Aziz bir konuk olup gelmen için rüyama,
Dünyanın ahvalini hayra yordum iyilik!
Efsunkâr renklerinle gülmen için hülyama,
Yıllar yılı gönlümden seni sordum iyilik!
Geçip giderken zaman bir yaz olur bir hazan,
Damla damla yağarken göl olursun ya umman.
Keramet mi hazinen, her zerren binler batman?
Gün doğumu illerde seni gördüm iyilik!
Hayatın bazen yokuş bazen düz yollarında,
Kâh sürur ve selamın kâh gamın kollarında…
Bağ bahçenin bezenmiş, zümrüdi dallarında;
Katmerli güller diye seni derdim iyilik!
Sen var isen bir yerde amadedir melekler,
Hak Teâlâ ol derse gerçekleşir dilekler.
Atılsan da deryaya, çıkar diye emekler
Atlastan örtülere seni sardım iyilik!
Seni bulmak nimettir, kâinat sayfasında;
Kadrini iyi bilen kulların vefasında…
En zarif zinet diye bil ki her defasında,
Kalbimin kûşesine seni serdim iyilik!
Ömründe seni eken, ebedî seni biçer;
Seninle yola giden, hakikat yolu seçer.
Kurumaz dudakları, Kevser suyundan içer;
Çağlayanlar ardında sana erdim iyilik!
Sanki kar tanesisin, muştular diyarından;
Çağlara çerağ olan ulular şiarından…
Şafak gibi mihmandar kutlular miyarından,
İlham alıp günbegün sana vardım iyilik!