Bugün rahat bir nefes almak için kendimi parka attım ve başımı iki elimin arasına alarak başladım düşünmeye. Epey zaman oldu buralara geleli. Ben bir yabancıyım. Buraya, doğduğum ve yetiştiğim ülkemden geldim. Gençliğimden beri yurt dışına çıkan birisiyim, ama bu gelişim farklı oldu. Dönüşümün olup olamayacağını veya ne zaman döneceğimi bilmiyorum. Her şeyimi ülkemde bırakıp geldim. Ailemi, arkadaşlarımı, dostlarımı ve akrabalarımı… Bir daha onları görüp göremeyeceğim meçhul.
İki ay önce, hemen her gün kendisiyle konuşmaya çalışıp dualarını aldığım, 95 yaşındaki annem, şuuru kapalı bir şekilde, bir hastanenin yoğun bakımına kaldırıldı. Gidemedim. Gitsem de görebileceğim şüpheliydi. Çünkü gider gitmez beni de hapse atacaklardı. Bir ay önce, annemin vefat haberi geldi. Yine gidemedim. Çocuklarımız ve yakınlarımız, onu köyümüzdeki mezarlığa, rahmetli babam ve ağabeyimin yanına defnettiler.