
Hep Seni Düşünmek
Uzayıp giden gecelerde Seni düşünmek, Kanayan gamgîn kalbime Lokman’dan bir şifa, Firkat günlerini yâd edip her dem inlemek, Yaralı sinem için hem cefa hem de
Uzayıp giden gecelerde Seni düşünmek, Kanayan gamgîn kalbime Lokman’dan bir şifa, Firkat günlerini yâd edip her dem inlemek, Yaralı sinem için hem cefa hem de
Kalp atışlarımız hızlanırdı hatırlayınca, “Hicret edene pek çok genişlik vardır.” Hayat da bir sürgün, alışınca, En Kutlu Muhacir bizlere yârdır. Sonsuzdur Meriç’in bağrında gözyaşları, Maziye sızarak Hira’ya düşer. Kimilerinin Sıddık’tır yoldaşları, Yollarını aydınlatıp duaya düşer. Çölün, suyun ve yolun ardı, Hep ay doğacak üzerimizden. Acının, hasretin, umudun ardı, Yeni bir yankı var bezmimizden. Artık her şehir Medine’nin kucağı, Büyüyor, büyütüyor mefkûremizi. Nicedir tohumu ekilen sevgi ağacı, Her dalından çiçeklerle saracak bizi.
Hizmet Hareketi ile 1980’li yılların ortasında, ortaokul dönemimde tanıştım. Bir ablanın evinde ilk kez Risale sohbeti dinlemiştim. İlk dinlediğim bahis Birinci Söz’dü. O dersi yapan
Namaz ibadetindeki zikir ve hareketlerin nelere işaret ettiğine Bediüzzaman Hazretleri şöyle bir açıklama getiriyor:1 İnsan mevcudattaki güzelliklere bakarken, kendisini Rububiyet2 saltanatının seyircisi kabul etmeli ve
Gecenin sessizliği her yeri kaplamıştı. Meriç nehri, üstüne karabasan gibi çöken karanlıktan silkinmek, kurtulmak istercesine şahlanarak akıyordu. Telaşlı ve endişeli insanların sesleri geliyordu yer yer
Müslümanlar olarak Yunan felsefesi ile ilk yüzleşmemiz İslam’ın ilk dönemlerinde gerçekleşti. Yunan filozoflarının eserleri, Miladi 8 ile 10. yüzyıllar arasında, Süryanice ve Grekçeden Arapçaya tercüme
Bırakın yüzdüreyim gemilerimi Uğramam sizin limanlarınıza Yakınlarından geçsem de Kaptanlarım size yumruk sallamaz Barış bayrakları sallar ufuklara Suları kirletmezler atıkları yok Tayfalarım tarif edilmez güzellerden
Uçağın icadı ile dünyada başarılı uçuş denemeleri başlar. Havacılık sahasındaki gelişmeler ülkelerin savunulmasında önem arz eder. ABD ordusu 1909 yılında ilk uçağını alır. Ardından İtalyanlar
Göç, fertlerin zorunlu ya da kendi isteğiyle yaşadıkları şehirden başka bir şehre veya ülkeye kalıcı veya geçici olarak yer değiştirmesidir. Fizikî, sosyal veya kültürel açıdan
Zübeyir Gündüzalp ağabeyimiz 1920 yılında, Konya Ermenek’te doğmuştur. Anne ve baba tarafından Kafkas kökenlidir. Annesinin ismi Seyyide, babasının ise Mehmet’tir. Kur’an-ı Kerim ve İslamî bilgileri,