Güven

Güven, hayatımızdaki hemen her şeyin temelini oluşturan bir kavramdır. Aile üyelerimizle, arkadaşlarımızla, meslektaşlarımızla ve toplumun diğer üyeleriyle veya teknolojik uygulamalarla etkileşim kurmak için güvenden istifade ederiz. Günlük hayatımızda “doktoruma güveniyorum”, “eşime güveniyorum”, “Google Haritalar uygulamasına daha çok güveniyorum” gibi ifadeler kullanırız. Peki, güven nedir, nasıl oluşturulabilir veya yeniden inşa edilebilir? Neden bazı insanlara güvenir, bazılarına da güvenmeyiz?

Kişiler arası güven, literatürde kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Güvenin tanımlarından biri, “bir tarafın, diğer tarafın eylemlerinden zarar görmeyeceğine inanması”[i] şeklindedir. Bu bir bakıma, kendini başka birine açma anlamına gelir. İşletme, yenilik ve girişimcilik profesörü Roger Mayer, güvenin üç unsuru olarak “kabiliyet, dürüstlük ve iyilikseverlik” kavramlarını öne sürmüştür. Bu vasıfların bir araya gelmesi, bir kişinin başkalarının gözünde güvenilir olduğuna işaret eder.

“Kabiliyet”, bir insanın belirli bir konuda olumlu değişikliklerde bulunmasını sağlayan beceri, yetkinlik, bilgi ve özelliklerdir.[ii] Güven veren kişinin, belli bir alanda bilgi sahibi ve becerikli olması beklenir. Mesela hastalandığımızda, tıp alanında özel eğitimi olan bir doktora gideriz, bu alanda bilgi ve beceriye sahip olmayan bir tarih öğretmenine değil. Bu öğretmen eğitim konusunda güvenilir olabilir, ancak bu durum, tıp alanında tavsiye vermesine güvenilebileceği anlamına gelmez.

Güvenin ikinci dayanağı olan “dürüstlük”, güvenilen kişinin, belli prensiplere uyduğuna dair inançla alâkalıdır. Bir ilişkide her bir ferdin, bu prensiplere uyulması gerektiği konusunda hemfikir olması önemlidir.[iii] Mesela bir eserden kaynak vermeden iktibas yapmak (intihal), dürüstlüğün bulunmadığını gösterir. Güvene dayalı ilişkiler, ancak bütün tarafların aynı prensiplere saygı göstermesiyle devam ettirilebilir.

[i] R. C. Mayer ve ark. (1995). “An integrative model of organizational trust”, Academy of Management Review, 20(3), s. 709–734.

[ii] C. Gubbins ve S. MacCurtain (2008), “Understanding the dynamics of collective learning: The role of trust and social capital”, Advances in Developing Human Resources, 10(4), s. 578–599.

[iii] L. McFall (1987), “Integrity”, Ethics, 98(1), s. 5–20.

Bu yazıyı paylaş