Gagalardaki Sanat

Bazen yiyecek arayıp tutan bir el veya temizlik yapan bir nesne,

Bazen araştırma yapan bir cihaz veya yakalayan, dövüşen bir organ,

Bazen de eşe sergilenen bir güzellik eseri yahut yavrulara uzanan şefkatli bir kol.  

Binbir esmâ-i kutsiye ile müsemma harikulâde san’âtıyla eşi benzeri olmayan eserler yaratan Fâtır-ı Bîmisâl, akıllara durgunluk veren çeşitlilikteki kuşlara da tam ihtiyaçlarına göre türlü şekillerde gagalar ve onları destekleyen donanımlar ikram etmiştir. Bütün bunlarla da, her türün ayrı ayrı ve zengin kabiliyetlerle donattığı gagalarını türlü esmâsına âyine kılmıştır.

Ellerinin yerine uçmak üzere kanat verilmiş kuşlara, uçma dışındaki ihtiyaçlarını karşılamak üzere hayatî fonksiyonlarla donatılmış gagalar ihsan edilmiştir. Öncelikle gıda arayıp bulma ve yakalama, taşıma ve yutma, temizlik ve tüyleri düzeltme, yuva yapma, düşmanlara karşı koruma gibi pek çok sahada kullanılır.[1] Genellikle beslenmedeki vazifesinin önceliğinden dolayı, Musavvir Rabbimiz kuşlara daha ziyade beslenme tarzlarına bağlı olarak, değişik şekillerde gagalar ikram etmiştir.

Gerek rengârenk güzellik ve zarafetiyle gerek melodik ötüşleriyle şâirlere ilhâm olan, hayatımıza letafet katan kuşların çok maharetli gagaları bilhassa uç kısımlarında sert ve oldukça kalın yaratılmıştır. Kenarlarına ise kullanım gayesine göre hikmetli özellikler verilmiştir; alınan gıdaya göre keskin, yumuşak veya testere dişleri şeklinde olabilir. Su kuşlarında çamur içindeki solucan ve böcekleri tespit edebilmesi için yan taraflarına bol miktarda sinir uçları yerleştirilmiş, çamurdan gıdasını süzmek için alt ve üst gaga birleştirilince kenarlar elek gibi olmaktadır.

Gagalar, kara omurgalıların hepsinde bulunan tırnak ve boynuz gibi yapıların da temel maddesi olan keratinden yapılmıştır. İnce ve uzun iki yarık şeklinde olan burun delikleri üst gagada yer alır. Gaganın üzerini örten epidermis üç tabakadan yapılmış olup bu kısım keratinleşerek sertleşirken en alt tabaka bölünme kabiliyeti yüksek hücrelerden yaratılmıştır. İkisi arasında bulunan orta tabaka ise keratohiyalin tanecikleri üretir ve bunlar yukarıya doğru devamlı olarak bölündükçe keratinleşerek gaganın aşınan kısımlarını yeniler. Gaga devamlı kullanılan bir organ olduğu için muazzam bir şefkat tecellisiyle alttaki hücrelerin bölünmesiyle mütemadiyen tazelenir.

Birçok kuş türünde, üst çenenin kafatasıyla birleştiği yerde, bir deri kalınlaşması görülür. Papağanlar ve yırtıcı kuşlarda çok parlak renklendirilmiş olan bu kısım, zengin sinir dokusu sebebiyle oldukça hassas olup en küçük bir titreşimi bile algılarlar. Burun derinlikleri, kafatasıyla birleştiği yere yakın bir bölgede veya kalınlaştırılmış deri içinde bulunur. Ancak gece beslenen ve besinini koklamayla bulan kivi gibi kuşlarda, burun delikleri gaganın ucundadır.

Kuşlar konusunda uzman birisi gagalarının şekline bakarak, hangi gıdalar ile beslendiğini söyleyebilir ve ekolojileri hakkında malumat verebilir. Sadece bu durum bile eşyânın, vücut ve şekillendirilmesinde, nihayetsiz imkânat yolları içinde kararsız, şaşkın, şekilsiz bir surette iken birdenbire gayet muntazam, hikmetle harikulade biçimlendirildiğini ve kendisine has bir alâmet-i fârika ile donatılarak, gayet parlak bir ehâdiyet sikkesi vurulduğunu ispat eder.[2]

