Bil ey yolcu
Cümle gurûb bir tulûa gebe
Bir revnaktar tılsım-ı bahar gerek
İbret al kâinattan, kavânînden
Ademe terk olunan her bir habben
Bir rengin ipek atlas telebbus etmiş çiçeğe gebe
Bir revnaktar tılsım-ı bahar gerek
Bir revnaktar tılsım-ı bahar
İbret verir huşyar gönüllere
Cümle mahlûkatın
Rabbine itimadını öğretir bizlere
Yazın rengin libasını çıkart
“Bir müddet yok ol” diyen Rabbisine
“Semi’nâ ve eta’nâ” diyerek
yokluğa razı gelişini öğretir bizlere
Bir revnaktar tılsım-ı bahar
Sabır içre şükür ister, umud ister, îtimâd ister
İç içe şeb-i arûslara müjdeler verdiyse
Bil ki senden de esbâba riâyet,
dua dua yalvaran diller ister
Ki bir revnaktar tılsım-ı bahar değince
Hafakanlar, hezeyanlar itmi’nânlara dönüşür
Bir nâdide-i kâşâne-i fâğfûrda
Vuslata müjdeci turnalar ötüşür
Bir revnaktar tılsım-ı bahar
Hayatla doldurur ruhsuz, cansız bedeni
Ebedî iksirinden mahrûm geçen bir mâzi-i sîyehkâr
Süedâya dönüşüverir nikâbın kalkıverince
Bir revnaktar tılsım-ı bahar
“Lâ aynün raet ve lâ uzünun semiat”
Gümbür gümbür geliyor eteklerinde
Rahman’dan hediyelerle
Diller lâl oluverdi bir an ve deyiverdik
“Min haysü lâ yehtesib”
Bir revnaktar tılsım-ı bahar
Dedirtecek “Rabbi necceyte mine’l-kavmi’z-zâlimîn”
Ve dedirtecek “Elhamdullilâhi hâzâ min fadli Rabbı”
Ve Mûsâ’nın (as) hayattar âsâsı
Göz göz şifâyâb pınarlar açmış
Bîmâr kalmış yanık sinelere
Ki bir revnaktar tılsım-ı bahâr
İrem bağlarında eşsiz meyveler
“Lâ tuhsâ ve lâ tuâd” husûsî ikramlar
Dünyâya bedel ahireti satın alan âşıklar
iç içe, cinân içre el ele gezer
“Hasbiyallâhu lâ ilâhe illâ hû
aleyhi tevekkeltü ve huve Rabbu’l-arş’l-azîm”
tevekkül ufkunun semeresini yer
Bir revnaktar tılsım-ı bahar gelince
İşte bir ses geliyor ötelerden
“Yâ eyyetuhen’nefsu’l-mutmainneh, irciî ilâ Rabbiki
Râdiyeten merdiyyeh
fedhulî fî ibâdî vedhulî cennetî”
Aman Ya Rab, bu ne teveccüh, in’âmın perde perde!
Cisimden bekâya, cinândan rıdvâna
Havz-ı kevserinde şefaat kıl ey Sâhib-i Gurebâ
Ve cemâlini müşahede mi?
Ne olur ayaklarım, tut beni ayakta
Ve avucu avucum içre
Huzûr-u Rahman’da
Can yoldaşım, refîk-i hayatım, ey yâr-i dilrubâ