20 yıl önce Türkiye’den başlayan Hizmet ve hicret yolculuğumda, geri dönmeme kararlılığı içinde, “Gittiğim yerde Allah için koştururken dünya hayatım son bulsun inşallah,” dedim. Çok güzelliklere şahit oldum. Çok nezih insanlar tanıdım.
Ukbe bin Nafi’nin bıraktığı atı alarak okyanuslara dalanları…
“Allah’ım beni bu Hizmet’ten ayırma”, diye inim inim inleyenleri…
Öğrencisinin hayatı için kendi hayatını feda edenleri…
Hasta olup henüz tam olarak iyileşmeden, “Ben buraya yatmaya gelmedim.” diyen ve okul inşaatına koşanları…
Hicret diyarında, “Bir gün ölürsem bu ağacın altı ne güzel bir kabir yeri olur” diyen ve duası kabul olanları…
Allah her yerde Hizmet’in bereketini, güzelliğini serdi. Belki bir teneke kulübede kalabiliriz, diye gittiğim Afrika’da bile Rabbim ne güzellikler ihsan etti. Rabbim Hizmetimizi, abilerimizi, ablalarımızı vesile yaptı ve bizi hiçbir yerde garip, kimsesiz bırakmadı.
Ben gittiğim yerde öleyim, diye dua ederken, birden kendimi burada buluverdim… Sevk-i İlahi, takdir-i İlahi, dedim; boyun büktüm, razı oldum. Geride bıraktığım günlerin özlemi içimi kavururken, içimde kaynayan kazan ara ara coşarken, bugün bir poşetin üzerinde gördüğüm yazı, içimdeki kazanı boşaltmaya yemin etmiş gibi taştı: “Time to Help”.
Gözyaşlarım kâh dışıma kâh içime akarken, bir zamanlar garibanlara vereyim diye elime tutuşturulan poşetlerin, bugün benim için gelmiş olması beni çok duygulandırdı.
Ben ki ihtiyacı olmayan biriydim. Bu yazının anlamı çok büyüktü, mahiyeti bambaşkaydı benim için…
Bir an bakışlarım uzaklara yöneldi. Aklıma Afrika geldi. Bir yudum temiz suya hasret, bir parça ekmeğe muhtaç o insanlar… Rabbimin sevap yolu yaptığı, belki ahirete kurtuluş vesilesi kıldığı o insanlar, garipler, yetimler, kimsesizler…
“Time to Help” o insanların tebessüm sebebiydi. Bu paketler o insanlara mutluluk vesilesiydi.
Allah razı olsun, eli elimden üstün olan abilerim, ablalarım…
Allah razı olsun, sağ elinin verdiğini sol elinin görmediği, ama Rabbimin veren ellerini gördüğü bütün kardeşlerim…
Allah razı olsun, okuyacağım kitaptan, yiyeceğim yemeğe kadar rızkını benimle paylaşan infak sahipleri…
Attığınız her adım, Firdevs cennetinize vesile olsun. Şu mübarek günde Rabbim sizleri Cennetin Reyyan kapısından çağırsın…
Rabbim sizlere dünya ve ahiret saadeti ihsan eylesin.