Bir sevda türküsüdür, her şey O’nu anlatır
Beton duvarlar ardında ne çiçekler açtırır
Cemrenin kardelenle buluştuğu o an gibi
Üflemekle sönmez bu aşk, ne çerağlar yandırır
Kilitlendi gönüllerimiz sonsuzluğun yoluna
Heyecanla koşar iken göz at geride kalana
Eza, cefa gördük diye küsemeyiz kadere
Naz edecek değiliz biz, yolun sahibi olana
Küsmek yok davamızda, gelecekten ümitvarız
Başımız dik yaşarız biz, karıncaya kıyamayız
İncinsek de incitmeyiz, yaşatmak için varız
Aldanırız aldatmayız, Hak olandan yanayız
Bir sevdamız var bizim, onun için yaşarız
Düşseler de ardımıza, deniz derya dalarız
Böyle bir aşk harcanamaz mala, mülke, dünyaya
Mecnunuyuz bu yolun Şiriniyiz, Leylasıyız
Her zaman karşımıza gulyabani çıkabilir
Taşlı, dikenli yollarda bin dönemeç olabilir
Vefasızlar hançeriyle sırtımızdan vurabilir.
Biz söz vardık Allah’a, isteyen dönebilir.
Celalinden cefa gelse yahut cemalinden vefa
Kefen hırka Senden ise, ikisi de cana safa.
Hicran Senden, visal senden, ayandır her şey Sana
Sebepleri halk edensin, “kün feyekün” bir anda
Her karanlıktan sonra bir aydınlık var elbet
Doğacaktır yine güneş, sen yeter ki sabret
Cehaletle, tefrikayla mücadele bitmeyecek
Alın yazımız, aşkımız, kızıl elmamız, Hizmet.