Neandertaller Mağara Adamı mıydı?

İnsanlık tarihi incelenirken türümüzün yeryüzünde nasıl ortaya çıkıp hâkimiyet kurduğu konusunda evrimci görüş taraftarlarınca dayatılan senaryolarda, ilk insanlar bugünkünden farklı görünüşte ve mağarada yaşayan hafif maymunumsu düşük zekâlı, yarı hayvan bir tip olarak nazara verilir.

Almanya’nın Düsseldorf şehri yakınlarındaki Neandertal kasabası sınırlarında bir mağarada bulunan fosilden hareketle, “Neandertal Adamı” olarak isimlendirildikten sonra, müzelerde ve medyada çıkan görüntülerinde genellikle “mağara adamı” olarak tasvir edilen kemik kalıntıları, insanın maymunlarla ortak atadan geldiğinin delili olarak pazarlanmıştır.

“Mağara Adamı” denilmesinin birinci sebebi, bu adamın hayatına ait bazı kalıntıların mağaralarda bulunmasıdır. Aslında mağaralarda bulunan eserlerin büyük kısmı (duvarlara çizilen resimler, taş aletler vs.) bu adamların zeki ve kültürlü insanlar olduklarına delildir. Tabii ki bu akıllı insanların hepsi mağarada yaşamamıştır, bazen konforu iyi ve korunaklı mağarada bazen de kendi yaptıkları meskenlerde yaşamışlardır.

Ev Yapan Mağara Adamı

1990’ların başlarından itibaren “Paleolitik Sanat” olarak isimlendirilen sahanın yorumlanması üzerine araştırmalara başlayan Antropolog Margaret W. Conkey, “Neandertaller mağaralarının dışında hangi izleri bıraktılar?”sorusu üzerine odaklandı. En azından bazı Neandertallerin belli zamanlarda mağaralarda yaşarken bazen farklı mekanlarda yaşadıklarını düşünüyordu. Nitekim 2011 yılında, Ukrayna bölgesinde, mamut kemiklerinden inşa edilmiş insan yapımı bir ev ve çevresine ait kalıntılar keşfedildi.1 Conkey ve meslektaşları, 2013 yılında da Fransa Pirenelerinde Peyre Blanque kentinde muhtemelen bir Neandertal açık hava iskân alanı buldular.2

Sanatkâr Mağara Adamı

Neandertaller ilk olarak yaklaşık 170 yıl önce keşfedildiğinde, onların soyuyla
günümüz insanları arasındaki seviye farkı çok büyük görünüyordu. Başlangıçta bilim insanları peşin hükümlü bir şekilde Neandertallerin maymunlardan çok da zeki olmayan ilkel hayvanlar olduğuna ve zekâ geriliklerinin onları yok olmaya mahkûm ettiğine inanıyorlardı. Ancak o zamandan beri araştırmacıların yaptıkları çalışmalarda sadece bizim gibi insanlara ait olduğu düşünülen zihnî kabiliyetlerin çok büyük çoğunluğunun Neandertallerde de olduğuna dair deliller ortaya çıktı. Gelişmiş âletler yaptıkları, un gibi temel gıda maddeleri ürettikleri, rahatsızlıklarını bitki temelli ilaçlarla tedavi ettikleri, iletişim kurmak için semboller kullandıkları ve ölülerini belli törenlerle gömdükleri anlaşılmaktadır.

