-beladır

kırılgan kanatlarında göç kelebeklerin
gözleri ukbaya bakar bütün çiçeklerin
yol uzar gözler yorulur gönüller usanır
beklemek dahi uzlete benzer bir beladır
yokluğunda adaletin her yer kerbela’dır

yol keser adım başı totemden ritüeller
maviliği kanatır kalbinden dikenli teller
hasret mührü basılı zindanlar uzak-yakın
sefahet eşiğinde kâbus dolu rüyadır
yokluğunda adaletin her yer kerbela’dır

sızar cılız ışıklar ateş böceklerinden
bir umut gelir akla sevr örümceklerinden
adımlar nasıl düşer çöl kokan vadilere
katran karanlığında okunan bir saladır
yokluğunda adaletin her yer kerbela’dır

bekleyen varsa kolay olur yolu yürümek
sevgiye eza değil midir ayak sürümek
iyilik yapanlara ziyade var cennette
zulümde kazanç sanılan gerçekte hebadır
yokluğunda adaletin her yer kerbela’dır

ses gelir devrana semud kayalıklarından
yol çıkar nil’e meriç bataklıklarından
kutsal yürüyüşler uzanır meryem anaya
dökülür asrın yüzü baştan başa riyadır
yokluğunda adaletin her yer kerbela’dır

kahretmez inanmam asla (bir) insan insana
niceler temennadır otağında şeytana
kader ne hükmetse vardır binlerle hikmet
masumları hapsetmek ifritten bir zekâdır
yokluğunda adaletin her yer kerbela’dır

toprağın bir zaman evladır altı üstünden
tepinir mütrefin taviz vermez hiç lüksünden
hakka isyan edenin Allah gelir hakkından
nefrete yol vuran huzurda hem rüsvadır
yokluğunda adaletin her yer kerbela’dır

Bu yazıyı paylaş