Aynadaki İnsan

Risale-i Nur, iman hakikatlerini kendine özgü bir üslupla anlatan müstesna bir eserdir. Üstad Bediüzzaman, külliyatı temsil eden Sözler için şöyle der: “Sözler tasavvur değil, tasdiktir.. teslim değil, imandır.. mârifet değil, şehâdettir, şuhûddur.. taklit değil, tahkiktir.. iltizam değil, iz’andır.. tasavvuf değil, hakikattir.. dâvâ değil, dâvâ içinde burhandır.”[i] Anlatımlarında aklı çok önemli bir referans olarak kullanan Bediüzzaman Hazretleri; olayları ve varlık hakikatini, mantık örgüsü içinde verir ve okuyanın zihninde, kalbinde doğrudan ikna sistemi oluşturur. Böylece insandaki muhakeme, analiz ve sentez yapma, yeniliklere açık olma melekesi üst seviyelere çıkmış olur. Üstad, bunu sağlamak için yeri geldiğinde çok mükemmel bir şekilde yaptığı örneklemeler ile soyut gerçeklikleri somut çizgide akla yaklaştırır ve imana dair meselelerin daha kolay ve hızlı bir şekilde anlaşılmasını sağlar.

 

 

[i] Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 424.

Bu yazıyı paylaş