Lügat mânâsı itibarıyla “şimşek” sözcüğüyle karşılayacağımız “berk”, hak yolcusuna yolun ilk merhalelerinde tecellî eden bir nûrdur ki, “kurb” sâlikleri için ilk davetiye sayılır. Ehl-i hakikat, tecellî-i berkiyeyi, Kur’ân-ı Kerim’de, değişik üsluplarla ele alınıp ifade edilen وَهَلْ أَتَاكَ حَديثُ مُوسى إِذ رَأَى نَارًا فَقَالَ لأهْلِهِ امْكُثُوا إِنِّي انَسْتُ نَارًا “Sana Mûsâ’nın haberi de geldi; hani O bir ateş görmüştü de, ailesine: Hele siz durun da ben bir ateş gördüm demişti.” (Tâhâ sûresi 20/9-10) meâlindeki âyetlerle irtibatlandırarak, böyle bir ışık çakmasının, peygamberler için nübüvvetin, veliler için de vilâyetin mebdei gerçeğinin hatırlatılmak istendiğine dikkat çekildiğini anlamışlardır.

Hakikat yolundaki seyahatin ilk adımlarını iman, amel-i salih ve yakaza teşkil ettiğinden, berke ilk hakikî adım denmesi doğru olmasa da, onu, a’mâle göre değil de ahvâlin ilk adımlarından biri olarak kabul edip izafî bir evveliyet verebiliriz.

This content is restricted. Please subscribe or log in to access full content.

Tüm içeriği görmek için lütfen giriş yapın ya da abone ol

Abone Ol

Bu yazıyı paylaş