Kuş Tüyü Kalemler Hakikati Yazıyor

Okyanusların mavilikleri içinde derinlere doğru ilerliyoruz, hem de en derinlere. Bizi burada kuş tüylerine benzeyen rengârenk kalemler karşılıyor. Burası bambaşka bir âlem… Burada karşılaştığımız zarif “kalemler”, Yüce Sanatkârlarının güzel isimlerine işaret eden mânâlı mesajlar sunuyor.

Deniz kalemleri, koloni halinde yaşayan ve Coelenterata denilen, vücutları iki doku tabakasından yapılmış, beyinleri, kalbleri, böbrekleri ve karaciğerleri gibi organları olmayan, ama bütün bu fonksiyonların ihtiyaca uygun şekilde yerine getirildiği bazı hücrelerden ibaret bir vücut yapısına sahip hayvan şubesine dâhildirler. Mercanlar ve denizanaları ile aynı şubeye ait Pennatulacea takımına mensup bu su altı hayvanları, kutup denizlerinden tropiklere kadar, sığ ve derin sularda yaşarlar.[1] İsimleri, eski zamanlarda kullanılan tüy kalemlere benzerliklerinden dolayı böyle verilmiş olsa da takımın birçok türü, farklı şekillerde ve tanımayanlar için bitki türleri zannedilecek biçimdedirler. Anthoptilum, Funiculina, Balticina, Stylatula ve Virgularia cinslerinin ince çubuk benzeri üyeleri, iki metre uzunluğa kadar büyüyebilirken, küçük boyutlarda olanları ancak 20 cm kadar uzayabilir. İnsanları hayran bırakan deniz kalemleri, birbirinden hoş görünüşleri ile Musavvir Rabbimizin eşsiz sanatına ayna olurlar.

Deniz Kalemlerinin İnşası

Fâtır-ı Hakîm, bütün eserlerinde olduğu gibi bu canlıları da benzersiz sanatlarla nakışlandırarak yaratmıştır. Bu hayvanlar aslında tek bir fert olmayıp “polip” denilen çok sayıda ufacık hayvanın hikmetle bir araya getirilmesiyle gerçekleştirilmiş mucizevî yaratılışla denizlerin altını şenlendirirler. Deniz kalemlerinde öncelikle “birincil polip” denilen büyük bir polip yaratılır.[2] Bir sap gibi dik duran bu polipe “eksen” veya orta damar mânâsında “rachis” ismi verilir. Rachisin üzerine ağaç dalları ve yaprakları gibi dallanarak bağlanmış yüzlerce polip, “pedinkül” (ayakçık) adı verilen, kastan yapılmış bir sap şeklinde bir yapı ile yerdeki yumuşak çamurumsu tortullara sabitlenecek şekilde tutunur. Kök gibi görev yapan ve hayvanın zemine sabitlenmesini sağlayan sosis biçimindeki pedinkülün tabanı, emici özelliklerle zenginleştirilip dönüştürülerek, derinlerdeki sert deniz kayalıklarına bağlanabilir hâle getirilir.[3]

Zemine bağlanmanın ardından, deniz kalemlerinde çok sayıda polip üretimi başlar. Bazı cinslerin kolonileri birkaç polip ihtiva ederken, bazıları ise 35.000’e kadar polip taşıyabilir. Yine şaşırtıcı olarak, bu polipler iş birliğine uygun bir yapılanma ile belli vazifeleri yapmak üzere hususî özelliklerle donatılır. Sonradan inşa edilenlere “ikincil polipler” denir ve bunlar, dik duran merkezî birincil polipten dallar hâlinde çıkarlar. Büyük besleyici polipler olan “otozooidler” ve su sirkülasyonunda görevli daha küçük polipler olan “sifonozooidler” hikmetle tanzim edilir ve böylece tüy sapı gibi görünen ana eksen inşa edilir. Bazı türleri, çok sayıda otozooid ihtiva eden, kanat şeklinde genişleme meydana getiren polip yapraklarına sahiptir. İşte bu durum, hayvanların tüy kalemlere benzemesini sağlar. “Avcı polip” ismi verilen ve uçlarında küçük organizmaları yakalayan dokunaçlar bulunanlar ise koloninin beslenmesi için vazifelendirilmişlerdir.

Çoğu deniz kaleminin iç kısmında, kısmen veya tamamen hayvanın uzunluğu boyunca uzanan ve enine kesitte dairesel veya dörtgen şeklinde görünen, esas olarak kalsiyum karbonattan oluşan merkezî bir eksen vardır. Bu eksen de tıpkı insanlardaki iskelet sistemi gibi, hayvanın dik duruşunu destekler, sertlik ve dayanıklılık sağlar. Yani Rahmeti Sonsuz, binlerce polipin koloni halinde birlikteliğiyle yarattığı bu latif canlıya bir de iskelet ikram ederek onu ayakta tutar ve isimlerine bir ayna kılar.