Yapılan çok sayıda araştırmaya göre Neandertaller taş ve tahtadan aletler yapıyorlar, iklim şartlarına bağlı olarak kısmen avlanarak kısmen de bitkilerle besleniyorlardı. Neandertallerin evlerinde düzenli olarak ateş https://de.wikipedia.org/wiki/Feueryaktıkları kesindir.3 Çünkü Avrupa’da güvenli kabul edilen ev içindeki en eski ocaklar yaklaşık 400.000 yıllıktır.4

1946 yılında Lehringen’de keşfedilen yaklaşık 120.000 yıllık mızraktan da anlaşılacağı üzere Neandertaller büyük hayvanları öldürmek için tahta mızraklar kullanmaktaydı. Taş âletlerin hemen yakınında iplik hâline getirilmiş bitki lifleri keşfedildi. Tabiatta bu hâlde bulunmayan, hayvan derilerini dikmekte kullanılan bu liflerin 40-50 bin yıllık olduğu ve bu tarihlemeye dayanarak Neandertallere ait olduğu tespit edildi.5 Eski bir göl kıyısında bulunan yaklaşık 200.000 yıllık bir alanda tabii olarak oluşamayacak bir konsantrasyonda meşe asidi kalıntılarının yapıştığı bir taş alet hayvan derilerini tabaklayıp elbise yaptıklarını göstermektedir.6 Ölülerinin en azından tek tek mezara gömülmesi açısından da Neandertaller ile Homo sapiens arasında fark olmayıp, ölen kişi genellikle sırtüstü veya çömelmiş pozisyonda mezara yatırılırdı. Eserler arasında yüzlerce taş âlet ve bir tür meskenin temeli olabilecek taş levhalar vardı. En son 2017’de, kuzey İsrail’deki başka bir açık hava sahasında, kültürel yerleşim eserleriyle birlikte Neandertal kalıntıları bulundu.7

1911’de Fransız paleontolog Marcellin Boule, Fransa’daki La Chapelle-aux-Saints bölgesinden bir Neandertal iskeletini yeniden inşa etti ve onu maymun benzeri bir hayvan olarak tasvir etti. Sonraki on yıllarda ise bilim insanları Neandertallerin aslında Boule’un düşündüğünden çok daha fazla bize benzediğini keşfettiler. Ayrıca Neandertallerin ve Homo sapiens isimli bizim atalarımızın, binlerce yıldır aynı türden taş âletler yaptığını keşfettiler. Ancak ne yazık ki maymunlara akraba kılınması için yalancı bir şöhret inşa ettiler. Uzun bir süre boyunca, Neandertaller ile günümüz insanı arasındaki en önemli fark olarak, Neandertallerin süs, heykel ve resim gibi semboller yapamadığı ve kullanamadığı zannediliyordu.

Ancak son yıllarda Avrupa’nın dört bir yanındaki alanlarda Neandertallerin insanlığına dair deliller birikmeye başladı. Cebelitarık’ta bir Neandertalin, bir mağaranın kaya tabanına hashtag (#) benzeri bir sembol kazıdığı, Hırvatistan’da kartal pençelerini toplayıp bunlardan kolye yaptıkları, Cebelitarık ve İtalya’daki kazı alanlarında, kuş tüylerinden tören başlıkları veya pelerinler yaptıkları, İspanya’da deniz kabuklarından takılar yapıp parlak boyalar kullandıkları gibi uzayan bir liste hâlinde yaptıkları sanatlar gösterildi.

Resim Kabiliyetleri

Uzun zamandır mağara resimlerinin sadece Homo sapiens‘in (günümüz insanı) tek ilgi alanı olduğunu varsaymışlardır. Büyük beyinli başka bir insan grubu olan Neandertallerin ise resim yapamadığı sanılıyordu. Ancak üç İspanyol mağarasındaki resimlerin yeni tarihlemesi bu kalıcı düşünceyi ortadan kaldırdı. 2018’de Science dergisinde yayımlanan bir makalede, araştırmacılar bu resimlerden bazılarının Batı Avrupa’daki bilinen en eski Homo sapiensfosillerinden çok daha eski olduğunu ve bunların Neandertaller tarafından yapıldığını söylemektedir.