Meselâ kartal, atmaca, doğan ve baykuş gibi yırtıcı kuşlarda, besinlerini küçük parçalar halinde koparmalarını sağlamak için üst gaga alt gagadan uzun ve ucu aşağıya doğru çengel şeklinde kıvrık, keskin ve güçlüdür.[3] Böylece deri, et, hatta kemikleri bile parçalamaları kolaylaştırılmıştır. Tohumları kırarak beslenen kuşların gagaları konik ve kalın yaratılmışken, balık yakalayarak rızıklananların gagaları oldukça uzundur. Ağaç kabukları altındaki böcek larvalarıyla beslenen ağaçkakan gibi kuşlara ise ucu sivri ve kuvvetli gagalar lütfedilmiştir. Çiçek özü ile beslenen kolibriler ve çamurlardaki besinleri yiyen yağmur kuşlarının gagaları uzun bir tüp biçiminde yaratılmıştır. Anseriform kuşların (ördekler ve kazlar gibi) yassılaşmış gagaları çamuru elemek için genişletilmiş, üst ve alt çenelerinin üst üste binen kenarlarına ince tırtıklı yapıda tabakalar yerleştirilmiştir. Böylece küçük omurgasızları ve bitkileri sudan filtreleyebilmeleri  kolaylaştırılmıştır.[4]

Kısacası kuşların gagalarına bakarak her birinin rızkına uygun yapılarında rahmetin ve Rezzâk isminin tecellisini görmek mümkündür. Gaga yapılarıyla dikkati çeken birkaç kuş türü üzerine merceklerimizi doğrultarak daha yakından bakabiliriz:

İhtişamlı Koruyucu Kask

Gergedan boynuz gagası (Buceros bicornis) kuşunun gösterişli gagası, hayvanın bulunduğu her yerde daima kolaylıkla tanınmasını ve duyulmasını sağlar.[5] Büyüleyici kuş, Borneo, Sumatra, Java veya bazı Asya bölgelerinin derin yağmur ormanlarında yaşar. Boynuz gagası ismini, saç ve tırnaklarımızın yapısındaki keratinden inşa edilmiş boynuz gibi görünen geniş kaskından alır. Aşırı derecede hantal görünüşüne rağmen, bu kaskın içi boş ve oldukça hafiftir. Diğer yandan kuşun kendisi de büyük bir kuştur.

Gergedan boynuz gagası kuşunun devasa gagası beslenmesi için çok uygun olup, normalde ulaşamayacağı dallardan yiyecek toplamasına imkân sağlarken, sıra dışı kaskı ise çağrılarının sesini yükseltmeye yardımcı olan bir rezonans odası görevi görür. Böylece eş bulmada veya başkalarına uyarı çağrısı yapmada güçlü bir ses üretilmesine vesile olur.

Rengarenk bir sanat

Rengârenk ve çok uzun gagaları, Tukan’ları (Ramphastos sp.) sıra dışı kılan meşhur özellikleri arasındadır. Tukan’ların kanatları küçük olduğundan çoğunlukla kısa mesafelerde uçarak, daldan dala zıplarlar.[6] Bu kuşların gaga büyüklüğü, vücut uzunluklarının %30- %50’si kadar olabilir. Bu büyüklüğüne rağmen, o da oldukça hafif yapıda olduğundan kavga etmek ya da herhangi bir yeri kazmak gibi ağır işlerde bu gagayı pek kullanmaz. Peki bu kadar büyük gaganın hikmeti ne olabilir? Bazı araştırmacılar bu renkli ve iri gaganın karşı cinsi cezbetmek veya meyve yemek için yaratıldığını düşünmüşlerse de son araştırmalar bu gagaların çok verimli bir termoregülasyon (ısı düzenleme) sistemi olduğunu göstermiştir.[7] Tıpkı Afrika fillerinin büyük kulaklarının sıcakta vücutlarını serinlettiği gibi bir fonksiyonu olduğu ortaya çıkmıştır. Tukan’ların gagalarının da bol kan damarlarıyla döşenmiş olması ve buradan geçen sıcak kanın bütün vücudu dolaşırken serinleme sağladığı anlaşılmıştır.

Arızalı değil, özel yapım!

