Yak Ateşine Kül Olmasın
Yak ateşine kül olmasın, duman olmasın!.. Al yanına, mekân olmasın, zaman olmasın!.. Beni o karanlık kendi dünyamda bırakma!.. Fakiri kurbetinle şâd et, gümân olmasın!..
Yak ateşine kül olmasın, duman olmasın!.. Al yanına, mekân olmasın, zaman olmasın!.. Beni o karanlık kendi dünyamda bırakma!.. Fakiri kurbetinle şâd et, gümân olmasın!..
Vuslat arzusuyla ömür hep âh ile geçti, Olmasa da liyakat, O bendesini seçti; Yer yer belki ruhum hayatın zehrini içti, Bundan, dedim, hayatımın şerefi ve
Üzülme dostum! Üzülme sakın Nasıl olsa Allah kuluna şah damarından daha yakın Kalbini mi kırdılar parça parça? Kırarlarsa kırsınlar isterse paramparça Kırdıkları yıktıkları nedir ki
Bir gül kadar ömrün, sadece bir gül Aşkın yüreğinde şimdi hüzün var Kıyıda köşedeocaklarda kül Çektiğin acılar kalbimi dağlar Her seher yeniden kararır dünya Ne
Hülyalarımda Seni her gördüğümde, Yok oluverir bütün ağyar içimde; Silinir gözümde şatafat-ı dünya, Kesse önümü en büyülü biçimde. Zira ben kalb mihmanını bekliyorum, Her
Ümitler bütün bitse, her şey savrulup gitse, Sarsmasın, sarsılmayız O’nu gösteren yönde; Hiçbir dayanak kalmasa, sebepler de bitse, Recâ biricik dinamik, koşarız en önde.
Ne masmavi gökyüzü Ne coşkun akan sular Yok artık o bahçeler Özgürce uçan kuşlar Görünmez oldu şimdi Gecelerde yıldızlar Kayboldu gidişinle O sımsıcak bakışlar Dokunsun
Anlayana bir şimşek Senin bakışın, Gözlerinin içinde öteden bir nur; Bir ışık olup sinelere akışın, Oluyor üfül üfül esen bir huzur. Büyülüyor Efendim Senin
Her yana ya Rab, beklenmedik bir hüzün indi, İnanan kederlendi, münafıklar sevindi; Tasalanmama zordu, zira yara derindi, Şeytanlar dört bir yanda cirit atıp gezindi…
Sulardır sesin Dağ başları kar Açar gibi çiçek Çatlar gibi tohum Sızar gibi dilinden bahar Sözlerin Kelebeklerdir Kondukça kalplere Fırtınalar kopar Durup dinleyince… Sulardır
Hayatın acemisi Her yerin yabancısıyım Bundandır Gönlün hükmü hüzündür bana Kırılır kanadım Acı gördüğüm vakit Bulurum kendimi ağladığımda Üşürüm Yalnızca soğuktan değil Terlerim her
Sana yönelen eller boş dönmesin, Dilhûn bu gönlüm, yaş şimdi gözlerde; Teveccüh kıl ümit mumum sönmesin, Kalmadı artık takatim dizlerde… Ceyhûn oldu mücrim gözlerde