Muhtaç Olduğumuz Ruh: Künhüne Vâkıf Olma

Merak duygusu, insanın içinde gerçeğe ulaşma arzusunu, hakikat aşkını, araştırma iştiyakını tetikleyen önemli bir faktördür. İnsan bu denli önemli bir dinamiği, yüce ve yüksek bir gaye hesabına kullanmalıdır.”[1]

“Künhüne vâkıf olma”, bir şeyin bâtınının bâtınını, hüviyetinin görülmeyen boyutunu, nefs’ül-emirdeki mahiyetini bilmek mânâsına geliyor.[2] Başka bir ifadeyle, bir konunun özünü ve aslını anlamak, o konu, kavram veya nesneyi derinlemesine araştırmak ve bütün detayları ile bilecek kadar derin bir ilme sahip olmak anlamına gelen “künhüne vâkıf olma”, ilim tahsil etmede ve bilimsel araştırmalarda büyük önem arz eder. Kâinatın ve tekvinî emirlerin tahlil edilmesi, hâdiseler arasındaki münasebetlerin incelenmesi ve bu bilgilerle insanlık için yeni terkipler üretilmesi “künhüne vâkıf olma” ruhuna vâbestedir. Bu ruha sahip kimseler, yapmış oldukları ilmî çalışmalarla insanlığın hizmetine sayısız teknolojik nimetler sunmuş ve buluşlarıyla yeni çığırlar açmışlardır.

Bu yazıyı okurken kahve içtiğinizi varsayalım ve kahvenizi ağzınıza kadar getiren buluşların bazılarını sıralayalım: Atomun ve atomun yapısının keşfi, elektriğin icadı, elektriğin üretilmesi için jeneratörün icadı, jeneratörün çalışma prensibi için manyetik alanın keşfi, elektriğin uzak yerlere nakledilmesi için transformatörün icadı, kahve makinesinin icat edilmesi… Burada sıralanan her bir icat; sistematik çalışma, tükenmeyen araştırma arzusu ve bunun kaynağı olan “künhüne vâkıf olma” ruhu ile mümkün olmuştur.

Sıra dışı bir mucit olan Thomas Alva Edison günde yaklaşık 18 saat çalışıyordu. Azmi meyvesini verdi ve insanlığı aydınlatan elektrik ampulünü insanlığın hizmetine sundu.[3] Çalışmalarına devam edebilmek için çoğunlukla laboratuvarında sabahlıyor, sıcak döşeğinde uyumak yerine çalışma tezgâhında ayaklarını uzatarak biraz dinleniyordu. Yorulmak bilmeyen uğraşları ve araştırma aşkı 1879’da semeresini verdi. Bütün enerjisini ve vaktini verdiği ampulün patentini almayı başardı. Edison 1931’de öldüğünde, ABD Başkanı Herbert Hoover, bütün Amerikalılardan Edison’u onurlandırmak için cenaze töreninde ampullerini kapatmalarını istedi.[4]

Dünya cerrahî tarihine büyük katkı yapmış bir hekim olan Zehrâvî, ilmî çalışmalarını, döneminde Batı Avrupa’nın en büyük başşehri ve ilim merkezi olan Kurtuba’da yaptı. İki yüzden fazla cerrahî alet geliştirerek büyük yeniliklere öncülük etti.[5] Zehrâvî’nin bütün hastalıkları araştırıp semptomları ve tedavilerini yazdığı 30 ciltlik eserinin ismi Kitap el-Tasrif’tir. Bu eserinin cerrahî ile ilgili olan bölümü Latinceye çevrilip 1497’de Venedik’te, 1541’de Basel’de ve 1778 yılında Oxford’da basılmıştır. Söz konusu eser, Avrupa’nın çeşitli okullarında asırlarca okutulmuştur.[6]

Matematik, astronomi ve coğrafya alanlarında büyük araştırmalar yapan diğer bir ilim ve hakikat âşığı Bîrûnî’ye göre, uyanık olmak, çalışmalarını sürekli gözden geçirmek, kibirlenmemek, çok çalışmak ve sabırlı olmak ilim adamlarının olmazsa olmaz vasıflarındandır.[7]

