Afrika’da Koca Yürekli Bir Adam Swaib Amca

Hafta sonu bir düğünümüz var, davetiyelerimiz vakfımıza bırakılmış. Yerli arkadaşlarımız tarafından davet edilmiş olmak, bizim için memnuniyet verici…

            Düğün, yaşadığımız yere altı saat mesafede bulunan bir şehirde olacak. Afrika sıcağını ve yolların çok da düzgün olmadığını düşünürseniz, bu uzun ve yorucu yolculuktan vazgeçebilirdik, ama öyle yapmadık. Madem bu ülke bize kucak açtı, madem burada yaşıyoruz, “Onların cenazesinde ağlayıp düğünlerinde oynarız.” düşüncesiyle yola çıkıyoruz. Onlardan biri olmak için!

            Bir araç kiralayıp sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yola koyulduk. Yiyecek ve içeceklerimiz yanımızda. Birkaç saat sonra uygun bir yerde mola verip kahvaltımızı yaptık. Şarkılar, türküler eşliğinde yolculuğumuza devam ettik. Ne de olsa düğüne gidiyoruz. Muson ikliminin hâkim olduğu bir beldede ilerlerken İstanbul’dan bahseden şarkılar gözlerimizi doldurdu.

            Yerleşim yerlerinden geçerken bir minibüs dolusu beyaz adam olarak dikkat çekiyorduk. Yol kenarındaki çocuklar, “Mzungu!” (beyaz adam) diye bağırıp el sallıyorlardı. Biz de onlara el sallıyor, gülümseyerek karşılık veriyorduk. Öğle vakti düğünün yapılacağı şehre ulaştık. Sıcaktan ortalık kavruluyor. Önce kendimize bir otel bulduk ve odalarımıza yerleşip düğün için hazırlanmaya başladık. Bu ülkede düğünler ve özel günlerde giyilen bazı kıyafetler var. Bu yerel ve çok şık olan kıyafetleri, bu sıcakta taşımak zor olsa da yerli arkadaşlarımızı memnun etmek için onlar gibi giyinmeye karar verdik.

            Düğün mekânına intikal ettik. Burası bir otelin bahçesi; gayet şık dizayn edilmiş ve süslenmiş. Düğün sahipleri bizi kapıda karşılayıp masalarımızı gösterdi. Gelin ve damat sahnede, düğün başlamış. Öğlen 1.00 gibi başlayıp akşam 9.00’a kadar sürüyor. Genelde ortada bir sunucu oluyor ve sürekli konuşmalar yapılıyor. Sunucu bizi misafirlere takdim etti. Biz kız tarafıyız. Gelinin 10 kardeşi vardı; her biri gelip bizimle ilgilendi. Düğüne katıldığımız için çok mutlu oldular. Biz de iyi ki geldik diye düşündük. Yemek zamanı bizimle ilgilenen birden fazla kişi vardı. Yemekten sonra meyve, sütlü çay ve meyve suyu ikramları devam etti. Müslümanların namaz kılması için büyük bir çadır kurulmuştu.

Bu yazıyı paylaş