Sorgu sual etmeden evimize daldılar
Suçlayıp ihanetle, hücreye kapattılar
Her türlü işkenceyi utanmadan yaptılar
Allah var, âhiret var, kula minnet eylemem
Baharda hayallerim çiçekli bir fidandı
Bir zalimin elinde baltayla parçalandı
Meyve veren ağaçlar cadı avında yandı
Allah var, âhiret var, kula minnet eylemem
Nar-ı Nemrut’tan çıktım şimdi kırık döküğüm
Vefasızlık, hırs-haset yığınlardan gördüğüm
Gurbet elde hüzünlü günlerim düğüm düğüm
Allah var, âhiret var, kula minnet eylemem
Demişler ya atalar “dostu olmaz düşenin”
Eski dostlar sahibi her biri bir köşenin
Azı dahi kalmadı tebessümün, neşenin
(Kuruntular kezzapla kaynağını neşenin)
Allah var, âhiret var, kula minnet eylemem
Her köşede bir sırtlan durmuş avını bekler
Saldırır sağa sola gözü dönmüş ifritler
Ve her köşe başında mazlum ah edip inler
Allah var, âhiret var, kula minnet eylemem
İsterse genç yaşımda saçlarıma ak düşsün
Bütün dünya bir anda bana sırtını dönsün
Önümdeki vahalar kızgın çöle dönüşsün
Allah var, âhiret var, kula minnet eylemem
Dökülür davam için kanlı yaşlar gözümden
Makam mansıb uğruna dönmem asla özümden
Razıyım sevdam için korkmuyorum ölümden
Allah var, âhiret var, kula minnet eylemem
Anadan yardan ayrı gurbet elde kalsam da
Ateşlerde kor gibi gece gündüz yansam da
İmtihan yurdunda binlerce kez sınansam da
Allah var, âhiret var, kula minnet eylemem
Nam-ı Celil’i şehbal açsın Yüce Rabbimin
Kur’ân hayat kaynağı olsun gönül evimin
İnsanlık, gemisine binsin Peygamberimin
Allah var, âhiret var, kula minnet eylem