Eğitimin dışında bir sevdamız olmadı Evimiz gönüllerdi, bir çatımız olmadı Öyle de geçti kurban, böyle de geçti hayat Şu dünyanın dehrine gözlerimiz kaymadı Naif bir

Dün sabah yalnızdım, yalnız ağladım Hüda’nın dışında gören olmadı Halimi yıllara sordum, ağladım Sevgisiz geriye dönen olmadı Tüm eski resimler geçti önümden Halimi kötüye yoran

Ağır olur cehaletin bedeli Şeytanlar tenhada görmeye dursun Tembelliktir cahilliğin sebebi İçinde heyecan ölmeye dursun İnsanlar azizdir, izzetle yaşar İçinde kocaman cihanı saklar Şerefi, namusu

Bu akşam, bir babanın daha gözleri doldu Müjdeli haber geldi, bir garip daha doğdu Belli ki ilk çocuğu, geliyor seferinden Gözleri dolu dolu, yutkundu kederinden

Başı eğik gezmeyin gittiğiniz yerlerde Bir kutlu yolculuktur yaşanılan kaderde Eşimiz, dostlarımız, adımız gurbet oldu Anne-babalar garip, doğanlar garip doğdu   Sözlerin tükendiği, buz kestiği

Bir gün cennet olur, bir gün cehennem Gurbeti yaşarım dostlardan ayrı Güneş kayıp ışıkları mukassem Döner de zulmeti deler mi gayrı?   Zemin Kerbela mı,

Bugün yine cemre düştü Hava garip, yağmur garip Gariplere giryan düştü Zaman garip, mekân garip   Yollar garip, sokak garip Hatırımı soran garip Gariplerin kapısını

Renklerini kuşanmış gülüyor gök kuşağı Yeryüzüne iniyor semalardan aşağı Salkım salkım güzellik, gözlerine ziyafet Her çiçeğe ayrı renk, desen desen maharet   Işıkta gördüğümüz küçücük