Fransa’daki Chauvet ve Lascaux gibi ünlü alanlardaki buzul çağı hayvanlarına ait muhteşem mağara resimlerinin önceleri erken dönem atalarımıza ait olduğu düşünülüyordu. Ancak 2012’de, şu anda İngiltere’deki Southampton Üniversitesi’nde bulunan arkeolog Alistair Pike liderliğindeki araştırmacılar, İspanya’daki mağaralardan düzinelerce resmi tarihlendirdi ve daha önce düşünülenden daha eski olan birkaç resim buldu. İlk bulunan resimler 40.800 yaşındaydı bu da yaklaşık Homo sapiens sapiens ırkının Avrupa’ya gelmeye başladığı yıllardı (Homo sapiens’in Batı Avrupa’ya yaklaşık 42.000 yıl önce ulaştığı düşünülüyor.)

Nitekim daha sonra 2018’deki çalışmalarında İspanya’nın farklı bölgelerinde bulunan üç mağaradaki resimlerin yaşlarını uranyum-toryum tarihlemesi adı verilen radyometrik bir teknik kullanarak üç mağaradaki resimlerin en az 64.800 yıl öncesine ait olduğu gösterildi. Bu, İspanya’daki Homo sapiens neandertalensis ırkının, Homo sapiens sapiensırkından en az 20.000 yıldan fazla bir süre önce kaya sanatı yaptığı anlamına gelmektedir. Neandertallerin mağara resim gelenekleri varsa, bu davranışları onların günümüz insanlarından farklı bir tür olarak ayrılamayacaklarını gösterir.8

Fosiller Farklı Konuşuyor

Tarihî geçmiş olarak bakıldığında klasik Neandertallerin 130.000 yıllık fosiller olarak sınıflandırılabileceği ve 40.000 yıl civarında nesillerinin tükendiği, geçmişlerinin ise 300.000 yıllara dayandığı düşünülebilir. Bazı tek bulgularda 300.000 yıl kadar eski ve hatta 500.000 yıl kadar eski fosiller Neandertallere atfedilmiştir. Önemli bir Alman patolog olan Virchow, Neandertal denilen kemiklerin modern bir insana ait patolojik olarak deforme olmuş bir kafatası olduğunu düşündü ve “ilkel insan” teorisini reddetti.9 Genel olarak bakıldığında Neandertal fosil kalıntılarının büyük çoğunluğu sırasıyla Fransa, İtalya ve İspanya, Almanya, Belçika ve Portekiz’den bulunmuştur; dolayısıyla merkezî coğrafyaları olarak Güney ve Güneybatı Avrupa kabul edilebilir.10 Romanya’da yapılan bir araştırma 1952 yılında Romanya’daki Peștera Muierii Mağarası’nda keşfedilen 30.000 yıllık kemiklerin, Neandertaller ile modern insanlar arasındaki benzerliklere işaret etmektedir.11

Kritik Soru: Tür mü? Alt Tür mü?

Neandertal Adamı, 1990’lara kadar, doğru bir anlayışla, yeni bir tür olarak kabul edilmedi; bu yüzden insan türünün bir alt türü olarak Homo sapiens neanderthalensis şeklinde adlandırıldı, modern insana ise Homo sapiens sapiens denildi. Ancak zaman içinde evrimci baskılarla Neandertal ırk olarak değil yeni bir tür gibi gösterilmeye çalışıldı. 2006 yılında Avrupa’da toplam 400 Neandertal fosili biliniyordu.12

Melez Varsa, Ayrı Tür Olamaz!