Küresel ısınma, iklim değişikliği ve dünya nüfusunun artması, zaten kısıtlı olan içme suyunu daha da yetersiz hâle getirmiş ve tatlı su kaynaklarını tehdit etmektedir. Bu problemin çözümü için, klima cihazının çalışma prensibinden yola çıkarak havadaki su buharından suyu yoğunlaştırıp filtreler yardımı ile temizleyip daha sonra gerekli mineralleri suya ilave ederek insanların hizmetine içme suyu olarak sunan Berkeley Üniversitesinden kimya profesörü Omar Yaghi, şu ifadeleri ile meselelerin künhüne vâkıf olmanın lüzumuna dikkat çekmiştir: “İnsanların her türlü teknik problemi çözebilecek kabiliyete sahip olduğuna bütün kalbimle inanıyorum. İnsanoğlunun yeni şeyler keşfetme arzusu engel tanımaz. İnsanların bu kabiliyetlerini toplumdaki problemleri çözme adına kullanacaklarına inanıyorum.”[8]

İlmin Hocası: Merak Duygusu

“Ne, nasıl, neden” gibi sorularının cevabını aramak, herhangi bir konuyu yüzeysel değil de künhüne vâkıf olacak şekilde bilmek, konuyu ciddi merak etmekle mümkündür. Sistematik merak, yeni şeyler keşfetme ve öğrenme arzusuyla problem çözme sevincini bir araya getirir.[9] İyi bir araştırmacı, doymak bilmez bir merak sahibidir.

“Yılan Adam” adıyla anılan, Frankfurt Goethe Üniversitesinden Dr. Ulrich Kuch;12 yaşından itibaren hayatını yılanları incelemeye, farklı türdeki zehirli yılanların zehirlerini araştırıp yılan sokmalarına karşı ilaçlar geliştirmeye adamıştır. Nepal, Endonezya, Bangladeş, Hindistan, Myanmar, Ekvator ve Afrika’daki birçok ülkede yaptığı araştırmalarda, yılan sokmasından dolayı birçok insanın organlarını kaybettiklerini, hatta her yıl en az 100.000 insanın öldüğünü tespit etmiştir. “Bilimsel çalışmalarım, zehirli yılan sokmalarının tedavisine katkıda bulunmalıdır.”[10] diyen Kuch da bitmek tükenmek bilmeyen bir araştırma azmine sahip olan bilim insanlarından biridir.

Batı’da “Avicenna” olarak tanınan İbn-i Sina, fevkalade derin merak duygusu ve araştırma aşkı ile tıp ve felsefe alanında çok önemli çalışmalar yapmış ve tıp dünyasına 240 eşsiz eser kazandırmıştır. Organların, hastalıklarının ve aynı zamanda akıl hastalıklarının kapsamlı bir tanımını içeren eseri El-Kanun fi’t-Tıb, dönemine ve daha sonraki nesillere büyük bir ufuk açmıştır. Bulaşıcı hastalıklar ve hijyen kurallarının detaylı anlatıldığı eserinde, ayrıca 760 ilacın etkilerini ve üretim sürecini kaydetmiştir. İbn-i Sina’nın eserleri Avrupa üniversitelerinde 19. yüzyıla kadar ders kitabı olarak okutulmuştur.[11]

Washington’da jeoteknik mühendisi olarak çalışan Dr. Menzer Pehlivan, depreme dayanıklı binaların tasarımı konusunda büyük başarılara imza atmıştır. 1999 Kocaeli depremini yaşayan ve depremde yıkılan binaları büyük bir üzüntü ile gözlemleyen, o sıralar henüz ortaokul öğrencisi olan Pehlivan, bu düşüncelerle inşaat mühendisi olmaya karar verir.[12]ODTÜ’de okurken “Zemin Mekaniği” dersinde bir hocasının, “Eğer Kocaeli’ndeki binaların bir temel katı olsaydı bu kadar fazla bina yıkılmayacaktı, zeminin sıvılaşması[13] etkeni ile çok sayıda bina yıkıldı.” ifadesi ile 1999 Kocaeli depremi hafızasında tekrar tazelenen Pehlivan, bilim uzmanlığı çalışmasını, deprem mühendisliği alanında yapar. Doktorasını Teksas Üniversitesinde, jeoteknik mühendisliği alanında tamamlayan Pehlivan, 2020 yılında ABD’deki 40 yaş altı 20 önemli kişi listesine girmeyi başarır.[14]

İlim Aşkına Dökülen Kezzap: Taklit

İlmî meselelerde sathî bilgiler ve sığ anlayışlar; bugünün ihtiyaçlarına cevap vermez, zihinleri tatmin etmez ve insanlarda bu ilimlere karşı bir aşk u şevk uyandırmaz. Geriye tek seçenek kalır; daha önce yapılmış ve başarılı olmuş eserlerin ve icatların taklit edilmesi. Var olan bir eserin taklit edilmesi, bir tekerleğin bulunduğu yerde dönmesi gibidir. Her ne kadar enerji sarf edilse de insanlık adına yeni bir semere vermekten uzak olacağı gibi, taklidi yapılan esere de saygısızlık söz konusudur. Taklit, ciddi sancılar çekilerek ortaya konulabilecek orijinal fikirlere de engel olacaktır.

