Hizmet Okullarının Dünyaya Katkıları

Türkiye’de ve dünyada yaklaşık 50 yıldır eğitim veren Hizmet okullarının kapatılması için son yedi yıldır insafsız bir siyasî propaganda yapılmaktadır. Türkiye’deki rejim, bu eğitim faaliyetlerini engellemek için yurt içindeki ve yurt dışındaki bütün imkânlarını seferber etmiştir. Buna mukabil, demokrasi ve hukukun hâkim olduğu ülkeler, bu çağrılara prim vermemiş ve okulların eğitim faaliyetlerine devam etmesine müsaade etmişlerdir. Bu tutumlarının arkasında yatan temel sebepler, rejimin iddialarının temelsiz olması ve Hizmet okullarının bulundukları ülkelerde, o ülkenin hukukuna uygun faaliyet göstermesidir. Bu ülkeler, eğitim bakanlıklarının bu okulları denetlemeleri ve aynı zamanda istihbarat servislerinin raporları doğrultusunda, Hizmet okullarını yeni nesillerin eğitiminde başarılı ve kendi ülkeleri adına faydalı bulmuş olacaklardır ki bu kurumların eğitim faaliyetlerine devam etmelerine müsaade etmektedirler. Bu minvalde Hizmet okulları üzerine Avrupa, Afrika ve Amerika’da yürütülen bir doktora çalışması,[1] bu okulların bulundukları ülkelere ve dünyaya katkılarını 2020 yılında gözler önüne sermiştir.

Eğitim Kalitesinin Yükseltilmesi

Hizmet okullarının dünyaya en öncelikli katkısı, bulundukları ülkelerdeki eğitim kalitesini yükseltmesidir. Uluslararası Bilim Olimpiyatları’nın Türkiye’de pek bilinmediği bir dönemde, Hizmet okulları öğrencileri derece elde ederek bu uluslararası yarışmanın Türkiye’de duyulmasını sağlamıştır. Fethullah Gülen Hocaefendi, bu başarıların yeterli olmadığına, eğitim kalitesinin bütün öğrencilere yayılmasının gerektiğine dikkat çekmiştir: “Siz bir okulda, hususî bazı kabiliyetleri seçip gece gündüz çalıştırırsınız ve onlar da bu çalışmanın sonunda dünyanın değişik yerlerinde tertip edilen olimpiyatlarda başarılar elde edip plaket alabilirler. Fakat bu durum umumî mânâda ülkenizin eğitim ve kültür seviyesinin yüksek olduğunu göstermez. Ancak başarı tamim edilip yaygınlaştırılabilirse işte o zaman ülkenizin eğitim kalitesinin seviyeli ve yüksek olduğunu söyleyebilirsiniz.”[2]

Hizmet gönüllüleri, rehberlik çalışmaları ve ders dışı eğitim programları[3] ile çok kısa bir sürede, Türkiye’de üniversiteye öğrenci yerleştirme sıralamasında büyük başarılar elde etmiş ve bu okullar, uzun süreden beri eğitim vermekte olan liseler ile yarışır hâle gelmiştir. Hizmet okullarının Türkiye içinde ve dışında kısa sürede yaygınlaşmasının bir sebebinin, verilen kaliteli eğitim olduğu söylenilebilir.

Yurt dışında açılan Hizmet okullarının başarıları konusunda bugüne kadar maalesef çok fazla çalışma yapılmamıştır. Farklı coğrafyalarda ve eğitim sistemlerinde Hizmet okullarının öğrenci çekebilmesi ve özellikle son yedi yılda maruz kaldıkları hukuksuzluklar ve aleyhte propagandaya rağmen eğitimlerine devam etmeleri, bu okulların yurt dışında da kaliteli bir eğitim sunduklarının ve bulundukları ülke insanları tarafından sevildiklerinin bir göstergesidir.

Hizmet okulları, özel okul olarak kurulmuş ve pek çok özel okul gibi finansal yapısını öğrencilerden alınan okul ücretleri üzerine bina etmiştir. Türkiye dışındaki ülkelerde öğrencileri çekme konusunda bir rekabet söz konusudur. Hizmet okullarıyla rekabet eden diğer okulların da benzer uygulamaları kendi okullarında tatbik ettiği ve bu şekilde Hizmet okullarının bulundukları ülkelerdeki diğer okulların eğitim seviyesine dolaylı olarak katkıda bulundukları söylenebilir.

Hizmet Okullarının İslam Coğrafyasındaki Katkısı

Dünyaya açılma serüvenine ilk olarak Kafkas ülkeleri ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile başlayan, sonrasında Balkanlar ve Afrika’daki pek çok ülkede okul açan Hizmet gönüllüleri, bu coğrafyalarda ayrı bir memnuniyetle karşılanmışlardır. Savaş sırasında Bosna Hersek’e gidilmesi ise başlı başına bir destandır. Bu kucaklamanın arkasında, Hizmet gönüllülerinin niyetleri ve eğitim projeleri yatmaktadır. Yıllarca kendine gelememiş ve günümüz dünyasından kopmuş bu ülkelere, Hizmet okulları bir heyecan ve dinamizm getirmiştir. Modern eğitim metotlarıyla dünyayı bilim, sanat ve ekonomi gibi alanlarda yakalama vizyonları ve gayretleri, en başta bu coğrafyalardaki ümitsizlik hastalığına şifa olmuştur. Batı’nın bilim ve teknolojide ulaştığı noktalar karşısında şaşkınlığa düşmüş Müslüman halkın yaşadığı bu ülkelerde açılan Hizmet okulları, sözü edilen farkın kapanabileceğine inanan bir kadro ile örnek olmuş ve bu ülkelerdeki Müslümanlara ümit aşılamıştır.

