Eski düşünce kendini yenileyememenin kurbanı oldu; yenisi ise, tepkilerle, fantezilerle kendi kendini yiyip bitirdi. Her iki düşüncenin de kendi içinde bazı tutarlı yanları olduğu muhakkak;
Yeryüzü sofrası, sayısız nimetle her an donatılıyor; titizlikle temizleniyor, kusursuz bir disiplinle taşınıyor, dönüştürülüyor ve yeni formlara kavuşturuluyor. Afiyetle ısırdığımız bir elmada aslında Güneşi çiğnediğimizin,
“Güney Afrika’ya geldi, yoksulluk ve işsizlikle mücadelemizin parçası oldu. Afrika’daki en muhtaç insanların eğitimine yatırım yaptı. O bana baba, ben de ona kız oldum. Beni
Yorgun bir akşamüstü. İş çıkışı annem arıyor. Babam ortalıklarda yokmuş. Yine eve gitmemiş. “Ben alır gelirim.” Ağlıyor annem. Yine… Gözyaşlarımız diner mi? Ah bir bilsem…
Son zamanlarda elektrik kesintisini hedef alan siber saldırı konulu filmler artmakta. Çünkü elektriğin iki dakikalığına olmadığı bir dünya düşünecek olursak, hayatın neredeyse yaşanmaz hâle geldiğini
Merhaba, ben ve kardeşim aslında Afrikalıyız. Bizim de hedeflerimiz ve hayallerimiz, yaşamak istediğimiz bir hayatımız var. Biz de toplumun bir parçası olmak, hedeflerimize ulaşmak isteriz.
Gizli şey, mânâsına gelen sır; sofiye ıstılahında, kalbde ilâhî vedîa olan bir latîfe-i rabbâniyedir. Bedende ruhun emanet ve vedîa olması mânâsında bir latîfe. İrade, zihin,
Hüseyin Dede, uzak gözlüğünü takmış, televizyonun karşısındaki yerinde, elinde kumanda haber kanallarında geziniyordu. En sonunda bir yerde bıraktı kanal değiştirmeyi. Yine kötünün iyisiydi burası, en
Gözlerimizin nuru kalbimizin süruru Gönüllerin sultanı insanlığın gururu Sen varlık âleminin yaratılan ilk nuru Gidişin hicran oldu dönüşün olsun bahar Ahlakın Kur’ân idi ilahi nuru
İslam, güzel ahlak üzerine bina edilmiştir. Güzel ahlaka dair sayısız ölçü vazetmiş olan Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), “Ben, (başka değil, sadece) (iyi), güzel ahlâkı
Kâinat kitabını incelerken varlıklara nakşedilmiş, Yaratıcıyı gösteren çok sayıdaki işaretleri renkler, sesler, geometrik desenler veya kokular şeklinde algılarız. Duyuların beyinde görüntü, ses ve koku olarak
Vasiyetnâmeler, ait olduğu kişinin hayat felsefesinin, inanç değerlerinin ve ahlak anlayışının birer aynası gibidir. Bu belgeler, yazarının hayata karşı duruşunu, insani ve ilahi değerler konusundaki
