Sa’y Kanunu ve Mesuliyetlerimiz

Allah Teâlâ’nın (celle celâluhu) kâinatta ve insanlık âleminde geçerli kanunları arasında “sa’y” (çalışma) kanunu da yer alır. Kişinin, imkânları elverdiği ölçüde, bulunduğu toplumda faydalı olması, maslahata yönelik bir faaliyette bulunması, ihmal edilemeyecek bir vazifedir.

Kur’ân’da yer alan pek çok âyette, kâinatta var olan her şeyin, sürekli bir aktivite içerisinde olduğu beyan edilmektedir. “Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: ‘Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine göz göz ev edin.’” (Nahl, 16/68) âyetinde, arının vazifesine işaret edilmiştir. “Hiçbir şey yoktur ki hamd ile O’nu tenzih etmesin.” (İsrâ, 17/44), “Göklerde ve yerde olan her şey Allah’ı tesbih ve tenzih eder.” (Haşr, 59/1) gibi âyetlerde de canlı ve cansız her şeyin sürekli bir hareket ve vazife içerisinde olduğu haber verilmiştir. Ayrıca pek çok âyet; güneş, ay, yıldızlar, bitkiler ve hayvanlar gibi varlıkların, insanın hizmetine verildiğini bildirmektedir.[i]

Söz konusu âyetlerde her şeyin bir vazifesi olduğunun beyan edilmesi, insana yönelik önemli bir mesajı da ihtiva etmektedir. Kâinatta sürekli bir faaliyet söz konusudur. Bu duruma, insanın da ayak uydurması gerekmektedir. Faaliyetin içine lezzet derç edilmiştir. “İşte peşin verilen bu ücret sebebiyledir ki, değil sadece hayat sahibi canlılar, cansızlar bile evamir-i tekviniye denilen hususî vazifelerinde, tam bir şevkle Allah’ın emirlerini yerine getirirler; büyük kâinat sisteminde, bu büyük orkestradaki yerlerini alır, tesbihatlarını terennüm ederler.

[i] Mesela: Nahl, 16/11–14.

Bu yazıyı paylaş