Biyoloji bilgimiz arttıkça canlılardaki en küçük bir hücre organelinden, bütün bir hayvanın veya bir insanın fizyolojisi ve morfolojisine kadar her noktasında onlarca hikmetli sanatların üzerindeki akılları durduran nakışları müşahede ediyoruz. Fakat bu kadar açık ve net görünen biyolojik harikalara rağmen materyalist bir bakışla canlılardaki sanatları, tesadüfe bağlayan anlayışın temsilcileri, ısrarla varlıklardaki güzelliklere gözlerini kapamaya devam ediyorlar. “Yaratılış” diye bir şey olmadığı yönündeki iddialarının merkezine de “canlı varlıklarda ilim ve iradeye dayanan bir tasarım, plan ve hikmetli nakışların olmadığı, tabiatın her tarafının çok kötü ve çirkin tasarımlar, mantıksız planlarla dolu” olduğunu söylüyorlar. Bu fikrin devamında “madem ilmi ve kudreti sonsuz mükemmel bir Yaratıcı var, niye böyle ‘kusurlu veya hatalı’ ürünler yapıyor?” sorusunu sorarak, kendi verdikleri isimle “Çöp DNA” ve “körelmiş-kalıntı organlar” şeklinde iki tabir kullanarak mükemmel yaratılmış canlıları tesadüf olarak basit görmektedirler.
Kritik Kelimeler: Kusur ve Hata
Hata ve kusur, acizliğin ve eksikliğin işaretidir. Allah’ı (celle celâluhu) bütün isim ve sıfatlarıyla tanımamış ve “hikmet” kavramını da gerektiği şekliyle anlayamamış bir ilim insanının ne kadar bilgi sahibi olursa olsun, kısır aklının uzanamadığı noktalarda yapacağı yorumlar sathî bir değerlendirmeden öteye geçemez. Bakış açısının bozukluğu yaratılmışlardaki sanatı göstermez ve daima bir kusur arar. Bu natüralist nazarlara göre mevcut canlıların hiçbirinde bir mükemmellik ve hikmet yoktur. Tesadüflerin oyuncağı olarak ilerleyen evrimci anlayışa göre tabiatta şefkat ve merhamet de yoktur, dolayısıyla hata ve kusur da normal bir şeydir.
Kötü tasarım ve planla ortaya konulmuş yapılara örnek olarak oldukça bol sayıda anatomik yapı, fizyolojik işleyiş ve kalıtsal hastalığı hata ve kusurlu olarak nitelendirirler. Evrimci anlayışa göre, canlı ergin hâle gelinceye kadar embriyo ve gençlik dönemlerinde önceki atalarının yaşadığı safhalardan geçmektedir. Bir memeli canlının gelişirken balık, kurbağa ve sürüngene benzer hâllerden geçtiğini ve onlardan körelmiş kalıntılar taşıdığını iddia ederler. Hâlbuki embriyoda olup, yetişkinde aktif olarak yer almayan bazı özellikler olmasaydı, embriyo yetişkin hâle gelemezdi. Meselâ, yetişkin bir memelide, ana rahmindeki plasenta ile bağlanan dolaşım sistemindeki kanı, doğumda akciğerlere yönlendiren kanalın ve beslenmeyi sağlayan göbek kordonunun kalıntıları vardır. Evrimcilerin körelmiş veya kalıntı dedikleri organlardan en tipik olan apandise (appendix) kısaca bir göz atalım:
İnsandaki Apandis
Apandis, ince ve kalın bağırsakların birleştiği yerdeki ince bir kesedir. Onlarca yıl boyunca en küçük bir karın ağrısında, bu küçük bağırsak parçasına “körelmiş” denildi ve sağlıklıyken bile sıklıkla kesilip atıldı. Hâlbuki zengin bir lenf dokusu ihtiva eder ve bağırsaklara giren bakterileri kontrol etmeye yardımcı olur. Sindirim kanalının üst ucunda bulunan ve boğaz enfeksiyonlarıyla savaştığı bilinen bademciklere benzer bir vazife yapar. Nitekim bir zamanlar bademciklerin de işe yaramaz organlar olduğu düşünülüyordu.1,2
