Dilim tutulmuşçasına susmuşken Aklım kalbime bir soru sormuşken Güneşin doğmasını beklerken Yankılandı bir soru, gözlerim kapalıyken; “Ben kimim?” Ve cevap verdi kalbim; Ben bir gönül
Bu yolda yürüyenin Taşlayanı çok olur Hayatı sabır olanın Ölümü selamet olur Helal lokma yiyenin Nasibi bol olur Hayatı oruç olanın Ölümü iftar olur Her
Kapıdan girdinse cevhersin elbet Hak sarrafında kuyumcuyuz pirdaş Kalbin aklanınca dönersin elbet Hancı yok, hepimiz yolcuyuz pirdaş Yusuf’u kuyudan alıp getirdi Medrese oradan istedi pirdaş
Ruh ol cismim, ruh ol kalbim, eğlenme, Kâinat ruhanî âleme bakar. Onun çizgileri sinmiş her deme, Her bir şey mânâyla bir olmuş akar. Allah’ın kitabı
Nerdesin ağam nerde? Geldim ki yüzün görem! Nerdesin babam nerde Geldim ki yüzün görem! On beş ay sensiz geçti; Ver elinden ben öpem. İstanbul sanki
Temmuzun sıcağı bıraktı yerini soğuğa Yılların zulmü bununla vurdu tavana Yüzler karardı, vicdanlar döndü taşa Bu zulmün duadan başka çaresi var mı? Asırlık duyguları kuşattı
Ne varsa çevremizde, Hep O’nun vergisidir; Âlemlere sığmayan, Kudretin sergisidir. Dalından yemiş düşse, O’nun izniyledir; Düştüğü yerden bitse, İhyası, hıfzıyledir. Güneş, ay ve yıldızlar, Semâ’nın
Yüreğimin derinlilerinden Çağlayan bir deli ırmak Nicedir zorluyor bentlerini Gönlüme duvarlar örüyorum Rabbime dualarla sığınıyorum Yüreğimin derinliklerine kilitledim En bakir, en güzel sevdaları Anahtarı Sevgiliye