Bir inşaat yapılırken, binanın son halini taşıyabilecek demir ve çimentodan yapılı temel ve kolonların, maksada göre planlanıp inşa edilmesi bir esastır. Binanın hepsi bir anda bitirilemezse bu demirlerin uçları açıkta bırakılır, çatı kapanır ve bina kullanılmaya başlanır. Zaman ve imkân el verince çatı kaldırılır ve inşaata bu uçları açık olan ve filiz denilen demirler üzerinden devam edilir.
Hayatın hemen her safhasında bu açık uçları görmek mümkündür. Açık uçların kullanımı, insanın ve diğer canlıların doğumundan itibaren başlar. Onun beslenmesi, eğitimi, yetiştirilmesi, sosyalleştirilmesi hep bu açık uçlar sayesinde devam eder. Organik yapı olarak da doğumdan sonra bebeğin her bir organı ile ilgili açık uçlar (büyüme noktaları), her bir organınki farklı olmak üzere, belli bir yaşa kadar açık kalmaya devam eder, yani organlar, dolayısıyla bütün vücut büyür, gelişir.
Bu açık uçlar, hastalık gibi değişik sebeplerle hasara uğrarsa, o organ gerektiği gibi gelişemez. Bundan dolayı, çocuklarla ilgili ameliyatlarda bu büyüme noktaları olan açık uçlara zarar verilmemeye çalışılır. Benzer mekanizmalar diğer canlılar ve bitkiler için de geçerlidir.
Devamlı gelişen ve değişen toplum hayatında da uygulamalar, düzenlemeler ve kanunlar, bu açık uçlar dikkate alınarak yapılmalıdır. Belirli zaman dilimlerinde, bazı konularda yeniliklere ve değişimlere ihtiyaç vardır.
Sürat Çağı
Günümüzdeki ulaşım ve iletişim vasıtaları, hayatı çok kolaylaştırmış ve dünyayı adeta küçük bir köy haline getirmiştir. Her ülke ve her kültür, bundan nasibini almıştır. Bu konularla ilgili gelecekte daha nelerin olabileceği tam kestirilemese de insanın şimdi aklına bile gelemeyecek kolaylıkların geliştirilebileceği gözden ırak tutulmamalıdır.
İnsanlık yararına olabilecek şeyler çok çabuk yayılıp öğrenilebildiği gibi, insan için zararlı olabilecek şeyler de aynı hızla yayılmaktadır. Bu çerçevede eskiden insanı tehdit etmeyen veya ona tehdit olmayan bazı şeyler, bugün insan sağlığını, huzurunu, mutluluğunu tehdit eder hale gelmiştir.
Bu değişim, insanın hem organik hem de psikolojik yapısını müspet veya menfi yönde etkilemektedir. Yiyeceklerin daha albenili görülmesi veya daha uzun süre saklanabilmesi için insan vücuduna lazım olmayan, hatta aksine zararlı olan maddeler ilave edilince, bunlar ileriki zamanlarda organik yapıları bozarak hastalıklara sebep olabilmektedir. İlk içilmeye başladığı zamanlarda, zararlı etkileri henüz tespit edilmemesi sebebiyle, sigara zararlı olarak görülmemişti. Daha sonra ne kadar zararlı olduğu anlaşıldı. Benzer şekilde başta bugün alınan gıdalar olmak üzere, her konunun belli bir zaman sonra faydalı veya zararlı etkileri anlaşılacaktır.
Öte yandan insana pek faydası olmayan, sadece birilerinin para kazanması için geliştirilen uygulamalar da insanı belki geçici olarak meşgul etmekte ama psikolojik olarak kalıcı hasarlara sebep olabilmektedir.
Çıkmazlara Düşmemek
Açık uçlar herkesin, her yerde, her zaman kullanılabileceği imkân ve fırsatlardır. İnsanın hiçbir zaman bir yere, bir konuya, bir kişiye veya kişilere takılıp kalması, mutlaka çıkış yollarının, açık uçların olabileceğini bilmesi gerekir. Savaş Sanatı kitabında Sun Tzu, savaş tekniklerinden ziyade bu gibi konuları işlemektedir. Savaş esnasında insanın en azılı düşmanı karşısında, her yönüyle onu bitirebileceği bir durumda bile, ona kaçıp kurtulabileceği bir açık kapı bırakması gerekir der. Bu, çok önemli bir stratejidir. Böylece, toptan imha yapılmamış ve belki de ileride dost olunabilecek insanlar kazanılmış olur.
Kalbi besleyen ana damarların yanında bir de kollateral denilen ara damarlar vardır. Ana damar tıkanınca kan, bu ara damarlardan geçerek vazife görmeye devam eder. Bunlar da yetersiz kalırsa, o zaman yeni bir açık uç oluşturulur, yani bypass ameliyatı yapılarak kalbin beslenmesi sağlanır.
