Alternatif Bir Tahıl: Kinoa

“Kinoa” kelimesini, bu satırları okuyana kadar muhtemelen birçoğunuz duymamıştır. Etteki kadar proteine ve süttekinden daha fazla kalsiyuma sahip olan, kolay sindirilebilen, besleyici bir tahıldır kinoa. Güney Amerika’da İnkalar tarafından “Tahıl Ana” adıyla bilinen, binlerce yıldır tüketilen ve son yıllarda üretimi dünyada yaygınlaşan bir bitkidir. 2013 yılı, yüksek besin değeri ve yoksullukla mücadeleye yapacağı katkı açısından BM tarafından “Milletlerarası Kinoa Yılı” ilan edilmişti.

İnsanlığın Açlıkla İmtihanı 

Canlıların hayatiyetini sürdürebilme şartlarından biri de beslenmedir. Vücudun büyümesi, gelişmesi, yenilenmesi, onarılması ve sistemlerin sağlıklı çalışması için yeterli miktarda gıda alınmalıdır. 

Bazı ülkelerde büyük refah artışları olsa da açlık, günümüzün en çetin problemlerinden biri olmaya devam etmektedir. Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı yoksulluk sınırı altında, bunun da yarısı açlık sınırının* altında yaşamaktadır.

Dünya nüfusu her yıl ortalama %1,2 nispetinde artarken tahıl üretiminin %1,2 nispetinde azalması, çözüm bulunması gereken mühim bir problemdir. 2050’de dünya nüfusunun yaklaşık 11,3 milyar olacağı ve bu insanların beslenebilmesi için %60 daha fazla gıdaya ihtiyaç duyulacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca yeterli gıda üretimi sağlansa bile gıda dağıtımındaki adaletsizlik ya da imkânsızlıktan dolayı 300 milyon insanın açlıkla karşı karşıya kalacağı tahmin edilmektedir.

Küresel ısınma ve talep artışı, yakın gelecekte tahıl sıkıntısını kaçınılmaz kılmaktadır. Onun için oldukça sınırlı olan su kaynakları ve toprak en verimli şekilde kullanılarak kinoa gibi besin değeri yüksek olan, aşırı iklim ve toprak şartlarına dayanıklılığıyla bilinen alternatif bitkilerin üretimi artırılmalıdır. Çünkü “Yeryüzünde kımıldayan hiçbir canlı yoktur ki onun rızkı Allah’a ait olmasın” (11/6) ayetiyle rızık taahhüt altına alınırken “İnsan emek ve gayretinin neticesinden başka şey elde edemez” (53/39) fermanıyla da rızkı kazanmanın yolunun çalışmak olduğu gösterilmektedir.

Tahıl Ana: Kinoa

Anavatanı Güney Amerika’nın batı kıyılarındaki And Dağları’nın soğuk ve yüksek platoları olan ve önceleri Kolombiya, Arjantin, Peru, Bolivya, Şili ve Ekvator’da üretilen kinoanın, besin değerinin anlaşılmasıyla tüketimi de yaygınlaşmıştır. Günümüzde ABD ve Avrupa’da yaygın olarak bilinen kinoa, ülkemizde yeterince üretilip tanınmasa da büyük marketlerde 250-500 gramlık paketlerde kilosu yaklaşık 50 liradan satılmaktadır. Bulgur ve pirince göre oldukça pahalı olan kinoanın, üretimi arttıkça fiyatının düşmesi beklenmektedir. Son zamanlarda hususiyle Amerika’da mısır dâhil diğer tahılları gölgede bırakacak derecede popülerliği artan kinoa, yüksek besin değeri ile bulgur ve pirincin en büyük alternatifi olarak NASA tarafından uzay yolculuklarında kullanılmaktadır. 

Deniz seviyesinden 4000 m rakıma kadar hemen hemen her tür toprakta yetişen kinoanın 200’den fazla çeşidi mevcuttur. Ekim ve kasım aylarında ekilip haziran ve temmuz aylarında hasat edilen kinoa için ülkemizin iklim şartlarının çok elverişli olduğu belirtilmektedir. 

İlmi adı Chenopodium quinoa olan kinoa; çift çenekli, tek yıllık, boyu 0,5-3 m uzunluğunda bir bitkidir ve küçük tohumlara dönüşen salkım salkım çiçekler açar. Tohumları beyaz, kırmızı, sarı, kahverengi ve siyah renktedir. Hektar başına, buğdaydan 1-1,5 kat daha fazla kinoa üretilebilmektedir. Bu da onun oldukça verimli ve kazançlı bir bitki olduğunu göstermektedir. 

Kinoa, birçok bitki için uygun olmayan toprak ve iklim şartlarında üretilebilmektedir. Bazı türlerinin neredeyse deniz suyunda olduğu kadar yüksek tuz konsantrasyonlarında yetiştiği ve eksi 8 derecede dört saat kadar canlılığını sürdürebildiği tespit edilmiştir. 

Susamgillerden olmasına rağmen kinoanın yağ nispeti düşük ve protein yapısı glütensizdir. Bu hususiyetleriyle çölyak hastaları tarafından da rahatlıkla tüketilebilmektedir. Pirinçten üç, buğdaydan ise iki kat daha fazla protein ihtiva etmektedir. Salata, pilav, çorba olarak tüketilebildiği gibi ekmek, makarna, bisküvi gibi unlu mamullerde de kullanılmaktadır.

Kinoadan, çok çeşitli tatlı ve tuzlu yiyecek oldukça kolay ve çabuk pişirilebilir. Hazmı kolaydır; mercimeğe benzeyen taneleri pişirildiğinde cevize benzer bir tat verir. Umumiyetle tanesi için yetiştirilse de yaprakları ve yeşil kısımları da salata olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca ilaç hammaddesi ve hayvan yemi olarak da kullanılmaktadır.

