Hüzün Vakti

Sanki sabaha küskün hüzün yüklü tan yeri
Ne zaman biter bulutların mahzun seferi

Sağımız yangın duman, solumuzda seller var
Kalbler kırık kederli, peşimizde canavar

İman kalesi yanarken damla suya muhtaç
Az sayıda tok varken insanlık sefil ve aç

Devir kıtlık devri, Yusuf yine zindandaymış
Bulutlar mahzun, son yağmur yıllar önce yağmış

Kulağımız haberde, çöller yağmur bekliyor
Hüzünlü çehreler umuda umut ekliyor

Kış kara buza doysun, toprak tohuma dursun
Yusuf’un rüyasını babası hayra yorsun

Genç adam sana örnek şu çalışkan karınca
Yol doğruysa yılmak yok, devam et kararınca

Mahzun Nebi’nin mahzun olur elbet ümmeti
Hüzün ki Musa’nın da İsa’nın da sünneti

Sevdiği kalbe bir bak, Allah hüzün doldurur
Buğz ettiğini çalgı neşvesiyle soldurur

Hüzünden kanatlarla aştı Yakup dağları
Hüzünlü gurbetlerden sonra Cennet bağları

Bir hüzün yumağıdır şu dünyanın hayatı
Hüzünlü yaşayanlar rahat geçer Sırat’ı

Bu yazıyı paylaş