Yalnız hissediyorum kendimi bu yâd ellerde,
Dolaşıp duruyorum her dem âvâre âvâre;
Ey Sevgili, Sendedir derman bu onulmaz derde,
Dönmüş bütün vuslat demleri birer âh u zâre.
Cefalar içindeyim n’olur uzak durma benden!
Sana yönelenlere Sen candan bir vefâdârsın;
Gönlüm hep Seni heceliyor, vazgeçemem Senden,
Nurefşân ikliminle Sen bize dâru’l-emânsın.
Bakıver garip gönlüme, deyiver “Artık yeter!”
Dinsin o hiç dinmeyen sinemin âh u enîni;
Derûnumda Sensizlik ateşte yanmadan beter,
Teveccüh kıl garibin gönlüne sevindir beni.
Sensin var oluştan gâye, hiç renk atmayan çiçek,
Seninle yaşanmıştı her an bahar üstü bahar;
Sen teveccüh ediversen nevbaharlar gelecek,
Gözlüyor gözlerimiz Seni ey yâr-ı vefâdâr…
Asırlar var günlerimiz hep kederle geçiyor,
Bu târumâr gönüller otağın ve billur köşkün;
Şeytan o Sensiz sinelere bayraklar dikiyor,
Duygular târumâr, yığınlar hakikate küskün.
Zevkli bir çile şimdi yollarda Seni beklemek,
Geleceğin hayallerimizi süslüyor her dem;
Bugün-yarın deyip hep Sana doğru emeklemek,
Bu bekleyiş kapı kullarına en büyük erdem…
***