Araştırmaya göre apandis iyi bakteriler için “sığınılacak bir ev” olarak çok uygun bir özelliktedir.3 Apandisteki iyi bakteriler, bir patojeni temizledikten sonra kalın bağırsağın (colon) yeniden doldurulmasını sağlar.4 Kolondaki iyi bakteriler mikrobiyomun ana bileşenidir. Mikrobiyom olmadan, belirli yiyecekler sindirilemez, B ve K vitaminleri üretilemez. Bu bakteriler zararlı bakterilere karşı koruyucu bir tabaka şeklinde bir biyofilm teşkil ederler. Aslında, bir insanın toplam hücrelerinden biraz daha fazla bakteri hücremiz vardır ve üstüne ilave olarak her bakteriye karşılık yaklaşık 10 virüs taşımaktayız.5
Özellikle insanlık tarihinin hijyen şartlarının çok iyi olmadığı eski dönemlerinde bu organ çok önemli bir konumdaydı. Bugünün modern hijyenik toplumunda eskisi kadar olmasa da kötü hijyene sahip toplumlarda yine çok önemli vazife yapmaktadır.6 Apandis gibi “güvenli bir sığınak” olmadığında, Clostridium difficile gibi “kötü” bakteriler çoğalabilir ve ölümcül bir enfeksiyona sebep olabilir. Ayrıca bir çalışmada apandisi alınan kişilerin C. difficile enfeksiyonu geliştirme ihtimalinin dört kat daha fazla olduğu gösterilmiştir.7 Başka bir çalışmada, apandisit ameliyatından sonra kişilerin çeşitli gastrointestinal kanserler geliştirme ihtimalinin daha yüksek olduğu bildirilmiştir.8
Apandis iltihabı az gelişmiş ülkelerde çok daha nadirdir. Bunun sebebi kırsal ekonomiye sahip bu ülkelerde yüksek lifli gıda tüketiminin neticesi olarak apandisin daha aktif olması olabilir. Ayrıca körelmiş denilen bu organ çok farklı hayvanlarda görülmektedir ve alınan lifli gıdalarla ilgili olarak immün sistemde gerekli bir organ olduğu anlaşılmıştır. Evrimcilerin iddia ettikleri şekliyle primat atalar (maymunlar) grubunda evrimleşerek apandisi geliştirebilecek bir yapı da bulunmamaktadır. Buna rağmen evrimciler apandisin 32 kere evrimleştiğini ve yedi kereden daha az kaybolduğunu iddia ederken, aslında Darwin’in hipotezini çürütmektedirler. Çünkü görüldüğü üzere apandis faydalı ve gıdalanma özelliğine uyum gösteren bir organ olarak yaratılmıştır.9
Cenneti Dünyada Yaşama Arzusu
Allah hakkında kusur ve hata isnadı mümkün değildir. Bununla beraber insan henüz dünyaya gelmeden kendisine verilen ebediyet ve cennet arzusunu hemen bu dünyada yaşamak istemekte, bu yüzden ölümle neticelenecek yaşlanma ve hastalıkları, kaza ile veya doğuştan oluşan organ arızalarını kabul edememektedir. Bir romanın ilk birkaç sayfasını okuyup kitabın sonunu görmeden hemen roman hakkında iyi veya kötü diye hüküm vermek ne kadar yanlışsa, maruz kalınan zorlukları ve bazı hastalıkları ebediyen devam edecek gibi görmek de o kadar yanlıştır. Bir ressamın ortaya koyduğu tablonun her yerinde güneş ve deniz olmaz, bazı yerlerinde gölgeler ve kuru yapraklar da bulunur. Tabloya bütün olarak bakamayan bazıları gölgelere ve kuru yapraklara takılabilir. Abes fiil işlemeyen Allah’ın icraatındaki “hikmet, kader ve ahiret mükâfatı” iyi anlaşılınca insana bir haksızlık yapılmadığı görülecektir.
