Su altı dünyasında bir hayvan düşünelim, sevimli mi sevimli. İnsanlar arasında “yaprak koyunu” olarak anıldığı kadar da var doğrusu. Gerçekten de yünleri olan bir koyunu hatırlatıyor, hem de yemyeşil yapraklar taşıyan bir koyunu… İşte bu acayip hayvanın vücudunda eşsiz bir hâdise sahneleniyor; bitkiler âleminin meşhur faaliyeti olarak bildiğimiz fotosentez hâdisesi.
Denizlerin sakinlerinden olan bu minik canlı (Costasiella kuroshimae), “yaprak koyunu”, “deniz koyunu”, hatta “güneş enerjili deniz salyangozu” gibi isimlerle anılan bir tür deniz salyangozudur. Rabbimiz bu canlının vücudunda “kleptoplasti” denilen bir mucize gerçekleştirir ve su altında yaşayan bu hayvana, tıpkı bitkilerdeki gibi, ışık enerjisinden yararlanarak besin elde etme özelliği lütfeder; onu hiç umulmadık bir şekilde rızıklandırır.
Kadîr-i Alîm ve Sâni-i Hakîm, mahlûkatını umumî âdetleri ve kanunları çerçevesinde nizam ve intizamla yaratır ve yaşatır. Fakat bazen de genel âdetlerine muhalif olarak bazı masnuatını hususî bir tarzda yaratır ve yeknesaklık perdesini yırtar.[1] Böylesi sıra dışı tasarrufu ile insanları hayrete sürüklerken her bir şeyde bizzat fail-i muhtar olduğunu, hiçbir kayıt altında olmadığını ilan ederek gafleti dağıtır. İşte umumî kanunlar itibarıyla bitkilere mahsus olduğu düşünülen fotosentez işleminin, bir hayvanın vücudunda sergilenmesi de böyledir ve nazarlarımızı doğrudan Müsebbibü’l-Esbab’a (bütün sebepleri ve sonuçları yaratan Zât’ına) çevirir.
Harikulade Bir Hâdise: Kleptoplasti
Kleptoplasti, fotosentez yapamayan bir canlının, fotosentez yapan başka bir canlıyla beslenerek o canlıda bulunan bazı kloroplastları bozulmadan vücuduna alması ve gövdesinde tutmasıdır.[2] Bu sıra dışı olay, genellikle mikroskobik ya da makroskobik su yosunlarıyla beslenen bazı canlılarda görülür.
Yaprak koyunu gibi bazı deniz salyangozları da makroskobik su yosunları ile beslenirler. Su yosunlarından Avrainvillealongicaulis’in sadece kloroplastlarını tutarlar ve sindirim sistemlerinde özel hücrelerde depolarlar. Geri kalan kısımlarını ise tamamen sindirirler.[3] Muhafaza ettikleri bu kloroplastları 10 ay veya çok daha uzun bir süre bünyelerinde saklayabilirler. Tuttukları kloroplastlar da deniz salyangozlarının enerji ihtiyacının karşılanması için fotosentez yaparak besin üretiminde ve depolanmasında vazife yapar.
Birer hayvan olan yaprak koyunu ve deniz salyangozlarının fotosentez yaptığını söyleyemeyiz, ama vücutlarında fotosentez olayının gerçekleştirildiğini ifade edebiliriz. Rezzâk-ı Hakîm Rabbimiz, canlıların misafir ettiği kloroplastlar vesilesiyle, vücutlarında kleptoplasti hâdisesi ile fotosentez yaptırır. Böylesi harikulade bir mekanizma ile de ışık enerjisini besine dönüştürerek minik yaprak koyunlarını ihsan ettiği rızıkla buluşturur.
Bilim dünyasında kleptoplastinin işletiliş biçimi ile ilgili çok önemli deneyler yapılmış ve tutulan kloroplastların misafir oldukları canlıya katkıları, çok boyutlu olarak araştırılmıştır.[4] Deneylerde kloroplastların fotosentetik aktiviteleri engellendiğinde bile, canlıların açlık dönemlerinde hayatta kalmalarına yardımcı olan bir “mutfak deposu” gibi iş gördüğü tespit edilmiştir. Ayrıca bu çalışmalarda su yosunlarından gelen kleptoplastların bir hayvan hücresinin yapısında uzun süre fonksiyon görebildiği ortaya çıkmıştır.
Yaprak Koyunlarını Yakından Tanıyalım
Yaprak koyunlarının dâhil olduğu Costasiellidae ailesi, yumuşakçaların (Mollusca) Salyangozlar (karından bacaklılar) sınıfındandır. Yumuşakçalar, bilinen yaklaşık 93.000 türü ile hayvanlar aleminin eklembacaklılardan sonra en zengin çeşitliliğe sahip şubesidir.[5]
Bu canlıların büyüklükleri 5 mm ile 1 cm arasında değişir. İlk olarak 1993 yılında Japonya’nın Kuroshima adası sahilleri yakınlarında keşfedilen yaprak koyunlarının (Costasiella kuroshimae), Japonya, Filipinler ve Endonezya sularında yayılım gösterdiği tespit edilmiştir.[6]
Diğer yumuşakçalarda da genel olarak görüldüğü gibi, vücutları; kaslı ayak, iç organları taşıyan torba şeklindeki ana kitle ve bu organ torbasını örten manto olmak üzere üç ana kısımdan yaratılmıştır. Bu hayvanların besinlerini almasında, “radula” adı verilen, üzeri törpü gibi çıkıntılarla kaplı, dil şeklindeki organları çok önemlidir. Üzerindeki sivri ve sert küçük dişlerle kazımaya uygun yaratılmış olan bu organ sayesinde besinlerini rendeleyerek küçük parçalar hâlinde alırlar.