Çıkmazlar sarmalında kalındığında, mutlaka bir çıkış yolu olduğuna inanma, ümitli olma ve cesareti kaybetmeme, sabırla çıkış yollarını araştırıp bulma, açık uçları bilmeye bağlıdır. Bundan dolayı da açık uçlara, çıkış yolları da denir.
Aslan yavruları avlanmaya başladıklarında, ceylan yavrularının peşinden koşarlar, ancak bir süre sonra yorulup takip edemezler. İki veya üçüncü kovalamadan sonra, düz bir hat boyunca onları takip etme yerine kestirmeden giderek avlarını yakalarlar. Yani bir bakıma açık uçları keşfederler.
Tarihte zalim idarecilerden kaçan insanlar başka ülkelere göç etmişlerdir. Bu da aslında farklı bir açık ucu kullanmaktır. Böylece insanlar canlılıklarını devam ettirir ve körü körüne onların avı olmazlar.
Sivil toplum kuruluşları dâhil her türlü idarede usul, üslup, istişare, adalet, şeffafiyet gibi hususlara dikkat ederek ve kanunlara uyarak bu açık uçlar mutlaka kullanılmalıdır. Ayrıca içinde bulunduğumuz zamanın ve mekânın özellikleri de dikkate alınmak zorundadır.
İnsanî Vasıfları Muhafaza Edebilmek
İnsanın gerçekten insanlığa yakışır söz ve davranışlarıyla insan olarak kalabilmesi çok büyük bir önem arz etmektedir. Teknolojinin getirdiği çok kolay yollarla başkalarının hakkını yiyerek zengin olan, ama asla huzurlu ve mutlu olamayan insanlar, canavar haline dönüşebilmektedir. Elbette, eskiden de canavar haline gelen insanlar olmuştur, ama şimdi bu oran daha da artmış ve insanlığı tehdit eder hale gelmiştir.
Asıl mesele, ilmî ve teknolojik gelişmeleri insanoğlunun faydasına kullanabilmektir. Bundan dolayı hemen her konuda, açık uçları en iyi şekilde kullanarak insanın bir canavar olarak değil dini, dili, kültürü, ülkesi ne olursa olsun herkese gönlünü açan, kâmil bir insan olarak yetiştirilmesi hayatî bir meseledir.
Kişiler arası ilişkilerde insan, tamiri güç olacak söylem ve eylemlerden kaçınmalıdır. Her yönüyle kendisi haklı bile olsa, bazen susma tercihini kullanmakta fayda vardır. İnsanın söyleyeceklerini iradî bir süzgeçten geçirmesi, bazı açık uçlar bırakması, hem kendisini rahatlatır hem konuları daha sonra selim bir akılla değerlendirir hem de ilerisi için bir düşman değil dost kazanmış olur. Bunları yapmak, hele bir münakaşa esnasında bunları düşünebilmek kolay değildir, ama marifet de bunları önceden öğrenip uygulamasını yapabilmektedir.
Yenilenme ve Uyum
Herkesin kendisini düzenli olarak yenilemesi gereken bir çağda yaşıyoruz. Açık fikirli olabilme, herkesi kendi konumunda kabul edebilme ve anlayışlı olma, içinde yaşadığımız çağın olmazsa olmazlarındandır.
Günümüzde dünyanın her yerinden herkesle, her alanda görüşmeler yapmak mümkündür. Herkesin kendi dini, kültürü ve değerleri vardır ve bunları yaşayacaktır. Her kültürün verebileceği şeyler olduğu gibi alabileceği şeyler de olacaktır, ama bütün bunlar hiçbir zorlama olmadan, fıtrî seyrinde, herkesin kendi rızası ile olması gereken durumlardır.
Doğru, yerinde ve uygun bir usul ve üslupla, zamanın ve mekânın dili dikkate alınarak ve açık uçlar kullanılarak muhtemel problemler çözülecek veya asgariye indirilecektir.
Medeni ve entelektüel olmanın yanında gerçek insan olabilmek; adaletli, hakkaniyetli ve merhametli olmaya bağlıdır. Bir binadaki açık uçlar ne kadar önemli ise, sosyal hayatta da açık uçlar o kadar önemlidir. Vahyin feyzi, insanlığın ortak kültürel birikimi ve ilmi gelişmelerden istifade ederek açık uçları ve küllî kaideleri bulmamız mümkündür. Ortak akıl ile bunları geliştirip pratiğini yaparak gelecek nesillere örnek olabiliriz. Sulh adacıkları haline gelebilecek böyle bir dünyayı kim istemez ki?