
Tıbbî Etik ve İnsanlık
Hastalık mekanizmalarının anlaşılması ve yeni ilaçların geliştirilmesi için insan ve hayvanlar üzerinde deneylerin yapılması bir zaruret. Aksi takdirde bir ilerleme sağlanması çok zordur, çünkü bu
Hastalık mekanizmalarının anlaşılması ve yeni ilaçların geliştirilmesi için insan ve hayvanlar üzerinde deneylerin yapılması bir zaruret. Aksi takdirde bir ilerleme sağlanması çok zordur, çünkü bu
İstanbul Üniversitesi’nin batılı tarzda bir eğitim vermesi 1846 yılında isminin “Dârülfünûn” şeklinde değiştirilmesi ile başlamış olmasına rağmen; geleneksel medrese tarzında eğitim verdiği dönem de geçmişine
“İşkembe çorbası severim anne” derdi sorsam, sormadım. Sadece “anne, annem” demek için telefon açmak. Dünyanın en müstesna ve en yüce hislerinden olmalı. Telefonu açınca dakikalarca
Cebrî hicret yolcularının Türkiye’den sonra emin beldelere ulaşmak için uğradığı ilk durak Atina’da idim. Bir ziyaret dönüşü gecenin geç saatlerinde şehrin adını bilmediğim bir caddesinde
Biyoloji bilgimiz arttıkça canlılardaki en küçük bir hücre organelinden, bütün bir hayvanın veya bir insanın fizyolojisi ve morfolojisine kadar her noktasında onlarca hikmetli sanatların üzerindeki
Gariplik, yabancılık, vatandan ayrı düşme mânâlarına gelen gurbet; sofiye ıstılahında, Maksûd’a ulaşabilmek için, o güne kadar alışılagelen dünya ve onun câzibedar atmosferinden uzaklaşma veya o atmosferde
Bediüzzaman Said Nursî (1878-1960) gibi çağını aşan ilim, anlayış ve ufka sahip âlimlerin içinde yaşadıkları toplum tarafından anlaşılması hemen hiç mümkün olmamıştır. Onlar, Cemil Meriç’in
Öğretmen olmak, minik yüreklere dokunabilmekti çocukluk hayalim. Rabbim duamızı kabul etti; öğretmen olmayı nasip etti. Büyüğümüzün, “En büyük amelim niyetim, niyetimi amel kabul etmen de
Umut Burakına bindin de gittin, Yaralı gönlümüz kanar efendim. Bir hicran dönemi başladı bizde, Gönlümüz ateşte yanar efendim. Hayalin bir ilaç olur kalplere, Gözde yaş,
Asâ-yı Musa adlı eserde Bediüzzaman Hazretleri, inançsızlığı temsil eden hayalî bir şahısla atomları ve hücreleri alegorik bir anlatımla konuşturur: Hayalî şahıs, önce bir zerreye (atoma)
Saîd b. Müseyyeb, tabiîn devrinde Medine’de yetişen yedi büyük âlimden biridir. Babası Müseyyeb ile dedesi Hazn, ashab-ı kiramdandır. Cahiliye Dönemi’nde Kureyş’in ileri gelenlerinden biri olan
Anam! Anam! Yüreği bin parça anam! Doğum sancısından da mı beter, zindan ve hasret! Esir aldı nadanları kıskançlıktan doğan nefret, Anayı evlattan ayırdı kalpleri mühürleten
Adres: 335 Clifton Ave, Clifton, New Jersey, USA 07011
E-posta: caglayan@caglayandergisi.com
Tel. ve WhatsApp:
+1 (888) 234-2823
+49 (176) 16818292