Temel amino asitleri ve birçok vitamini ihtiva eden kinoa; kalsiyum, sodyum, manganez, magnezyum, bakır, fosfor, demir, selenyum, çinko minerallerince de zengindir. Laktoz intoleransı veya inek sütüne alerjisi olan kişiler kalsiyum ihtiyaçlarını kinoadan karşılayabilir. 

Su Protein Yağ Karbonhidrat Lif
Kinoa 12.6 13.8 5.0 59.7 4.1
Buğday 12 12.0 2 70.0 2.2
Pirinç 11.0 7.3 0.4 80.4 0.4

Diğer tahıllara göre iki kat yüksek nispette lif ihtiva eden kinoa, kabızlığa, hemoroide karşı ve kan şekerinin kontrolü için de tavsiye edilmektedir. Hücrelere oksijen taşınmasının yanında beyin sağlığı ve zihin açıklığında kritik role sahip olan demir minerali bakımından zengin olan kinoa, vücut sıcaklığının korunması ve vücudun enerji üretimi gibi hususlar açısından da önemli bir gıdadır.

Kinoa, B2 vitamini bakımından zengindir; beyin ve kas hücrelerinde enerji metabolizmasına destek olur ve halsizliğe iyi gelir. Magnezyumca da zengin olduğu için migren hastalarına tavsiye edilmektedir. Antioksidan bir besindir, yani hücreleri serbest radikallerin menfi tesirine karşı korur ve yaşlanmayı geciktirici bir tesiri vardır. Muhtevasında bahar alerjilerine karşı da iyi bir destek olan kuersetin bulunmaktadır. Lignin taşıdığından, meme kanseri gibi, hormonlara bağlı kanserlere karşı da koruyucudur. 

Dünya nüfusu sürekli artarken tarım üretiminin 2030 yılına kadar her yıl %1,2 nispetinde azalacağı tahmin edilmektedir. Temel tahıl olan buğday ve pirinç üretiminde küresel ısınma sebebiyle ciddi bir rekolte düşüşü görülmektedir. Aynı sıkıntı ülkemizde de yaşanmaktadır. Ülkemizde 22 milyon ton civarında olan buğday üretiminin yakın gelecekte 15 milyon tona inebileceği düşünülmektedir. Kuraklık dolayısıyla 350 bin ton civarında olan pirinç üretimi de her yıl düşmektedir. Birçok tarım ürününde olduğu gibi bir zamanlar ihracatçısı olduğumuz buğday ve pirinci bile bugün ne yazık ki ithal eder durumdayız. 

Yakın gelecekte ciddi tahıl sıkıntısı yaşanacak gibi görülmektedir. Uzmanlar, dünyanın ekilebilir topraklarının kullanılmayan %50’sinden fazlasında kinoa gibi verimi ve besin değeri yüksek bitkiler yetiştirildiği takdirde, mevcut nüfusun üç katının bile beslenebileceğini belirtmektedir. Konya Ovası’ndan Toroslara, oradan Doğu Anadolu’nun yüksek platolarına kadar ülkemizin her bölgesine uygun bir bitki olan kinoanın üretiminin yaygınlaştırılması, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizin de gıda ihtiyacının karşılanmasında etkili bir çözüm olabilir.

* Dünya Bankası tarafından yoksulluk sınırı, günlük geliri 2 ABD dolarının altında olanlar, açlık sınırı ise günlük geliri 1 ABD dolarının altında olanlar için belirlenmiştir.

Kaynaklar

Comai, S. A. ve ark. (2007). The content of proteic and nonproteic (free and protein bound) tryptophan in quinoa and cereal flours, Food Chem. 100:1350-1355.

DaMatta F. M. ve ark. (2009). Impacts of climate changes on crop physiology and food quality. Food Research International 43: 1814-1823.

FAO, Corporate Document Repository “Quinoa (Chenopodium quince) “ www.fao.org/docrep/t0646e/T0646E0f.htm

FAO, International year of the quinoa IYQ-2013, www.rlc.fao.org/en/about-fao/ iyq-2012/ 

FAO, “Bolivia’s Evo Morales named FAO Special Ambassador for International Year of Quinoa” www.fao.org/news/story/en/item/148887/icode/

Geren, Y. H. ve ark. (2014). Akdeniz İklimi Koşullarında Yetiştirilen Kinoa (Chenopodium quinoa Willd.)’da Farklı Ekim Zamanlarının Tane Verimi ve Bazı Verim Unsurlarına Etkileri, Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2014, 51 (3): 297-305 ISSN 1018–8851.

Gonzalez, J. A. ve ark. (2012). Interrelationships among seed yield, total protein and amino acid composition of ten quinoa ( Chenopodium quinoa ) cultivars from two different agroecological regions, J. Sci. Food Agric. 92:12221229.

Jacobsen, S. E. (2003). The worldwide potential for quinoa (Chenopodium quinoa Willd.), Food Rev. Int. 19(1–2):167–177.

Kabaş, Tolga. (2009). “Gelişmekte Olan Ülkelerde Yoksulluğun Nedenleri ve Yoksullukla Mücadele Yolları”, Doktora Tezi, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana.

Permanandh, J. (2011). Factors affecting food security and contribution of modern Technologies in food sustainability. Journal Science of Food Agriculture. 91:2707-2714

Şahinöz, Ahmet. (2010), Yeni Binyılda Yeni Tarım Politikaları, Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi (19) 2010, 331-349.

UN, Nations Observances “Resolution adopted by the General Assembly. 

Bu yazıyı paylaş