O (s.a.s.), Kan Dökmeyi Teşvik Etmedi

Ruth Cranston

“[Hazreti] Muhammed’in [sallallâhu aleyhi ve sellem] akidesinde şu temel prensipler dikkat çeker: Tevhit, yardımseverlik ve uhuvvet. Diğer temel düsturlar ise şu şekilde ifade edilir: Nefsanî istekler kontrol altına alınmalıdır. Bütün hayırları ihsan eden Zât’a şükran duyulmalıdır. İnsanlar, amellerinin hesabını ahirette verecektir… [Hazreti] Peygamber, ayrıca ebeveynlere saygı ve şefkat duyulması gerektiğini vurgulamıştır.”[1]

“Her dinin dikkat çektiği hususlar vardır. Hinduizm birliği, Budizm özveriyi, Hristiyanlık başkalarına iyilikte bulunmayı vurgular. İslam’ın ana teması ise cömertliktir. İslam’da cömertlik, samimi bir hayırda bulunma isteğinden kaynaklanır ve uhuvvet ve fütüvvet ruhuna dayanır. Bu düstur, İslam tarihinin her döneminde canlı tutulmuştur. Seyyahlar, Müslümanların cömertliklerinden hayranlıkla bahsetmiştir.”[2]

“[Hazreti] Muhammed [sallallâhu aleyhi ve sellem] hiçbir zaman kavga çıkarmadı ve kan dökmeyi teşvik etmedi. Savaştığı her muharebe, kendini savunmak içindi. Hayatta kalmak için mücahede etti.”[3]

“Bağdat, Şam ve Kurtuba; iyi bir eğitim almış ve güzel giyinen milyonlarca insanın bulunduğu büyük merkezlerdi. Bir milyon nüfusa sahip Kurtuba’da varlıklı ailelerin evlerindeki banyoların dışında, 300 umumî hamam vardı. Bu şehrin muntazam sokakları, güzel dükkânları, geniş kütüphaneleri ve 12’den fazla medresesi mevcuttu. Hristiyan Avrupa, bu karanlık ve kasvetli dönemde, unutulmuş bilgelik unsurlarını öğrenmek için Endülüs’e gelir ve Müslüman hocalardan ilim tahsil ederdi.

Bilim ve mucitlik alanında Araplar öncüydü. Modern kimya, tıp, cebir ve trigonometri bilgilerimiz, Müslüman âlimlerin çalışmalarına dayanmaktadır. Sayılarımız, ‘Arap rakamları’ olarak adlandırılır. Askerî bilimler ve denizcilik bilimi büyük ölçüde Müslümanların öncülüğünde gelişmiştir.

Muhteşem binalar için de onlara minnettarız. Agra’daki Tac Mahal, Delhi’deki Cuma Camii, Kurtuba, Şam ve Kudüs’teki camiler, dünyanın farklı yerlerinden gelen ziyaretçileri büyülemiştir. Asırlar boyunca şairler ve seyyahlar tarafından övgüyle anılan El-Hamra Sarayı ise masallarda bahsi geçen yapıları hatırlatmaktadır.”[4]

Ruth Cranston (1887–1956): Amerikalı yazar. “Anne Warwick” müstear ismiyle romanlar yazdı. Kızıl Haç’ta ve uluslararası iş birliğini destekleyen kurumlarda görev yaptı.

Dipnotlar

[1] Ruth Cranston, World Faith: The Story of the Religions of the United Nations, London: Skeffington, 1953, s. 191.

[2] A.g.e. s. 192.

[3] A.g.e. s. 204.

[4] A.g.e. s. 220.

Bu yazıyı paylaş