Optimizasyon, İktisat, Fayda ve Hikmet
Herhangi bir varlıktaki tek bir özelliği veya tek bir değişkeni göz önünde bulundurarak hüküm vermek aldatıcı ve acele beklentiye göre verilmiş bir kanaattir. Ancak canlının sahip olduğu özelliklerin hepsini birden holistik bir bakışla değerlendirdiğimizde ortaya çıkacak son neticenin değerine bakmak gerekir. Meselâ, sadece koruyucu özelliğinden dolayı kabuklu bir canlı (Crustacea) için düşündüğümüz daha kalın bir kabuk, yırtıcılara ve kayalık bir çevrenin sebep olacağı hasara karşı çok gerekli görülebilir. Ancak çok kalın bir kabuk üretim kaynaklarını boşa harcar ve yaratığı ağırlaştırabilir, dolayısıyla böyle çok kalın bir kabuk o hayvan için kötü bir tercihtir. Bu sebepten en iyi kabuk tasarımı, koruyucu sertlik ve kaynak tüketimi ile ağırlık arasındaki optimum faydanın birlikte olması gereken ortak noktada elde edilir.
Bir Makine İnşa Ederken
Çok sayıda parçadan toplanarak yapılan bir makine tasarımına ait mühendislik ders kitabında şu ifadeler yer alıyor: “Çoğu mühendislik tasarımı çok sayıda hususu bir arada bulundurur ve mühendis için bunların hepsini doğru nispetlerde hesaplayıp ayarlamak zorlu bir iştir.” Biyolojik hayat ve ekosistem entegre bir sistemler bütünüdür. Aynı şekilde bir makine inşa ederken, parçaların karşılıklı münasebetlerini iyi analiz etmeden, hangi özelliklerin bir arada en iyi verimi sağlayacağı anlaşılamaz. Bunu anlamak için maddenin özellikleri ve fizik prensiplerinin karşılıklı uyumunun en iyi hangi şekilde çalışabileceğinin bilinmesi gerekir. İnşa edilecek makinenin hacmini ve gövdesini ilgilendiren temel özellikler olarak (a) mukavemet, (b) esneklik, (c) ağırlık, (d) boyut ve şekil özellikleri ile bunların yüzeyleri için klasik olan (e) aşınma, (f) yağlama, (g) korozyon özellikleri neticesinde ortaya çıkacak, (h) sürtünme kuvvetleri ve (i) üretilen sürtünme ısısının değeri gibi bir anda 8-9 ayrı faktör işin içine girmektedir. Bütün bunları hesap eden mühendisin çok dâhiyane bir çözüm ortaya koyması ve aynı zamanda (k) estetik görünümü de göz ardı etmemesi gerekir. Peki iş bununla bitiyor mu? Ayrıca önemli bir husus da (j) maliyet sınırlamasıdır. Bu kadar farklı faktörü optimum noktada birleştirip ortaya koyacak mühendisin kabiliyeti insanı hayran bırakır.10
Canlı sistemlerdeki biyolojik malzemelere ait hususlar bazen yüzlerce farklı parametrenin uzlaşmasını ve bir ideal noktada buluşmasını gerektirmektedir ki, bunu yapabilecek olan da ancak sonsuz ilim ve hikmet sahibi bir Yaratıcı olabilir. Meselâ, kemiklerin hem güçlü hem de hafif yapılabilmesi bir optimizasyon problemidir. Fakat kuş kemiklerinin memelilerden daha da hafif olması gerekir, çünkü uçan bir kütlenin mümkün olduğunca hafif olması tercih edilir. Uçan kuşların, diğer omurgalılarda olmayan solunum sistemleriyle bağlantılı olan hava keseleri içi boş olan kemiklere yerleştirilerek akciğerlerle entegre şekilde oksijen depolarken aynı zamanda vücut hafifletilmiş olmalıdır. Bir diz eklemindeki kemiklerin şekilleri çok mükemmel bir mimarî ile yapılmıştır ama, kemik yüzeylerini yağlamadığınız zaman kısa sürede aşınıp işe yaramaz hâle gelecektir.
