Gönül bildiğinin müptelasıdır,
Hak bilinenlerin tek âlâsıdır;
Hak’tan koparan ilim, ilim değil,
O ölü kalblerin baş belasıdır.
Bir niyazım var ey Rab, lütfet dinle,
Bir anlık olsun maiyyet Seninle;
Ona denk gelemez Cennet’ler asla,
Ulaşılsa da ona bin enînle…
Sevdan bir kor gibi sinemi yaksa,
Aşk kıvılcımları içime aksa;
Gece-gündüz hep Seni hecelesem,
Sevgin sinemde şimşek gibi çaksa…
Ne olur bunları lütfet fakîre,
Sağnak sağnaktır lütfun her hakîre;
Vefasız olsam da kapı kulunum,
Bir niyaz bu o Semî’ u Basîr’e…
Sensiz geçen dakikalar hep durgun,
Kalbde aritmi var, ruh ise yorgun;
O zirveler aşılmaz bu haliyle,
Duygular hevâ-i nefsime vurgun…
Hep bir sâkî aradım hayran hayran,
Başkaldırıp ederek nefse isyan;
Düşe-kalka yürüdüm hayli zaman,
Gücüme güç kat ey Hannân u Mennân…
Vurmasın düşman beni bir kemende,
Meşîetin varken Senin dümende;
Girmesin bir ağyâr eli araya,
Kıtmîr’in olarak kalsın bu bende!..
***