Neandertal genomunun DNA dizilimi, Neandertaller ile Homo sapiens arasında çoklu gen akışına dair deliller ortaya koymuştur. Bugün kabul edilen tür tarifine göre “bilfiil veya potansiyel olarak kendi aralarında üreyebilen tabii popülasyon gruplarına” tür denilmektedir. Bunun mânâsı şudur: erkek ve dişi iki fert bir araya getirildiklerinde sağlıklı bir yavru meydana getirebiliyorlarsa bunlar aynı türe dahildir. Meselâ erkek ve dişi iki at veya iki köpek birleştirildiğinde atlardan at yavrusu, köpeklerden köpek yavrusu doğar. Fakat kedi ile köpek veya at ile geyik bir araya getirildiklerinde üreyip yavru meydana getiremezler çünkü ayrı türlerdir. Bazı istisnalar olarak at ile eşeğin bir araya getirildiğinde katırın meydana gelmesi gibi kırılmalar olabilir, fakat katır kısırdır ve dolayısıyla sağlıklı yavru tarifine girmez. Günümüzden örnek verecek olursak, siyahî bir Afrikalı ile beyaz bir Alman evlendiğinde melez çocukları olur, bir Japon ile Kızılderili evlendiğinde yine melez çocukları olur, çünkü bu fertlerin hepsi de insan türü içinde farklı ırklar veya alt türlerdir.

DNA Yalan Söylemez

Neandertallere isim verilirken günümüz insanları ile arasında çok büyük fark olacağı peşin hükmündeki evrimcilerin ayrı tür ismi (Homo neanderthalensis) verme beklentisi ve hevesleri, ilk Neandertal genom dizisinin yayımlandığı 2010 yılında yarım kaldı. Bu antik DNA’nın modern insan DNA’sıyla karşılaştırılması, iki türün birbiriyle çiftleştiğini ve günümüzde insanların hâlâ bu karışmanın genetik parmak izini taşıdığını gösterdi. O zamandan beri, çok sayıda çalışma Neandertal DNA’sının modern fizyolojimizi nasıl etkilediğini araştırdı ve yalnızca soyu tükenmiş yeğenlerimiz hakkındaki anlayışımızı değil, aynı zamanda melez bir tür olarak kendi anlayışımızı da değiştirdi.

Neandertal genomunun DNA dizilimi, Homo sapiens ile aralarında çoklu gen akışına deliller ortaya koymuştur. Neandertallerin modern insanlarla aynı FOXP2 genine sahip olduğunu ortaya koydu. Dil gelişimi için önemli olduğu düşünülen FOXP2 geni, İspanya’daki bir mağarada bulunan Neandertal kemiklerinden DNA analizi ile gösterilmiştir.13Homo sapiens’in erken dönemlerine ait bir diğer buluntu olan ve 2015 yılında yayımlanan Sibirya’da bulunan uyluk kemiğinde de yüzde 2 oranında Neandertal DNA’sı bulunuyordu.14 Modern insan ile Neandertal genomlarının birbirinden %0,5’ten daha az bir oranda farklı olduğu da belirtiliyor. Bu DNA analizinden, Neandertal ırkının bilhassa son zamanlarında günümüz insanlarıyla çok az melezler yaptığı sonucuna varıldı.15

Neandertal DNA’sının %60’ına dayanan daha geniş muhtevalı bir analize göre, Neandertal DNA’sı Afrika, Avrupa ve Asya’daki modern insanlardan alınan DNA örnekleriyle karşılaştırıldığında Neandertallerin genetik yapısının günümüz insanlarından çok az farklı olduğunu bir kere daha ortaya koyuldu. Çalışmanın yazarları ayrıca “Neandertallerin günümüz insanının çeşitlilik yelpazesi içinde yer aldığı gerçeğini” vurgulamışlardır.16 2021 yılında modern insan genomunun yalnızca %1,5 ila %7’sinin benzersiz olduğu; geri kalan kısmının ve/veya Asya’da yayılmış benzer bir insan ırkı olan Denisovalılarda da bulunduğu bildirildi.17

Anatomileri de İnsan Diyor

Neandertallerin beyin hacmi yaklaşık 1200 ila 1750 santimetre küp (ortalama 1400 cm³) idi18, 2017’de yayımlanan bir araştırmaya göre, erken çocukluk dönemindeki beyin gelişimi ve başın altındaki kemiklerin büyümesi de insanlardakine benziyordu; bu durum, muhtemelen insanlardakine benzer uzunlukta bir çocukluk döneminin göstergesi olarak yorumlanmaktadır.19 Dil ile iletişim kurabiliyorlar ve sembol üretme kabiliyetine sahiplerdi.20

