Kararan zamanlarda bahtına sabır düştü
Acıların bir değil, binlercesi üşüştü
Ömrünün gerisinden, ölü ve dirisinden
Bildiğin yalnızca O; bekleme birisinden
Eylül olsa da mevsim kaybolmuş olsa ismin
Hayatın tortusundan, yalnızlık korkusundan
Beratına vesile bir aşk kalır elinde
Mırıl mırıl dilinde, semalar ötesinden
Sökün edecek güneş, o vuslat gecesinden
İnşirah yüreğinde, kıvılcımlar kalbinde
Sararmışsa güllerin, o zümrüt hayallerin
İhtimal her zaman var, ümit sonuna kadar
Bu çile kaderindi, hep içten hep derindi
Yollarına serpilen kor, bir aşktı ateşten
Dert bildiğin yârindi, dövülen kederindi
Bir tutkuydu yaşatmak, yaşamanın yanında
Sığmadın yere, göğe çiçek açtı ah’ında
Susadın sonsuzluğa sağdıkça acıları
Yaşanmamış yılları, çekilen sancıları
Bir secdeye topladın, bazen avuçlarına
Akıp akıp çoğaldın yanağın uçlarına
Attın da kaygıları, yıktın da ağrıları
Yokladın kana kana duru berrak suları
Yıldızlar saklanalı ve ay göçüp gideli
Yaşadın mı öldün mü yoksa oldun mu deli
Sükût belli belirsiz bitmeyen ayrılıktan
Takvimler de yıprandı artık görün ufuktan