Kimsenin doğrusuyla eğrisiyle uğraşmaz
Suçlamaz hiç kimseyi eksik kusur aramaz
Yürüdüğü Hak yoldan bir milim dahi şaşmaz
Soluk soluğa koşar durmaz gönül insanı
Daima ölçüsüdür Kur’ân-Sünnet çizgisi
Allah’tan ötürüdür buğz etmesi, sevgisi
Gürül gürül her yanda onunla Hakkın sesi
Bir kutup yıldızıdır şaşmaz gönül insanı
Vefanın sadakatin zirvesini tutarlar
Muhabbetle sevgiyle hep oturup kalkarlar
Kin gütmez hiç kimseye, öfkesini yutarlar
Dil beyt-i Hüda’dır der, kırmaz gönül insanı
Maddî manevî kirler semtine sokulamaz
Cisminin, midesinin kulu kölesi olmaz
Meyve verir her mevsim, asla sararıp solmaz
Rahata, rehavete dalmaz gönül insanı
Yanar ocaklar gibi, içine od düşmüştür
Yaşatmak için vardır, yaşamaya küsmüştür
Hak uğrunda yaşamış, Hak uğrunda ölmüştür
Bir beklenti içinde olmaz gönül insanı
Gayesi hayatının, Hakkı tutup kaldırmak
Her yanında dünyanın O’na tercüman olmak
Görse de eza-cefa sabrederek katlanmak
Vazifeden bir lahza kaçmaz gönül insanı
Vifak ve ittifakla inayete yol arar
Yürümeye birlikte vermiştir baştan karar
Kanayan yaraları el birliğiyle sarar
Kullarla arasını açmaz gönül insanı
Düşüncesinde onun, yoktur sen ben kavgası
Silmiştir kafasından şeytanî kiri, pası
Nefsiyledir bir ömür eksilmeyen kavgası
Kimsenin kusuruna bakmaz gönül insanı
Koşturur gece gündüz, bir karşılık beklemez
Izdırap yumağıdır, rahat rehavet bilmez
Sımsıcak ikliminden kimse geri boş dönmez
Yaptıklarını başa kakmaz gönül insanı
İnsanlardan bir insan olmak derdi, gayesi
Ne alkışlamak ne de tanınmaktır hevesi
“Herkes yahşi men yaman” onun soluğu, sesi
Kul hakkıyla huzura varmaz gönül insanı