Gül devri dökülürken beyaz perdeye
Meğer çöller kaybetmiş bağrında bizi
Yetişemedik seni görmeye
Rüyalarda çözemedik bu hicranlı gizi
Gül devri dökülürken beyaz perdeye
Ey Nebi soluklu pembe gül!
Dönüşün ne gün Habeş’ten?
Kokun a uçmaktan yoruldu bülbül
N’olur uyandırın beni bu düşten
Ey Nebi soluklu pembe gül!
Gözlerin vardı dokunsan yağacak yağmur
Nebi’yi anarken titrerdi sesin.
Asırlardır ağlayan yavruyu avutacak budur
Gözyaşların ve ab-ı hayat nefesin
Gözlerin vardı dokunsan yağacak yağmur
Gel artık, Medine’den dönenler gibi gel
Mekke’nin bağrına inen yağmur gibi gel
Gel n’olur güller kurumadan gel
Gel artık, Medine’den dönenler gibi gel