Bu sefer güneyden esti fırtına
Gözyaşın sineler dağlıyor, Damla
Yakışır mı Anadolu yurduna?
Tebessüm çağında ağlıyor Damla
En hazin bir miras Habil-Kabil’den
Bahtsız takipçiler bıkmaz nakilden
On aylıkken mağdur oldu tenkilden
Zulmet sokağında ağlıyor Damla
Geçit verme Rabbim tuğyan seline
Ne yapmalı asrın zır cahiline?
Ahireti yanmışların haline
Ana kucağında ağlıyor Damla
Zulmederken bir Damlacık çocuğa
Haz duydun mu, eriştin mi doruğa?
Nasıl düştün insan, sen şu yokluğa?
Cinnet ocağında ağlıyor Damla
Ben yine acı söz etmeyeyim de
Bir ferah gün yok mudur şu takvimde?
Kahraman illerde, zorlu mevsimde,
Antep sıcağında ağlıyor Damla