Beyincikteki Sırlar

Bugüne kadar diğer beyin bölgelerine oranla daha az dikkat çeken beyincik, beynin arka alt kısmında bulunur. Eskiden yalnızca hareketleri kontrol etmekle sınırlı bir bölge olduğu düşünülen beyincik, aslında diğer zihnî fonksiyonlarımızda da oldukça önemli rol oynayan bir organdır.

Beyinciğin duyu ve hareketlerle ilgili doğrudan bir görevi yoktur. Beyincik olmasa da beş duyuda veya ağrı hissetmede bir problem ortaya çıkmaz. Ayrıca kaslarımızın herhangi birinde felç de görülmez, ancak hareketlerimizin sırası ve koordinasyonu, dolayısıyla dengemiz bozulur.

Beyincik, hareketlerimizi tetikleyen elektrik sinyallerinin kaynaklandığı beyin yapılarından, hareketlerin tipi, sırası, hızı, programı ve yapılışı ile ilgili bilgiler alır. Bedenin ve kasların planlanan bir harekete uygun ve hazır olup olmadığının denetlenmesi gereklidir. Bunun için beyincik, hareket gerçekleşmeden hemen önce omurilik vasıtasıyla bedenin pozisyonu, kasların o anki kasılma dereceleri ve eklemlerin acı seviyeleri hakkında duyulara ait bilgiler alır. Beyinde bir hareket emri verildikten sonra bu hareketin plana uygun yapılıp yapılmadığını kontrol ederek; beyindeki motor korteks bölgesine, gerekli hareketi düzeltici sinyaller gönderir.

Beyincik, hareketlerin yapılmasında değil, uygun bir sıra ve düzen içinde yapılmasında vazife görür. Hareketin, belirlenen hedefi aşmamasını temin eder. Beyincik hasarı olan kişiden gözleri kapalı olarak, parmak ucunu burun ucuna dokundurması istendiğinde, bunu yapamaz, zira hareketin şiddeti, beyincik tarafından denetlenemez. Bu durumda burun ucundan ileri bir hareket olur. Burnu bulmak için parmağını geri çektiğinde, yine hedef aşılır ve ancak birçok denemeden sonra burun ucuna dokunulabilir. Bu sebeple beyincik hasar gördüğünde, istirahat halinde titreme yoktur, fakat hareketle birlikte anormal bir titreme başlar.

Beyincik bir hareketten diğerine geçişte, hareketlerin zamanlamasını, sırasını ve şiddetini denetlemekle görevlidir. Başlamış bir hareket henüz devam ederken, bir sonraki hareketin planlanmasında rol oynar. Beyincik hasar gördüğünde, hızlı hareketler yapılamaz. Hasta bir hareketi çok yavaş yapabilir.

Beyincik koşma, piyano çalma, konuşma gibi hızlı ve ardışık faaliyetlerde kısa yol oluşturarak hareketin hızlı ve koordineli bir şekilde gerçekleşmesini sağlar. Beyincik hasarında, hızlı ardışık hareketler yapılamaz. Mesela koşma veya konuşma sırasında anormallikler ortaya çıkar.

Beyincik, başlayan bir hareket esnasında, bedenden gelen bilgileri alıp hareket bitmeden beyindeki hareket alanına (motor korteks) gerekli uyarıları göndererek düzeltmeler yaptığından, kendine gelen ve çıkan sinyallerin çok hızlı taşınması gerekir. Bu sebeple beyinciğe gelen duyu lifleri ve hareketleri düzeltici motor sinir telleri, vücudun en hızlı sinyal ileten, A-alfa sinir grubuna girer. A-alfa sinir telleri, saniyede ortalama 120 metrelik bir hızla sinyal iletirler.

Beyinciğin Diğer Fonksiyonları

Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırmacıları, beyinciğin zihnî fonksiyonlarda rolü olduğunu, yalnızca harekette değil, dikkat etme, karar verme, düşünme ve planlama gibi zihnî işlemlerde de görevli olduğunu tespit ettiler.[1]

Beyincik zarar gördüğünde, hareket etmekte zorlandığımız biliniyor. Yeni araştırma, beyinciğin denge, konuşma ve hareketin kalitesini belirleme yanında, düşüncelerimizin kontrolünde de görevli olduğunu ortaya koydu.

Beynin iyi bilinen kısımlardan biri olan beyin kabuğu (korteks) söz konusu olduğunda, duyular ve hareketlerin kontrol edildiği alanların birbirleri ile nasıl bağlantılı olduğunu biliyoruz. Ancak beyincik bölgesinin nasıl organize olduğu bilinmiyordu. Bunun sebeplerinden biri, beynin arka ve alt kısmına ait MR görüntülerinin nispeten düşük kaliteli olmasıydı.

Beyin kabuğunun bilinen ağ yapısından yola çıkan bilim insanları, beyincik içindeki ağı da anlamayı başardı. Görme, duyma ve dokunma duyularına ait sinirlerin bulunmadığı beyinciğin yalnızca yüzde 20’si hareketten sorumludur. Bu oran, beyin kabuğundaki hareketten sorumlu alanın yüzdesi ile büyük bir benzerlik göstermektedir. Kalan yüzde 80’lik kısım ise ileri seviyede zihnî faaliyetlere ayrılmış durumda: dikkat etme, hayal kurma, karar verme, planlama yapma ve hatırlama.

Bu yeni araştırmada, çalışma süresi ve zamanlaması üzerinden beyincik aktivitesi incelendiğinde, bu hayatî organın, nörolojik devrelerin son adımı olarak görev aldığı anlaşıldı. Duyu sistemleri üzerinden alınan sinyaller, ara ağlarda işleniyor ve beyin kabuğundaki bu süreçten sonra beyincik nöronlarına iletiliyor. Kalite kontrolünün akabinde son işlem çıktısı veya “algı” diyebileceğimiz sinirsel iletim, uygulama için kabuğa geri iletiliyor.

Beyincik, alkole duyarlı bir organdır. Alkollü içecek içen bir kişinin sendelemesi bu yüzdendir. Alkolden etkilenen beyincik nöronları, hareketi düzenleyen devrenin sonundaki kalite kontrolünü gerektiği gibi yapamaz.

Beyinciğin hareketlerin koordinasyonu ve denge dışındaki görevleriyle ilgili araştırmalar devam edecek gibi görünüyor. Her yeni keşif ve tespit, hikmetli ve şefkatli fiilleri ve eserleriyle Kendini tanıtan ve sevdiren Zat-ı Akdes’e işaret ediyor.

Dipnot

[1]Marek, S. ve ark., “Spatial and Temporal Organization of the Individual Human Cerebellum,” Neuron, 25 Ekim 2018, DOI: 10.1016/j.neuron.2018.10.010.

Bu yazıyı paylaş