Gecenin bağrında bebekler ağlar
Anneler çaresiz, sinemi dağlar
Bu yolun çıkışı nasıl ve nerde
Zeynep’in (r.a.) deveden düştüğü yerde
Meriç’in suları derin mi derin
Yırtarak gidiyor bağrını yerin
Yolcular yoruldu geçitler nerde
Güvercinin yuva yaptığı yerde
Yürüyün dostlarım yolumuz uzun
Önemi kalmadı çamurun tozun
Yollar ikilendi, çıkışı nerde
Süraka atının battığı yerde
Birisi önünden sazları açsın
Anneler arkadan izlere baksın
Karanlık zifiri, iziniz nerde?
En kutlu yolcunun geçtiği yerde
Yolcular geçince güler semekler
Belli ki önünden yürür melekler
Botumuz su aldı, kıyılar nerde
Cafer’in (r.a.) denizden geçtiği yerde
Hicretin kodları taze ve yeni
Muhacir bu yolda alır yerini
Anne çok yoruldum, yatağım nerde
Hazreti Ali’nin (r.a.) yattığı yerde
Hicret; yeni hayat, mukaddes değer
Bunu görmek varmış kaderde meğer
Efendim, canım feda, selamın nerde
Ruhlara can veren kutlu seferde
Çamurlu tarlalar ne yüzler gördü
Gönül mahzun oldu, dostları sordu
Meriç’te kaybolan yolcular nerde
Hacer’in, Meryem’in gittiği yerde