Kızıl Düş

Penceremde bir kızıl düş,
Saksıda karanfil, kıvrımları uçurum;
Kokusu feryat figan.
Beklediği sevda, vuslat, adı her neyse…
Gözleri Kerbela, Filistin ya da Yemen;
Toprağı hasret, kökleri aşk.

Penceremde bir kızıl düş,
Islatır yanağını, üşütür yüreğini;
Yokluğu çaresizlik, varlığı koca bir yük.
Taşımıyor bedeni, nazenin yaprak;
Her yağmur tanesi camda meteor,
Korkusu boğazında acı tat.

Penceremde bir kızıl düş,
Yetim bir çocuğun ıssızlığı,
Başı okşanmamış korkudan.
Kocaman bir boşluk sesi,
Memleket değil artık hiçbir yer;
Yabancı şimdi bütün bildikleri.

Penceremde bir kızıl düş,
Ne bir hülya, ne bir his,
Gerçeğin ta kendisi;
Soğuk, kirli, gri duvar…
Bomboş şimdi bütün benliği,
Sesinde ayrılık tınısı,
Kirpiğinde son damla yaş,
Yanağı ıslak, dudağı yara,
Saçları çoktan bembeyaz.

Penceremde bir kızıl düş,
Rengi ateş, rengi uçurum,
Rengi sensizlik;
Penceremde şimdi yalnızlık!

Bu yazıyı paylaş