Hocaefendi’nin ders halkasına katılan arkadaşlar arasında, bu konuyu yazmaya benden çok daha layık olanlar var. Fakat derginin baskıya verilmesine yakın, böyle bir ihtiyaç ortaya çıktığı için, aciliyetine binaen kabul ettim. Ergun Çapan Hoca’nın “Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Ders ve Tedris Metodu”[1] makalesi ve Yüksel Çayıroğlu Hoca’nın Bir Fikir ve Aksiyon İnsanı Olarak Fethullah Gülen[2] kitabı ile ders halkası ve çevresinde Hocaefendi’nin ilmî yönü üzerine çalışmalar başlamıştı. Cemal Türk Hoca’nın “Cibril Hadisi Yörüngesinde Bir Ömür”[3] videosu ise Hocaefendi’nin ilim, fikir ve yaşayış eksenini tespit açısından çok önemli. Şüphesiz Hocaefendi’nin ilmî ve fikrî yönü, didik didik edilmesi gereken en önemli yanıdır ve bu konudaki araştırmalar derinleşerek devam edecektir.
Hocaefendi için çok erken yaşta annesinden almaya başladığı Kur’ân dersleri ile okuma ve okutma hayatı başlamış ve ruhunun ufkuna yürüyeceği ana kadar sürmüştür. 12 Eylül (1980) Darbesi sonrasında askerî idare tarafından arandığı hâlde, yanındaki iki üç insanla da olsa ders okumayı ihmal etmemiştir. Diyanet İşleri Başkanlığında aldığı görev ile Kestane Pazarı Kursunda resmî hocalığı başlamış, bununla birlikte ilahiyat fakültesi talebelerine de Arapça ve Tefsir gibi dersler okutmuştur. Burada “halkadaki Hocaefendi” derken asıl kastettiğimiz dönem, 1985 yılında ilahiyat fakültesi mezunlarını yanına alarak ruhunun ufkuna yürüyeceği ana kadar sürdürdüğü 39 senelik tedris sürecidir.
Tüm içeriği görmek için lütfen giriş yapın ya da abone ol
Abone Ol