Arap Olmayan Sahabiler

Sözlükte “bir kişiyle birlikte bulunmak, onunla dost ve arkadaş olmak” anlamındaki sohbet kökünden türeyen sahabe, “sahib”in çoğuludur. “Ashâb” da sıkça kullanılır. Bunun tekili “sahabi”dir.[i]

Terim olarak ise, Müslüman olarak Efendimizi (sallallâhu aleyhi ve sellem) görmüş, O’nun sohbetinde bulunmuş ve Müslüman olarak ölmüş olan kimselere denir. Sahabilerin çoğu Arap’tır, ancak Arap olmayanlar da bulunmaktadır.

Kur’ân-ı Kerim’de “Yâ eyyühennas” (Ey insanlar!) hitabının kullanıldığı 21 âyet vardır.[ii] Cenab-ı Hak, bütün insanlığa hitap ederek onları kulluk etmeye davet etmektedir.

Sahabiler, İslam’ın kuşatıcı karakterini yansıtan en önemli şahsiyetlerdir. Mısır, Habeşistan, Fars ve Roma gibi farklı coğrafyalardan gelen sahabiler, İslam’ın her kültür ve millete açık olduğunu göstermektedir.

Hadis rivayet eden sahabiler arasında tespit edilen 120 Arap olmayan sahabinin 45’i Habeşli, 43’ü İbranî, 17’si Farsî, 8’i Kıptî ve 7’si Rum asıllıdır.[iii] Yaklaşık 124 bin sahabinin (takriben 10 bininin ismi bilinir) olduğu tahmin edilir, dolayısıyla Arap asıllı olmayanların sayısının daha yüksek olduğunu söylemek mümkündür.[iv]

Sahabi efendilerimiz, İslam’ın adalet, eşitlik, kardeşlik ve merhamet gibi düsturlarını benimseyerek en güzel temsillerde bulunmuşlardır. İslam’ın evrensel niteliği, bugün de farklı kökenlerden gelen Müslümanların bir arada yaşadığı topluluklarda kendini göstermektedir. İslam’ın her ırktan ve kökenden insanları kucaklayan vasfını bugün de görmek mümkündür.

Habeş asıllı Ümmü Eymen (radıyallâhu anha), Efendimizin dadılığını, yine Habeş asıllı Hazreti Bilal (radıyallâhu anh), O’nun müezzinliğini yapmıştır. Peygamber Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) hayatında Arap olmayan sahabilerin önemli bir yeri olduğu görülmektedir.[v]

Habeşli Sahabiler

Habeşliler, İslam öncesi dönemde, Mekke’de hem ticaretle uğraşan hem de yerleşik olarak yaşayan Arap olmayan topluluklardan biriydi. İslam’ı kabul eden ilk Habeşlilerin, Mekke’de yaşayan köleler olduğunu söyleyebiliriz. Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) müezzini olarak bilinen Bilal-i Habeşî (Bilal ibn Rabah) (radıyallâhu anh) ile Efendimizin “anamdan sonra anam”[vi] dediği Ümmü Eymen (radıyallâhu anha) başta olmak üzere, İslam’ın ilk dönemini idrak eden, Habeş kökenli erkek ve kadın sahabiler vardır.[vii] İlk hicret diyarı da olan Habeşistan’a giden sahabe efendilerimizin vesilesiyle 20 kişilik bir grup, Mekke’ye gelip Efendimizi dinleyip Müslüman olmuştur. Hicretten sonra yine Habeşistan’dan 32, 40, 60, 70 kişilik olduğu rivayet edilen gruplar Medine’ye gelip iman etmişlerdir. Habeş kralı Necaşi Ashame, Medine’ye 12 rahip göndermiş, ardından oğlu Erma ve 60 kişilik bir grubu, Müslüman olduğunu bildiren bir mektupla birlikte Efendimize göndermiştir.[viii] Ne yazık ki bu kafilenin gemileri Kızıldeniz’de batmış ve hepsi vefat etmiştir.[ix]

[i] Mehmet Efendioğlu, “Sahâbe”, islamansiklopedisi.org.tr/sahabe

[ii] Abdullah Sert, Kur’an-ı Kerim’de “Ya Eyyühennas (Ey İnsanlar)” Hitabı Olan Âyetlerin Tahlili (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Kastamonu Üniversitesi SBE., Kastamonu, 2019, s. 13.

[iii] Mehmet Efendioğlu, Arap Olmayan Sahabiler, İstanbul: Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, 2011.

[iv] Kadir Paksoy, “Sahabenin Sayısı, Hadislerin Sayısı Hakkında Bazı Tespitler”, Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sayı 3, 1997, s. 228.

[v] İbn Hacer, El-İsâbe IV, s. 416.

[vi] İbn Abdilberr, 4/1794, İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-Gâbe, 7/303, Kastallânî, Mevâhib, 1/47, Diyarbekrî, 2/180.

[vii] Hayatü’s-Sahabe, c. I–II.

[viii] Et-Taberî, Muhammed b. Cerîr (v. 310/922), Câmi‘u’l-beyân an te’vîli âyi’l-Kur’ân, (nşr. Mahmûd Muhammed Şâkir – Ahmed Muhammed Şâkir), I-XVI, Kahire ts., X, 507–508.

[ix] Muhammed Hamîdullâh, El-Vesâiku’s-siyâsiyye li’l-‘ahdin-nebevî ve’l-hilâfeti’r-râşide, Beyrut

1405/1985, s. 104-105; Muhammed Rıza, Muhammed, s. 272-273; Mehmet Efendioğlu, “Arap olmayan Sahabilerin Hadis Rivayetindeki Yeri”, Hadis Tetkikleri Dergisi, XVI/1, 2008 , s. 7–32.

Bu yazıyı paylaş