Karayı Görseydim Yüzerdim

4 Temmuz 1952 tarihinde, 34 yaşındaki Florence Chadwick, Santa Catalina Adası’ndan yaklaşık 50 km uzakta olan Kaliforniya sahiline doğru yüzmeye başlar. Eğer başarılı olursa, bunu yapan ilk kadın olacaktır. O sabah göz gözü görmüyordur; sis o kadar yoğundur ki ona eşlik eden tekneleri bile güçlükle seçebiliyordur.

Dondurucu soğuğu ve köpek balıklarını hiçe sayarak 15 saat yüzer. Hedefine çok az kalmıştır, ancak dayanamayıp bırakmak ister. Yakındaki bir teknede bulunan antrenörü ve annesi, karaya çok yaklaştığını söyleseler de o, sudan çıkmakta kararlıdır. Kaliforniya kıyısına yarım mil kala sudan çıkışının sebebini şöyle açıklar: “Karayı görebilseydim, başarabilirdim!”

Vazgeçmesinin sebebi ne yorgunluk ne de soğuktur. Tek sebep sis yüzünden karayı görememektir. Bu hayatın bir gerçeğidir. Bir şeyi başarabilmek için, ortada gözle görülür bir hedef olmalıdır.

İki ay sonra Amerikalı yüzücü tekrar dener. Bu kez hava çok soğuk olmasına rağmen sis yoktur ve net bir şekilde karayı görülebilmektedir. Sonunda Florence Chadwick, Catalina Boğazı’nı geçen ilk kadın unvanını kazanır.

Bu misalde olduğu gibi, benim şahit olabildiğim kadarıyla, ne zaman Hizmet’in başına bir sıkıntı geldiyse, muhterem M. Fethullah Gülen Hocaefendi, bu sürecin iman, ümit, azim, kararlılık ve sabırla geçirilmesi gerektiğini söylemiş ve Allah’ın izniyle bu sıkıntılar atlatılmıştır. Özellikle 17 Aralık 2013 tarihinden sonra, Hizmet Hareketi’nin mârûz kaldığı engellemeler ve zulümlere rağmen Hocaefendi, “Bu sıkıntılar da geçecek, moralinizi bozmayın, hizmetlerinize devam edin. Bunlara sebep olanlar, tarihin sayfalarında unutulup gidecekler, ama Allah rızası istikametinde yapılmaya çalışılan bu hizmetler, gelecek nesiller tarafından hayırla yâd edilecektir. Ötelerde bunların karşılıkları alınacaktır inşallah.” demiştir.

Hizmet Hareketi, Allah’ın izniyle, dünyanın hemen her yerinde, hiç kimseden herhangi bir karşılık beklemeden, dili, dini, rengi, ırkı ve milliyeti ne olursa olsun, insanlık için, insanlık ortak paydasından hareketle, bu gayretlerini devam ettirmektedir.

Hocaefendi de aynı şekilde ve devamlı olarak bizlere, haksızlık, hukuksuzluk, zulüm ve gayriinsanî her türlü hadise karşısında, rasyonel bir ümit ve motivasyonla bu güzel işlerin devam ettirilmesini hatırlatarak tavsiyelerde bulunmaktadır.

Hizmet Hareketi’nin rehberi ve kılavuzu olan Hocaefendi’nin, başımıza gelen ve şu anda da devam eden bütün sıkıntılara rağmen, “Dişinizi sıkıp aktif ümit ve aktif sabırla hizmetlerinize devam edin.” şeklindeki sözleri, mukavemetimizi artırıyor, himmetlerimize fer veriyor.

O zaman bize düşen, bütün zorluklara rağmen, morallerimizi bozmadan hizmetlerimize devam etmektir. Etmek zorundayız, çünkü bu bir yüzme yarışı değil, Allah’ın rızasını kazanma gayretidir. Hizmet, basit bir şampiyonluk ve şöhret beklentisi için yapılamaz.

Sonsuz âlemde, sadece Allah’ın rızasını kazanmaya endekslenmiş bu samimi gayretlerin neticesinde, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve her türlü hayalin ötesinde mükafatlar olacaktır inşallah.

Böyle bir durumda da biz ne ilkiz ne de son gelenleriz. Bizden önce de bunların benzerleri yaşandı, bizden sonra da kıyamete kadar yaşanmaya devam edecek.

Biz göremesek de karayı görenler var. Bize düşen, karayı görenlerin devamlı hatırlattığı iman, ümit, azim, kararlılık ve sabırla hedefe, yani Allah rızasını kazanmaya doğru “yüzmektir.”

Bu yazıyı paylaş