Kur’ân, İnsanlığa İlâhî Bir Lütuftur

John Medows Rodwell

Kur’ân’ın ilahî Kudret, İlim, İnayet ve Vahdaniyet gibi sıfatlara atıfta bulunarak takdim ettiği Uluhiyet tasavvuru takdire şâyândır. Semavat ve arzın misilsiz İlahına iman ve tevekkül, çok derin ve coşku doludur. Kur’ân, engin bir ahlakîciddiyet ile harikulade ve veciz bir hikmet barındırır. Muhtevasında yer alan unsurlar yardımıyla güçlü milletler ve devletler kurulabilir. Altıncı asırda, kurak bir yarımadanın cahil ve fakir sakinleri, Kur’ân sayesinde, yeni bir inancın hararetli ve samimi taraftarları olmakla kalmayıp itikatlarını cansiperane savunmuşlardır. Muhtemelen kuraklık ve kıtlığın zorlamasıyla, kısmen fetih arzusuyla, kısmen de dinî inançlarla harekete geçerek, yedinci yüzyılda İran’ı, Afrika’nın kuzey kıyılarını ve sekizinci yüzyılda İspanya’nın büyük bir bölümünü ve Pencap’ı ve dokuzuncu asırda Hindistan’ın neredeyse tamamını fethettiler. Kur’ân sayesesinde Arabistan’ın basit çobanları ve gezgin Bedevileri, harikulade bir tarzda, devletler, şehirler ve kütüphaneler kurdular. Fustat, Bağdat, Kurtuba ve Delhi gibi şehirler, Hristiyan Avrupa’yı titreten bir güce ulaştı. Kur’ân; putperestliği imha, tevhit akîdesini tesis, batıl şeylere ibadeti ilga, çocukları diri diri gömmek gibi vahşî âdetleri izale, bütün hurafeleri iptal ettiği ve çok eşliliği sınırladığı için bütün Araplar için İlâhî bir lütuf ve nimet olmuştur. Felsefe, tıp ve mimarideki ilmî seviyeleriyle Müslümanlar, Batı ile Doğu arasında faydalı eserlerin nakledilmesine aracılık yapmışlardır.[1]

John Medows Rodwell (1808–1900) İngiliz rahip ve oryantalist. İngilizce Kur’ân meali 1861 yılında yayımlanmıştır.

Dipnot

[1] John Medows Rodwell, The Koran: Translated from the Arabic, the Suras Arranged in Chronological Order with Notes and Index, London: Williams and Norgate, 1861. www.artandpopularculture.com/The_Koran:_Translated_from_the_Arabic%2C_the_Suras_Arranged_in

Bu yazıyı paylaş