Gül devri yaşanıyor gönül bahçelerinde,
Duyulan sur sesi Senin altın nefesinde;
Çağırıyorsun ışık çağına ötelerden,
Bizi biz yapma sihri var o nazlı sesinde…
Eşi-menendi yok Sendeki ince endâmın,
Hâl zerâfeti, sözlerindeki o edânın;
Bülbüller imreniyor nağmendeki âhenge,
Yok benzeri dünyada-ukbâda o sedânın…
Tatlı hatıranla kal gönüllerde sevgiyle!..
Vereyim canımı Sana yeter ki Sen dile;
Saçanlar saçtı canlarını uğrunda Senin,
Vuslata gidiyormuşçasına güle güle…
O yolda olamama ızdırabım, elemim,
Ötede onlarla beraber olma emelim;
Esirgeme bu lütfu ne olur Kıtmîr’inden
Hâlende olmayı heceliyor gönül dilim.
Bugüne kadar hep gözyaşlarımla avundum,
Onların akışını kendime yoldaş buldum;
Hiç liyakatim olmadığının farkındayım
Ama hep onlarla boşaldım, onlarla doldum…
***