Çağladın küheylanım yâr-ı güzin güftendi
Nesillerin derdiyle nice yandın kavruldun
Cami penceresinde ıstıraplar bestendi
Sesini nefesini asırlara duyurdun
Sohbet-i Canan ile kürsülere can oldun
Dua dua yalvaran iki büklüm bir kuldun
Kur’ân’ın ikliminde Ezelî Yâr’i buldun
Saadet asrı dedin ışıktan dünya kurdun
Muhammedî baharlar şehbal açtı sözünde
İz iz süzüldü yaşlar güldü mahzun yüzünde
Sonsuz Nur’dan sevgiler yol olmuştu özünde
Dalga dalga ruhlara sevda mührünü vurdun
Altın nesil hayalin ışık olmuş evlerde
Adanmış ruhlarla hep mutmain alevlerde
Nerde nasıl demeden en kutsi görevlerde
Ne dedinse hak için Allah için buyurdun
Muhabbet çerağısın yanıp durdun bir ömür
Tahta kulübe yetti asrın yüzüne mühür
İnsanlardan istiğna hem mahviyet ve şükür
En güzel nağmelerde bestelerden mahurdun
Hüzün dolu bir hayat nura doğru sürüdün
Çığlık olup âlemi hep sevgiyle bürüdün
Yetim bıraktın bizi şimdi Hakk’a yürüdün
Uzaklarda olsan da içimizde huzurdun
Üşüdü düşlerimiz kavruldu yüreğimiz
Hisarönü camii uçuştu dileğimiz
Bornova ne desin ah çok aciz emeğimiz
Devrin cehaletine abide gibi durdun
Şimdi bir avuç toprak kokladın ya sevdanı
Terk edip tüm fâniyi cennet ettin ferdânı
O rahmeti sonsuz Rab mamur etsin ukbânı
Hüznümüze sağanak sinemizde yağmurdun