Muhteşem Korunma

Deniz kalemleri genellikle sabit duran hayvanlar olmakla birlikte, gerektiğinde yer değiştirip yeni yerlerde konumlanabilirler. Başlıca besin kaynakları planktonlar (bazısı mikroskobik, çok küçük deniz canlıları), başlıca avcıları ise yalnızca deniz kalemleriyle beslenen bazı kabuksuz deniz salyangozları (nudibranchia) ve denizyıldızlarıdır.[4] Düşmanlarına karşı bu canlılara ikram edilen savunma mekanizmaları da Hafîz Rabbimizin muhteşem korumasının harikalığını gösterir. Öncelikle bu canlıların bulundukları bölgede bir araya toplanma ve mekânda gizlenip öngörülemez olma kabiliyeti, denizyıldızlarının sebep olacağı tehlikeleri engeller.

Bazı deniz kalemi türleri, “biyolüminesans” özelliği (parlama veya ışıldama) gösterir. Tehlike anında veya dokunulduğunda parlak yeşilimsi bir ışık yayarlar. Ayrıca yine ilginç bir savunma mekanizması olarak, suyu vücutlarından dışarı çıkartıp hızla sönüp küçülür ve saplarına geri çekilirler. Böylece zeminin içine saklanıp âdeta görünmez hâle gelirler.

Deniz kalemleri, sperm ve yumurtalarını belli oksijen ve sıcaklık seviyesine sahip su sütunlarına salgılayarak çoğalırlar. Döllenmiş yumurtalar, denizin zeminine yerleşmeden önce yaklaşık bir hafta boyunca serbestçe sürüklenen “planula” adı verilen larvalara dönüştürülür. Daha sonra da olgunlaşma süreci başlar.

Ekolojik Değeri

Deniz kalemleri, çoğunlukla çamurlu veya kumlu olmak üzere, denizlerin yumuşak zeminlerinde yaşarlar. Hayat sürdükleri ortamda biyolojik çeşitliliği zenginleştirerek çok önemli bir ekolojik rol oynarlar.[5] Tıpkı bir ormanın birçok canlıya yuva olması gibi, bunlar da birçok canlının yumurtalarına, larvalarına, yavru balıklara ve farklı omurgasızlara güvenli bir yuva ve sığınak görevi görürler. Ayrıca su akımlarının yönlerini değiştirerek besinlerin belli bölgelerde toplanmasına, planktonların avcılara doğru sürüklenmesine vesile olurlar. Böylece zengin bir dip balık faunası için önemli bir beslenme ve üreme alanı oluştururlar. Özellikle bu türlerin erken hayat safhalarında, yoğun kümelenmeleri ile deniz kalemi çayırlarında yaşayan kaya balığı ve kırmızı balık gibi türler için yiyecek dağıtımını artırır ve avlanma oranlarının düşmesine vesile olurlar.

Bu canlıların dünyamız için önemli ekolojik rolü ve insan faaliyetlerine karşı savunmasızlığı, deniz kalemi ormanlarının, Avrupa Komisyonu tarafından temel balık habitatları ve hassas deniz ekosistemleri olarak sınıflandırılmasına vesile olmuştur. Deniz kalemleri gibi önemli türlerin korunması ekolojik denge için esas olarak görülür. Deniz kalemlerinin ve derin deniz mercanlarının varlığı, aynı zamanda bazı kırılgan ve nesli tükenebilecek türlerin korunması için de hayatî değer taşır.

Bütün bu harikulade özelliklerinin yanında, poliplerden ince ince inşa edilip bir kalem gibi hakikate ait mânâları beyan eden deniz kalemleri, tefekkür yolcuları için de eşsiz değerdedir. Bir yandan küçücük bir hayvan olan polipe farklı vazifeler için hayret verici hususiyetlerin ihsan edilmesi ve diğer yandan binlerce polipin muazzam bir uyumla bir araya getirilerek başta “Hay” ismi olmak üzere çok sayıda ilahî isme ayna olacak bir canlının yaratılması hâdisesi, akıllarımıza ve kalblerimize belki de bir şeyden her şeyi yapmanın ve her şeyi bir tek şey yapmanın, ancak her şeyin Hâlık’ına has bir iş olduğunu fısıldar.[6]

Dipnotlar

[1] “Sea pen”, www.britannica.com/animal/sea-pen

[2] Gary C. Williams, “The Global Diversity of Sea Pens (Cnidaria: Octocorallia: Pennatulacea)”, www.plosone.org, July 2011, 6/7.

[3] Gary Williams, Di Tracey, Erika Mackay, “Pennatulacea (Sea Pens) Descriptions for the New Zealand Region”, New Zealand Aquatic Environment and Biodiversity Report, No. 132, 2014.

[4] “Sea pen”, en.wikipedia.org/wiki/Sea_pen

[5] Azzurra Bastari ve ark. “Sea pens in the Mediterranean Sea: habitat suitability and opportunities for ecosystem recovery”, ICES Journal of Marine Science, 2018, doi:10.1093/icesjms/fsy010

[6] Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 65.

Bu yazıyı paylaş