Künhüne Vâkıf Olma Yolunda Nesiller

Bir dönemde marifetullah adına kâinatı keşfetme düşüncesiyle hareket eden Müslüman âlimlerinin yaptıkları her keşif, ruhlarında yeni bir iman, aşk ve heyecan meydana getiriyordu. Disiplinli çalışmalarla yapılan bu keşifler, Avrupa’daki Rönesans’ın doğuşuna zemin hazırladı ve bu dönemde yapılan icatlar, bütün dünyada asırlarca kullanıldı.[15] Bu vesile ile yeni nesilleri, ilimden sanata, teknolojiden metafiziğe, hemen her sahada söz sahibi olacak şekilde “künhüne vâkıf olma ruhu” ile yetiştirmek, bizler için hayatî bir vazifedir. Kendini yenilemesini bilen, inşa ruhuna sahip, her türlü şablonculuğun karşısında olan, çelik iradeli ve aşk u heyecanla dopdolu bu yeni nesil, doyma bilmeyen ilim aşkı ile bütün insanlık için çözümler üretecektir.[16]

Dipnotlar

[1] M. Fethullah Gülen, Yenilenme Cehdi (Kırık Testi-12), İstanbul: Nil Yayınları, 2013, s. 184.

[2] Ali ibn Muhammed es-Seyyid eş-Şerif Cürcani, Tarifat: Arapça-Türkçe Terimler Sözlüğü, tercüme ve şerh: Arif Erkan, İstanbul: Bahar Yayınları, 1997.

[3] “Glühbirne: Das war der echte Erfinder”, praxistipps.focus.de/gluehbirne-das-war-der-echte-erfinder_118244

[4] “Die Erfindung der Glühbirne – zum Geburtstag von Thomas Edison”, prediger.de/lichtjournal/die-erfindung-der-gluehbirne-zum-geburtstag-von-thomas-edison.html

[5] “Tıp Tarihine Damga Vuran 5 Müslüman Âlim”, www.fikriyat.com/galeri/tarih/tip-tarihine-damga-vuran-5-musluman-alim/9

[6] Seid Bukureviç, Müslüman İspanya: Yükseliş ve Son (711–1609), Planjax group tesanj, 2013.

[7] Mehmet Rıda Tur, “Keşf-i Kadîmden Vaz’-ı Cedîde İslam Bilim Tarihi Felsefesi”, www.researchgate.net/publication/338165512

[8] “Aus Luft mach Wasser!”, www.hr-inforadio.de/programm/themen/erfindung-aus-kalifornien-aus-luft-macht-wasser,luft-wasser-kalifornien-100.html

[9] “Was macht Menschen neugierig?”, www.zukunftsinstitut.de/artikel/was-macht-menschen-neugierig/

[10] “Der Schlangenmann – Dr. Ulrich Kuch”, www.fnp.de/frankfurt/schlangenmann-ulrich-kuch-10506162.html

[11] “Ibn Sina”, www.spektrum.de/wissen/ibn-sina-980-1037/1067603

[12] “Deprem uzmanı Dr. Pehlivan: Sadece binaların değil, toplumun dayanıklılığını da artırmak gerekli”, www.youtube.com/watch?v=NWO4Rx4qN3I

[13] “Depreme Karşı 12 Altın Kural”, www.betonvecimento.com/betonarme-yapilar/deprem/depreme-karsi-12-altin-kural

[14] “2020 ENR Top 20 Under 40: Industry Outreach Progresses, But Long Road Is Ahead”, www.enr.com/articles/49812-enr-top-20-under-40-industry-outreach-progresses-but-long-road-is-ahead

[15] “İslam dünyası biliminin Avrupa’ya etkisi”, sarkac.org/2019/07/islam-dunyasi-biliminin-avrupaya-etkisi/

[16] Gülen, a.g.e. s. 14.

Bu yazıyı paylaş