Diktatörlerin insanları yok etmede ne denli acımasız olabileceklerinin en çarpıcı örneklerinden biridir “Holodomor”(Голодомор). Bu terim Ukraynacada “açlık” anlamına gelen “holod” (голод) ve “ölüm”, “kitlesel kıyım” anlamlarına gelen “mor” (мор) kelimelerinden oluşur. Türkçeye çevirisini dilin doğal yapısı gereği “Açlıktan Öldürme” şeklinde vermek gramatik olarak daha doğru görünse de Ukraynalılar Holodomor’u “açlığın bilinçli bir öldürme aracı olarak kullanılması” vurgusuyla, “Açlıkla Öldürme” diye ifade etmeyi tercih ederler.
Holodomor, 1932-1933 yıllarında Stalin’in aldığı bir dizi ekonomik kararın uygulamaya konulması sonucu yaşanan büyük bir felaket olarak tarihe geçmiştir. O yıllarda Stalin, Sovyetler Birliği’nin bir parçası durumundaki Ukrayna’yı daha sıkı kontrol altında tutmak istiyordu. Uygulanan kararlar arasında tarımın kolektifleştirilmesi de vardı.[1] Bir komünist rejim uygulaması olarak her şeyin devletleştirilmesi politikasıyla özel mülkiyet kaldırıldı. Halkın elinde araç-gereç, hayvan, arazi ne varsa zorla “kolhoz” adı verilen kooperatiflere devredildi. Devletleştirilen bu verimli topraklardan elde edilen ürünler ise köylülere verilmedi; tamamı ihraç edildi.
Tüm içeriği görmek için lütfen giriş yapınız ya da abone olunuz.
Abone Ol