Haydi arkadaşlar, yolumuz uzun
Bu gece düşeceğiz peşine sonsuzun
Bırakıp biriktirdiklerimizi geride
Çıplak ayaklar ve bir hırka ile
Yürüyeceğiz ıslak, keskin çimenler üzerinde
Sessizce düşeceğiz yola gecenin son deminde
Devler, cinler dolaşırken caddelerde
Ufuklar, ufuklar, aydınlık ufuklar
Önce aşılacak karanlık bir dağ, duman ve sis var
Peşimizde yabanilerin homurtusu
Yüreğimizde ümitsizlik ve korku tortusu
Bırakmadan yürüyeceğiz bizi bekleyen atlara
Dörtnala, aydınlık ufuklara.
Ufuklar, ufuklar, aydınlık ufuklar
Haydi arkadaşlar, yolumuz uzun
Bu gece düşeceğiz peşine sonsuzun
Hava serin, yüzlerimize çiğ düşmüş
Ellerimiz yorgun, yuvamıza haramiler doluşmuş
Dilimizde şarkılar en mistik çağlardan
Gözlerimize değil, yüreğimize akıttığımız yaşlardan
Irmaklarla gideceğiz
Hazır olun, gideceğiz
Senin için değil, benim için değil şarkılar
Bütün insanlığa yetecek kadar
Sadece yüreğimize sığacak kadar,
Büyük bir yükle gideceğiz
Hazır olun, gideceğiz
Gideceğiz evrenin en doğusundan en batısına
Varoluş korkusundan, davanın en kutlusuna
Hz. Hatice’nin (ra) öldüğü
Şartların en vefasız olduğu
Hüzün yılından sonra
Yılların en hazanında
Kapılara kilit vuranlara bedel
Kapılara kilitlerin vurulduğu yılda
Su vermeyenlere bedel
Su bile verilmediği zamanda
Prangalar ve hapislere bedel
Zindanların kurulduğu çağda
Gecenin tam ortasında
Gidin demişti ya
‘Yanındakilerin hiçbirine
Zulüm yapılmadığı meliklerin diyarına’
Necaşilere bedel, Necaşilerin
Arda düşenlere bedel, arda düşenlerin olduğu çağda
Bırakıp biriktirdiklerimizi geride
Çıplak ayaklar ve bir hırka ile
Yürüyeceğiz ıslak, keskin çimenler üzerinde
Sessizce düşeceğiz yola gecenin son deminde
Haydi arkadaşlar, yolumuz uzun
Bu gece düşeceğiz peşine sonsuzun
Hicretine bedel, Ey Nebi
Hicretin olduğu çağda