Çarpıtılmış Bilim-Teoloji İkiliği
Bir mühendisin, eseri olan makineyi yaparken ortaya koyduğu icraat hakkında ileri sürülebilecek iddialar bilimsel görülürken, canlılar üzerinde işleyen çok daha mükemmel bir icraat hakkında “teolojik” diyerek burun kıvırmak hiç de makul ve etik değildir. Mutasyonlar ve tabii seleksiyon gibi sınırsız ve kontrolsüz kavramlarla bu mükemmel yapıların üretilebileceği, bilimsel bir argüman olmayıp, deneyle de doğrulanmış değildir.
Eser sahibi bir tasarımcının, bir şeyi kötü tasarladığı, plansız ve uygun olmayan bir yapıda, eksik ve kusurlu yaptığını söyleyebilen birisinin, aslında o eserin daha iyi nasıl yapılabileceğini, uygun olmayan yönlerinin daha faydalı şekilde nasıl inşa edilebileceğini de söylemesi gerekmez mi? En büyük hata ilim adamı hüviyeti taşıyan bazı insanların çok fazla ideolojik bir davranışla mevcut yapıyı tenkit ederken, denizde damla kadar olan bilgileriyle de her şeyi kavrayacağını sanma gibi bir yanlışın içinde olmalarıdır. Bir organın işe yaramaz olduğunu ve dolayısıyla evrimin bir “kalıntısı” olduğunu ispatlamak imkansızdır. Vazifesi henüz bilinmiyor olabilir ve kullanımı gelecekte keşfedilebilir. İnsanlarda daha önce işe yaramaz olduğu iddia edilen 100’den fazla körelmiş organ var ve artık bunların hangi önemli işleri olduğunu biliyoruz. Kısacası Allah’ın hatalı veya kusurlu olarak abes iş yapması gibi bir durum yerine, imtihan için hikmetli yaratmasından bahsedilebilir.
Kaynaklar:
1-Ham, K. and Wieland, C. (1997): “Your appendix … it’s there for a reason”, Creation, 20 (1): 41–43; creation.com/appendix.
2-Glover, J.W. (1988): “The human vermiform appendix—a general surgeon’s reflections”, J. Creation, 3:31–38; creation.com/appendix2.
3-Bollinger, R. et al. (2007): “Biofilms in the large bowel suggest an apparent function of the human vermiform appendix”, J. Theoret. Biol. 249(4): 826–831.
4-Wieland, C. and Doyle, S. (2008): “More musings on our ‘useless’ appendix”, 6 Aug. creation.com/appendix5.
5-Sarfati, J. (2023): “Microbiome (and virome): God’s good created bacteria (and viruses) inside us”, creation.com/microbiome, 29 Jun
6-Doyle, S. (2007): “Appendix: a bacterial ‘safe house’: New research suggests function for appendix in maintaining good digestive bacteria populations”, creation.com/appendix3.
7-Dunn, R. (2012): “Your appendix could save your life”, blogs.scientificamerican.com, 2 Jan.
8-Wu, S.C. et al. (2015): “Association between appendectomy and subsequent colorectal cancer development: An Asian population study”, PLoS One 10(2): e0118411.
9- Smith, H.F. et al. (2013): “Multiple independent appearances of the cecal appendix in mammalian evolution and an investigation of related ecological and anatomical factors”, Comptes Rendus Palevol 12 (6): 339–354.
10-Juvinall, R.C. and Marshek, K.M. (2012): Fundamentals of Machine Component Design, p. 14, 5th Edition, John Wiley & Sons.