İnsanın ana karnındaki yaratılışı her zaman merak edilen bir konu olmuştur. Bir erkek ve bir dişi hücresinin buluşmasıyla başlayıp bir bebeğin dünyaya gelmesi ile sonuçlanan bu süreç, tıptaki gelişmelerle giderek daha iyi bir şekilde anlaşılmaya başlanmıştır.
Anne karnında buluşup kaynaşan erkek ve dişi hücreler, başlangıçta tek bir hücre iken zamanla iki, dört, sekiz, 16, 32, 64 ve 128 hücreye ulaşırlar. Bundan sonraki çoğalmaların zamanlaması ve bölünme yönleri, bütün hücrelerde aynı zamanda olmayacağı için, hücre sayısı artışı da katlanan sayılar şeklinde olmayacaktır.
Birinci haftanın sonunda tomurcuk şeklinde bir hücre topluluğu (morula) oluşur. Bu yapıdaki hücreler esas olarak iki grup altında değerlendirilebilir. Birinci grupta yer alanlar, çoğalıp gelişmeleri ile embriyoyu saracak, koruyacak ve besleyecek olan dokuların gelişeceği destekleyici hücrelerdir. İkinci gruptakiler ise sonuçta dünyaya gelecek olan bebeğin gelişeceği esas hücrelerdir. İşte bu iki grup hücreden oluşan hücre topluluğu (blastokist), birinci hafta sonunda ana rahmine tutunmaya başlar.
İkinci haftada bu iki hücre grubu birbirinden ayrılarak çoğalmaya devam eder. Destek hücrelerin çoğalması ile koruyucu dokular daha belirgin bir hâle gelirler. “Esas hücreler” dediğimiz hücre grubu ise kök hücrelerden oluşan bir hücre topluluğudur. Bu toplulukta bulunan kök hücrelerden her biri, tek başına bir insanın yaratılışına vesile olma potansiyeline sahiptir.
Üçüncü haftada kök hücre topluluğu çoğalıp farklılaşarak ileride insanın şekilleneceği üç doku tabakasına dönüştürülürler. Bu üç doku tabakasının her birinden belirli doku ve organlar gelişir. Ektoderm denilen tabakadan beyin, sinir sistemi, saç, deri ve tırnaklar; mezoderm tabakasından kaslar, kemikler, bağ dokuları, böbrekler, kalb ve kan damarları; endodermden de sindirim sisteminin ve akciğerlerin içini döşeyen epitel meydana gelir.
Üçüncü ve sekizinci haftalar arasında bu üç tabaka gelişip farklılaşarak insan vücudunu oluşturacak olan bütün doku ve organların ilk şekilleri ortaya çıkmaya devam eder. Sekizinci haftada artık bebeğin doku ve organlarının ana şekillenmesi tamamlanmıştır. Bundan sonra doğuma kadar geçen süreçte doku, organ ve organ sistemleri son şekillerini almak üzere büyümelerini ve gelişmelerini sürdürürler.[i]
[i] T. W. Sadler, Langman’s Medikal Embriyoloji, 9. baskı, çev. Can Başaklar, İstanbul: Palme Yayınevi, 2005, s. 30–85.