Çapraz gaga kuşlarının (Loxia curvirostra) insanlara çok tuhaf görünen, hatta deforme olmuş zannedilen gagası da tam tersine çok hususi bir hikmetle şekillendirilmiştir. Bu kuşlar kuzey yarım kürenin ladin, köknar, çam ormanları dahil olmak üzere iğne yapraklı ve bol kozalaklı tohum ormanlarında yaygın olarak yaşarlar.[8]Birbirine göre çapraz konumdaki üst ve alt gagaları, iğne yapraklı ağaçların kozalaklarını kırmak ve içindeki tohumları ayıklamak için çok stratejik bir mühendislikle şekillendirilmiştir.[9] Sıkıca kapalı kozalak konilerinin pul şeklindeki iri ve sert kabuklarının arasına hafif açık gagalarının uçlarını yerleştirir ve çapraz gagalarını kargaburun pense gibi kullanarak, kolayca ayırabilirler ve beslenecekleri tohumları kolaylıkla çıkarırlar.

Torbalı Gaga

 

Pelikanlar da, (Pelecanus sp.) uzun gagaları ile meşhur olan çok büyük su kuşlarıdır. Antarktika ve Güney Amerika’nın iç kesimleri dışında, dünya çapında dağılım gösterirler.[10] Tropikal bölgelerden sıcak ılıman bölgelere kadar, kıyı ve açık, tuzlu ve tatlı su ortamlarında yaşarlar. Pelikanların, yaşayan sekiz türü bulunmaktadır. Dünyadaki kuşlar arasında en uzun gagaya sahip olma rekoru, Avustralya’nın da en büyük kuşu olan pelikan türü Pelecanus conspicillatus’a aittir.[11] Kuşun gaga uzunluğu 47 cm’ye ulaşır. Bunun yanında gaganın bir diğer harikulade özelliği, balık avlamada kullandığı sıra dışı boğaz kesesidir. Pelikan türlerine has bu kese, bu türde 13 litrelik bir kapasiteye sahiptir. Pelikan kuşunun gıda olarak alabileceği balıklar, kabuklular, kaplumbağalar ve amfibilerin avlanmasında da bir kepçe gibi kullandığı gagasını suya daldırdığında, yakaladığı avını yutmadan önce kesedeki suyu boşaltır, kalan gıdayı yutulması için keseden boğazına boşaltır.

Her kuş türünün gagasında başta beslenme olmak üzere diğer hayatî fonksiyonlarıyla ilgili hassas ölçülerde yaratılmış gagalarında yapılan tasarruflardaki ince hesaplar ve teknik özellikler, tesadüflere verilemeyecek kadar muhteşem bir ilmin eseri olduğunu göstermektedir.

Kuşların rızkının temini için alâmet-i farikaları olarak gördüğümüz gagalarında sergilenen böylesine olağanüstü sanatlı yapılar, Sonsuz Rahmet ve Şefkat Sahibi Sâni-i Hakîm’in vücuduna şehadet eden, bütün eşyanın Hâlık’ına mahsus eşsiz birer mühür değil midir?

 

Dipnotlar

[1] https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/halukefe/139134/Ku%C5%9Flar%20(2).pdf

[2] Bediüzzaman Said Nursi, Sözler, 33. Söz 2. Pencere.

[3] İdris Uğurlu, Kuşların Temel Özellikleri, Zooloji Ders Notları, Syf. 25-27.

[4] Espen M. Knutsen, “Beak morphology in extant birds with implications on beak morphology in ornithomimids”, Master-thesis, https://core.ac.uk/download/pdf/30798822.pdf

[5] Four Weired Beaks, World of Animals, Imagine Publishing, Issue 19, Pg.28-29.

[6] Dr. Bülent Gözcelioğlu, “Tukan Kuşları”, Bilim Teknik Dergisi, Ocak 2009, Tübitak Yayınları.

 

[7] https://tr.wikipedia.org/wiki/Tukan

[8] https://animaldiversity.org/accounts/Loxia_curvirostra/

[9] https://www.allaboutbirds.org/guide/Red_Crossbill/

[10] Jorge I. Noriega, Marcos Cenizo, Diego Brandoni, Leandro M. Pérez, David E. Tineo, Juan M. Diederle & Paula Bona, A new pelican (Aves: Pelecanidae) from the Upper Miocene of Argentina: new clues about the origin of the New World lineages, Journal of Vertebrate Paleontology ISSN: (Print) (Online) Journal homepage: https://www.tandfonline.com/loi/ujvp20

11 https://www.nationalparks.nsw.gov.au/plants-and-animals/australian-pelican

Bu yazıyı paylaş