Gerek kafatası gerekse diğer organların kemiklerindeki küçük farklılıklar bugün birçok insan ırkı arasında değişik sıklıklarla görülebilir. Ancak evrimci bakış, bu küçük ferdî farklılıkları abartıp sanki sadece Neandertallere aitmiş gibi ayrı tür olduğu propagandası yapmaktadır. Hâlbuki bugün yaşayan aynı ırktan insanların bile kafataslarındaki küçük farklılıklara bakıldığında bu durum görülebilecektir. Meselâ; Peru’da ve Hindistan’da bazı kafataslarında görülen interparietal kemiği tipik bir varyasyondur.

Bu araştırma neticeleri Neandertal hayatı hakkındaki yanlış düşünceleri ortaya koyan keşiflerdir. Neandertal mağaraları, çoğunlukla soğuk aylarda iskân edildiklerini gösteren ve sonbahar veya kış aylarında yenildiği anlaşılan etlere ait hayvan kemikleri kalıntılarına sahiptir. Yılın daha sıcak döneminde, mağara dışındaki açık alanlara taşınarak yerleştikleri anlaşılmaktadır.

Bu durumda Neandertallerin diğer göçebe insanlar gibi davranmasına şaşırmamak gerekir. Fakat Neandertallerin delillerini mağaralarının dışında arama fikri, mağara adamı senaryosuna uymadığı için kasıtlı olarak bugüne kadar geciktirilmiştir. Zihinlerde oluşturulan Neandertallerin alt derecede bir insan olduğu, akıl ve zekâlarının kendi evlerini inşa edemeyecekleri peşin hükmünü dayatan evrimcilerin hegemonyası sebebiyle, insanların zihnine hep mağara insanı fikri pompalanmıştır.

Nesilleri Nasıl Yok Oldu?

Neandertallerin yok olma sebepleri tartışmalıdır. Doğu Akdeniz’den Orta Doğu’ya doğru olan bölgede Neandertal ve modern insan bölgelerinin birbirine yakın olması, iki insan ırkının 60.000 yıl boyunca problemsiz yaşadığını gösteren delillerdendir.21 Bunun için çok sayıda hipotez ortaya atıldı. 2021 yılında yayımlanan bir incelemeye göre iklim değişikliği, immün sistemlerinin zafiyet göstereceği bir patojenin üremesi, sınırlı kaynaklar için rekabet, morfolojik ve zihnî özellikler, teknolojik durum, sosyo-ekonomik özellikler ve nüfus hareketleri gibi çok çeşitli faktörler yok olmalarında rol oynamış olabilir.

İnsanlık tarihi boyunca birçok kavim ve ırk tarih sahnesinden silinmiştir. Ama insanlık devam etmiştir. Hiçbir zaman da maymuna benzer bir mağara adamları dönemi olmamıştır. Bugün bir Çinli, Japon, siyahî, Aborijin, beyaz, sarı, Kafkasoid, Mongoloid, İnuit, Hintli vs. ırklar ne kadar birbirinden farklıysa, geçmişte de bu derece farklı insan ırkları olmuştur. Bunların hepsi de insandır ve Rabbimizin kudretinin tecellisi olarak her bir ırk farklı güzellikler sergilemektedir.