Yaprak koyunları, ilk keşfedildikleri zamanlardan itibaren okyanus araştırmacılarını ve dalgıçları büyülemiştir. Bu araştırmacılardan biri olan Ara Juan, canlıyı Filipinler’de ilk gördüğünde, boyutunun küçüklüğüne çok şaşırdığını söylemiştir. İkinci karşılaşmasında ise, beş tanesinin bir yaprakta duruşunu görmüş, hayvanları bir yosun tarlasında otlayan koyunlara benzetmiştir.[7] Bu canlıların, su yosunu yapraklarının üzerinde kurdukları ve bütün hayatlarını geçirdikleri, kendilerine ait bir dünyaları vardır. Hatta zaman zaman yosunlarda çok düzgün, ölçülü spiral şeklinde yerleştirilmiş yumurtaları da görülür. Cetvelle çizilmiş gibi dizilen yumurtalar, Rabbimizin her şeyi çok hassas ölçülerle yaratmasına muhteşem bir ayna olur.
Yaprak koyunlarının birbirine yakın, siyah boncuk gibi gözleri, koyun kulağına benzeyen boynuzsu uzantıları, vücutlarının üst yüzeyinden çıkan noktalı, yeşil renkte “cerata” denilen çıkıntıları dikkat çekicidir. Ceratalar, Aloe vera bitkisine benzeyen, pembe, mor veya beyaz uçlu, yaprak benzeri yapılardır ve sindirim bezinin dalları bunların içine kadar uzanır. İşte fotosentezde görevli olan misafir kloroplastlar da ceratalarda tutulur.
Bütün bu özel organların dışında, yaprak koyunlarının başının arkasındaki kemosensör (kimyevî alıcı) görevi yapan, anten şeklinde yaratılmış iki dokunacı da hayatî organlarıdır. Bu dokunaçlar, sudaki kimyevî sinyalleri alıp çözümleyerek, deniz salyangozunun koku alma fonksiyonunu yerine getirir ve gıda kaynaklarını bulmasını sağlar.
Costasiella türü üzerinde yapılan karşılaştırmalı araştırmalara göre,[8] yaprak koyununun gözlerinin diğer benzer türlerden daha büyük, birbirine yakın bir şekilde, boynuz gibi uzanan iki büyük dokunacının arasına yerleştirildiği tespit edilmiştir. Yeşil yapraklar gibi duran bu caretaların, iki ucu sivrilmiş biçimde, turuncu ve yanardöner mavi beneklerle süslenmiş, albümin bezleri taşıyan yapılar oldukları ve her bir tür için de bütün bu organların ayrı ayrı işlenmiş, farklı renkler ve desenlerle tezyin edildiği görülmüştür.
Rabbimizin denizlerin derinliklerinde, su yosunları ile kurduğu sahnelerde sergilediği ve nazarlarımıza sunduğu böylesine hayret verici eserlerini temaşa etmek, tefekkür yolculuğumuzda bizler için ne değerli bir lütfudur. Yaprak koyunlarına, yosunlar eliyle gönderilen kloroplastlar, birer rızık vesilesi olarak âciz hayvancığın gıdasının ayağına kadar getirilmesine vesile olurken ve bizlere farklı mânâ katmanlarına sarılı tevhit tabloları sunarken, rızıklandırma gibi hikmetli ve şefkatli bir faaliyetin nihayetsiz ihtişamını gözlerimizin önüne serer.
Dipnotlar
[1] Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 215.
[2] João Serôdio ve ark. “Photophysiology of kleptoplasts: photosynthetic use of light by chloroplasts living in animal cells”, Philos Trans R Soc Lond B Biol Sci., 19 Apr 2014, 369(1640), www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3949400/
[3] Niels W. L. van Steenkiste, “A new case of kleptoplasty in animals: Marine flatworms steal functional plastids from diatoms”, Science Advances, 17 Jul 2019, 5/7, www.science.org/doi/10.1126/sciadv.aaw4337
[4] Gregor Christa ve ark. “Functional Kleptoplasty in a Limapontioidean Genus: Phylogeny, Food Preferences and Photosynthesis in Costasiella with a Focus on C. Ocellifera (Gastropoda: Sacoglossa)”, Journal of Molluscan Studies, 2014, 80/5, 499–507.
[5] Ceren Oğuz, “Yaprak Koyunu: Costasiella”, ekog.org/2020/12/26/yaprak-koyunu-costasiella/
[6] “Costasiella kuroshimae”, en.wikipedia.org/wiki/Costasiella_kuroshimae
[7] Rina Diane Caballar, “The ‘sheep’ that can photosynthesise”, www.bbc.com/travel/article/20210324-the-odd-sea-creature-powered-by-the-sun
[8] Kathe R. Jensen ve ark. “A review of taxonomy and phylogenetic relationships in the genus Costasiella (Heterobranchia: Sacoglossa), with a description of a new species,” Journal of Molluscan Studies, December 2014, 80/5, 562–574.