Üşüyorum

Üstümüze kar yağdı rahmet yüklü geceden

Aldım hissemi ben de bembeyaz meleklerden

El kaldırdım Rabbime sözler koptu gönlümden

Cemreler düşse bile üşüyorum gurbette

 

Uzun hava çekiyor yağan kar taneleri

Düşünüp duruyorum solan gonca gülleri

Taşırım kambur gibi sırtımda seneleri

Cemreler düşse bile üşüyorum gurbette

 

Annesiyle koğuşta mahkûm Enes bebeğim

Yavrusu kanser ana, şefkat yüklü meleğim

Yuvasız kuşlar gibi yaralıdır yüreğim

Cemreler düşse bile üşüyorum gurbette

 

Yakalanmış kansere yiğitlerim eriyor

Şehid olmuş evladı baba tir tir titriyor

Yuvası dağılanlar yardım eli bekliyor

Cemreler düşse bile üşüyorum gurbette

 

Nicesinin kırdılar kolunu kanadını

Aldılar işkenceyle birçoğunun canını

Yaşıyoruz yıllardır zulmün en yamanını

Cemreler düşse bile üşüyorum gurbette

 

Ümitle bekliyorken gelecek baharları

Yıktılar köprüleri kapattılar yolları

Düşündükçe aç susuz sokakta kalanları

Cemreler düşse bile üşüyorum gurbette

 

Hüzün telâş birlikte şimdi körpe dallarda

Raksediyor şimşekler koyu karanlıklarda

Yer yer yıldırımlarla inliyor yamaçlarda

Cemreler düşse bile üşüyorum gurbette

 

Hücredeyken masumlar rahat benim neyime

Tir tir titreyenler var ısınmak ne kelime

Unut diye uykuyu yalvardım gözlerime

Cemreler düşse bile üşüyorum gurbette

 

Selvi boylum koparken meyve veren dalından

Bir “ah” koptu benim de titrek dudaklarımdan

Düğümlendi lokmalar geçmiyor boğazımdan

Cemreler düşse bile üşüyorum gurbette

 

Süslenmiş gelin gibi baharı özlüyorum

Karanlık hücredeki canları düşlüyorum

Yangın var yüreğimde mum gibi eriyorum

Cemreler düşse bile üşüyorum gurbette

 

Hasret gitti garipler yurduna yuvasına

Gözlerinde yaşlarla bakmadan arkasına

Yüreğim ortak oldu şehitlerin yasına

Cemreler düşse bile üşüyorum gurbette

 

Harem kapılarını aralamış geceler

Sevdiğini bekliyor kucak açmış seherler

Gözyaşı pınarıyla sönecek cehennemler

Cemreler düşse bile üşüyorum gurbette

Bu yazıyı paylaş