İlmi, kitapları, sohbetleri ve bilhassa yaşayışı ile dünya çapında örnek olan hocamız M. Fethullah Gülen’i dâr-ı bekâya uğurladık. O “Sen Rabbinden razı, O da senden razı olarak dön Rabbine!” (Fecr, 89/28) davetine uyarak dünya gurbetini sonlandırdı.
60 yıllık beraberliğimizde onu hep rıza-yı İlahî yolunda, Peygamber Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) sünnet-i seniyyesine uygun yaşayan bir şahsiyet olarak gördüm.
O, 86 yıllık hayatında, Rabbini tanıyan bir kulun yaşayacağı tarzda yaşadı. Vaaz kürsüsüne çıktığı 14 yaşından itibaren irşat hayatına başladı. Cenab-ı Allah’ın en güzel örnek olarak gönderdiği Peygamber Efendimizi pek güzel tanıyıp etrafına tanıttı. Çok sayıda kitabı arasında sadece Sonsuz Nur adlı hacimli kitabı, Peygamberimizin insanları nasıl eğittiğine dair mufassal bir eseri olup 20 kadar dile tercüme edildi. O’nun “Ashâbım yıldızlar gibidir, hangisini örnek alırsanız doğru iş yapmış olursunuz.” buyruğunu tutarak hayatı boyunca Ashâb-ı Kirâm’ı en kapsamlı anlatan nadir hocalardan oldu. Âdeta bu konuda bir inkılap gerçekleştirdi. İslamî hayatı aslî şekliyle canlandırmak üzere hadis-i şerifle her asırda geleceği müjdelenen mücedditlerden biri oldu.
İleride Türkiye’nin tarihini yazacak olan tarihçiler, Fethullah Gülen’e önemli bir yer verecekler ve onun fikir ve gayretlerinin toplumda meydana getirdiği değişiklikten mutlaka bahsedeceklerdir. Bu, benim sübjektif bir kanaatim olmayıp, lehinde olsun veya olmasın, hemen herkesin katılacağı bir tespittir. Ülkemizin takriben son 30 yılına damgasını vuran, basın yayın organlarının devamlı gündeminde yer alan bir şahsiyetin, daha doğrusu onun manevî şahsiyeti etrafında hâlelenen toplumsal bir oluşumun, tarihe geçmesinden daha tabiî bir şey olamaz. Bilakis, böyle olmaması hayret edilecek bir şey olurdu.
Cami imamlığı, vaizlik, Kestanepazarı Yurdunda müdürlük, kahvehane sohbetleri, öğrenci yaz kampları, kendisinin teşviki sayesinde açılan yurtlar, üniversiteye hazırlık dershaneleri, özel okullar, derken diğer kültürel faaliyetler, dergi, gazete, radyo ve TV’ler, Türkiye dışında 160 kadar ülkeye ulaşan özel okullar ve üniversiteler, toplumun değişik kesimleri, farklı din ve kültür mensupları arasında diyalog kurmak suretiyle toplumsal ve küresel barışa katkılar, son dönem başbakanları ve cumhurbaşkanlarının takdirkâr beyanatları, röportajlar, dergilerde yazdığı makaleler, toplumda ağırlığı olan birçok şahsiyet ile kurduğu münasebetlerle devam eden bir süreç… 95 kadar kitaba imzasını atan bir ilim ve fikir adamı…
İşte bu özelliklerinden ötürü, çeşitli ülkelerin üniversitelerinde birçok akademik çalışma, bu oluşumu incelerken, 26–27 Nisan 2001 tarihinde, ABD’deki Georgetown Üniversitesine bağlı Müslüman-Hristiyan Uzlaşma Merkezinde onun fikirlerini ve çalışmalarını incelemek üzere, dünyaca tanınan ilim adamlarının katıldığı bir sempozyum düzenledi. Organizasyon heyeti başkanı Prof. Dr. John Esposito, bu toplantının gerekçesini açıklarken şöyle demişti:
“Objektif konuşacak olursak, Gülen’le ilgili mühim olan şey, sadece fikirleri üzerine konuşmak değil, fakat ‘İşte size müesseseleşmiş fikirler!’ diyebilme meselesidir. Yani insanlar onun fikirlerinin ne denli etkili olduğunu tartışmak zorunda değil; tek yapmaları gereken, bütün dünyada kurulmuş okullara, üniversitelere ve bunların nasıl kayda değer başarılara imza attığına bakmak. Gülen’in İslam ile modernliğin bağdaşabileceği ve nasıl dönüşüm sağlanabileceği hususundaki düşüncelerinin Türkiye’de, Orta Asya’da ve şimdi de Avrupa ve Amerika’da ne tür etkilere yol açtığını görmek… Hem İslam dünyasındaki hem de Batı’daki insanların Gülen’i, fikirlerini ve bunların yansımalarını bilmeleri önem arz ediyor.”
Ruhunun ufkuna yürüdükten sonra da vesile olduğu hizmetler, Rabbimizin muvaffak kılmasıyla artarak devam edecektir. Kitapları, sohbetleri, yetiştirdiği talebeleri, istişare heyetleri ile Hak rızası için halka hizmet mirası bâkî kalacaktır.
Hülasa, etrafında halkalanan üç nesilden 100 binlerce mümine rehber oldu. Rabbimiz bu nesilleri ondan öğrendikleri hizmetlerde daim buyursun. Hepimizi Peygamberimiz ve Hocamızla Cennetinde buluştursun.
Dipnotlar
[1] Beyhakî, Kenzu’l-Ummal, 1002.
[1] Ebû Dâvûd, Sünen (Melâhim, 1).
[1] John Esposito, Zaman, 30 Nisan 2001.