Bahsi geçen ülkelerdeki radikalizm, halkı bir felakete sürükleme potansiyeli taşımaktadır. Dolayısıyla Hizmet okullarının bu coğrafyalarda yaptıkları eğitim faaliyetleri son derece önemlidir. Bu durumun farkında olan idareciler de Hizmet okullarına sahip çıkmış ve faaliyetlerinde destek olmuşlardır. Türkiye’de sergilenen darbe tiyatrosunun akabinde, tehdit, şantaj ve rüşvetlerle bu coğrafyalardaki bazı Hizmet okullarının faaliyetleri engellenmiştir. Ancak okullarda yetişmiş olan talebeler ve Hizmet’i tanıyıp seven halkın desteğiyle, farklı çalışmalar devam etmektedir ve yakın zamanda, yarım kalan eğitim faaliyetlerinin de bırakıldığı yerden devam edeceği görülmektedir.

Hizmet Okullarının Diğer Ülkelerdeki Katkısı

Hizmet okullarının Batı toplumlarındaki azınlıkların eğitimi hususunda yaptığı katkı dikkat çekicidir.[4] Saha çalışmasının katılımcılarından Yavuz Bey, Amerika’da çalıştığı okulda, ilk defa Latin Amerika kökenli olan ve düşük gelirli bir aileden gelen bir öğrenciyi Harvard Üniversitesine burslu olarak gönderdiklerini ve bu başarılarının yerel medya tarafından haber olarak sunulduğunu belirtmiştir. Araştırmaya Belçika’dan katılan Ahmet Bey ise, Belçika Eğitim Bakanlığının düzenli olarak bir araştırma yaptığını ve her sene üniversitelerde birinci sınıfı ders bırakmadan geçen öğrencilerin profillerini incelendiğini belirtmiştir. Ahmet Bey, 2017 senesinde yapılan araştırmanın ilgi çekici bir detayını şu şekilde vurgulamıştır: “Bu araştırma verilerine göre, Müslüman toplum en alt sıralarda yer alıyordu ve başarı oranı Müslümanlarda %7 civarındaydı. Türk ve Faslı öğrencilerde ise bu oran %4’tü. 2017 yılında Eğitim Bakanlığı, okulumuzdan mezun olan öğrencilerin rakamlarını bize gönderdi. Bu oran şu anda %36’dır. Bu öğrencilerimizin büyük bir kısmı, ülkedeki Müslüman azınlığa mensup öğrencilerdir. %32 olan ülke ortalamasının üzerindeyiz.”

Hizmet okullarının sadece azınlıklara hizmet ettiğini söylemek yanlış olur. Pek çok faaliyetle sosyal sorumluluk projeleri yürüten bu okullarda etik değerlerin ön planda tutulması, çeşitliliklere ve farklılıklara hoşgörüyle bakılması, bulundukları coğrafyalarda takdirle karşılanmaktadır. Özellikle mültecilerin dil öğrenmesi ve bulundukları çevreye uyum sağlamasıyla ilgili projelerde sorumluluk alan Hizmet okulları farklı alanlarda bulundukları topluma katkı sağlamaktadır.

Netice

Bu yazıda, yaklaşık 50 yıl önce doğmuş ve 2000 yılından itibaren bütün dünyaya açılmış Hizmet okullarının yaptıkları katkıların sadece bir kısmını ele aldığımızı söyleyebiliriz. Çok farklı yönleri olan ve derinlemesine incelenmesi gereken bu konuda, özetlemeye çalıştığımız bu katkıları göz önünde bulundurduğumuzda, Hizmet okullarının ne kadar önemli bir girişim olduğunu görmekteyiz. Bu yüzden özellikle Türkiye’de yaşanan badireler aşıldığında, eskiden olduğu gibi, dünyanın dört bir tarafında bu faaliyetlerin artarak devam edeceğini söylemek hiç de yanlış olmayacaktır.

Dipnotlar

[1] Mehmet E. Altın, Internationalization Through Localization: Gülen Inspired Schools, Düsseldorf: Dr. Kovac Verlag, 2020, s. 274–281.

[2] M. Fethullah Gülen, Yaşatma İdeali (Kırık Testi-11), İstanbul: Nil Yayınları, 2012, s. 256, s. 153.

[3] Mehmet E. Altın, “Ders Dışı Eğitim Faaliyetleri ve Hizmet Okulları”, Çağlayan, Ağustos 2022.

[4] Ursula Boos-Nünning, “Die Bildungsarbeit von Migrantenorganisationen – dargestellt unter besonderer Berücksichtigung der Aktivitäten der Gülen-Bewegung”, U. Boos-Nünning, C. Bultmann, & B. Ucar (Eds.), Die Gülen-Bewegung Zwischen Predigt und Praxis, Münster: Aschendorff Verlag, 2011, s. 191–215.

Bu yazıyı paylaş