Sadefteki İnciler

Şırıl şırıl akan ırmağın kenarında
Seyrederken ışıl ışıl yıldızları
Aşka dönen karanlığın bağrında
Mest ederdi ruhları efsunlu yaldızları

Göz göze gelir sohbete dalardık
Sevgi dökülürdü dillerden, yüzlerden
Söze sözlerin en güzeliyle başlardık
Cennet-âsâ esintiler gelirdi ötelerden.

Nakış nakış işlenirdi hakikat
Bir anda kelimeler incilere dönerdi
Başlar başlamaz ötelere seyahat
Sanki kalblerimize sekine inerdi

Kalbin soluklarını duyardık
Ruhlarda heyecan doruktayken
Sahur vaktinin bereketiyle doyardık
Lahût âlemine seyahat ederken

Yıldızların ışıltısını izlerdik
Karanlığın çekildiği demlerde
Rabbanilerle omuz omuza gelirdik
Sırlı zamanların nihayetinde

Ezan seslerine karışırdı selamlarımız
Gelecek adına hep ümitle yaşardık
Ne tatlı anlardı o sırlı zamanlarımız
Yeni yeni müjdelerle ufuklara koşardık

Bu yazıyı paylaş