 

Kaynaklar:

  1. Yirka, B. (2011): Neanderthal home made of mammoth bones discovered in Ukraine; org, 19 Dec.
  2. Isabella, J. (2013): The caveman’s home was not a cave, Nautilus; us, 5 Dec.
  3. Peter J. Heyes et al. (2016): Selection and Use of Manganese Dioxide by Neanderthals. In: Scientific Reports. Band 6, Artikel-Nr. 22159, doi:10.1038/srep22159.
  4. Wil Roebroeks and Paola Villa (2011): On the earliest evidence for habitual use of fire in Europe. In: PNAS. Band 108, Nr. 13, S. 5209–5214, doi:10.1073/pnas.1018116108.
  5. Bruce L. Hardy et al. (2020): Direct evidence of Neanderthal fibre technology and its cognitive and behavioral implications. In: Scientific Reports. Band 10, Artikel Nr. 4889, doi:10.1038/s41598-020-61839-w. E
  6. Landesmuseum für Vorgeschichte Halle: Fundstelle Neumark-Nord. (Memento vom 15. Oktober 2018 im Internet Archive).
  7. Been, E. et al., (2017):The first Neanderthal remains from an open-air Middle Palaeolithic site in the Levant, Scientific Reports7 (2958), 7 Jun.
  8. Wong, K. (2019): Artists in the Family in Scientific American. Special Editions Vol. 28, No. 4s, 88-91; Fall.
  9. Der Irrtum des Rudolf Virchow, November 2006. Vor 150 Jahren wurde der Neandertaler entdeckt. Auf: monumente-online.de, Magazin der Deutschen Stiftung Denkmalschutz,
  10. Serangeli, J. and Bolus M. (2008): Out of Europe. The dispersal of a successful European hominin form. In: Quartär. Band 55, S. 83–98, doi:10.7485/QU55 05.
  11. Soficaru, A. et al. (2006): Early modern humans from the Peștera Muierii, Baia de Fier, Romania. In: PNAS. Band 103, S. 17196–17201, doi:10.1073/pnas.0608443103.
  12. Süddeutsche Zeitung. Juli 2006 Nr. 154 vom 7, S.16.
  13. Krause, J. et al. (2007): The derived FOXP2 variant of modern humans was shared with Neandertals. In: Current Biology. Band 17, Nr. 21, S. 1908–1912. doi:10.1016/j.cub.2007.10.008; Neandertals Had Same „Language Gene“ as Modern Humans. (Memento vom 20. Oktober 2007 im Internet Archive). Im Original publiziert in National Geographic News vom 18. Oktober 2007.
  14. Max-Planck-Gesellschaft vom 22. Oktober 2014. Erbgut des bisher ältesten modernen Menschen entschlüsselt.
  15. Dalton, R. (2006): Neanderthal DNA yields to genome foray. In: Nature. Band 441, S. 260–261, doi:10.1038/441260b.
  16. Richard E. Green et al. (2010): A draft sequence of the Neandertal Genome. In: Science. Band 328, Nr. 5979, S. 710–722, doi:10.1126/science.1188021, Volltext (PDF) (Memento vom 13. Juli 2010 im Internet Archive).
  17. Schaefer, N.K., Shapiro, B., Green R.E. (2021): An ancestral recombination graph of human, Neanderthal, and Denisovan genomes. In: Science Advances. Band 7, Nr. 29, 1. Juli. ISSN 2375-2548, S. eabc0776, doi:10.1126/sciadv.abc0776, PMID 34272242
  18. Roberts, A. (2011): Evolution: The Human Story. Dorling Kindersley Ltd., London, ISBN 978-1-4053-6165-1, s. 153.
  19. de León, M.S.P, Bienvenu, T., Akazawa, T. und Zollikofer, C.P.E. (2016): Brain development is similar in Neanderthals and modern humans. In: Current Biology. Band 26, Nr. 14, S. R665–R666, doi:10.1016/j.cub.2016.06.022.
  20. Condemi, S., Savatier, F. (2020): Der Neandertaler unser Bruder. 300.000 Jahre Geschichte des Menschen. Beck, München, ISBN 978-3-406-75076-2, S. 151.
  21. Schrenk, F. und Müller, S.(2005): Die Neandertaler. Beck, München, ISBN 3-406-50873-1, S. 107.

Bu yazıyı paylaş